İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya Toplumsal Olaylarda Müzakere Dili Eğitim Çalıştayı’nda Konuştu
04.11.2025
Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen programda konuşma yapan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Polis olmak üniformadan, rozetten, mesai çizelgesinden çok daha büyük bir adanmışlıktır. Vatanın bölünmezliğini, milletin canını ve malını, çocuklarımızın geleceğini emanet ettiğimiz bir şeref mesleğidir. Bu meslek; zor zamanda siper olmak, gece-gündüz demeden sokakta, karakolda, karargâhta, sınırda ve siber dünyada aynı bilinçle nöbet tutmaktır. Devletin vakarını, hukukun otoritesini, milletin vicdanını aynı anda taşımaktır.” dedi.
“Kapasitemiz Var, Birikimimiz Derin, Standartlarımız Her Yıl Yükseliyor”
Polislerin kamu düzeninin aklı, milletin gönlünün de sıcaklığı olduğunu ve emniyet mensuplarının da bu aklın ve sıcaklığın mümtaz neferleri olduğunu ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Bizler, polis eğitimi noktasında köklü bir maziye sahibiz. Emniyet Teşkilatımızı besleyen ana damarlardan biri olan Polis Akademimiz bilimsel üretimi, senaryoya dayalı uygulamaları, insan hakları ve etik odaklı müfredatı, iletişim ve müzakere tekniklerini birleştiren güçlü bir ekosisteme kavuştu. Bugün psikoloji, sosyoloji, kitle davranışı, kriz iletişimi, dijital iz yönetimi ve delil standardı gibi alanları da aynı disiplin içinde öğretiyoruz. Kapasitemiz var, birikimimiz derin, standartlarımız her yıl yükseliyor.” diye konuştu.
“Huzur ve Güven, Türkiye Yüzyılının Taşıyıcı Kolonu, Bütün Büyük Hamlelerin İlk Şartıdır”
Büyük bir yürüyüşün içinde olduklarını ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla büyük hedefleri olan bir gelecek tasavvuruna sahip olduklarını vurgulayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, şöyle devam etti:
“Bu vizyonun en kritik ayağının huzur ve güven olduğunu her platformda vurguluyoruz. Çünkü huzur yoksa kalkınma da kök salmaz, kamu düzeni yoksa özgürlükler hayat bulmaz. Huzur ve güven, Türkiye Yüzyılının taşıyıcı kolonu, bütün büyük hamlelerin ilk şartıdır. İşte bu yüzden; Türkiye’nin Huzuru bizim için bir devlet aklı, bir güvenlik felsefesi, bir toplumsal sözleşmedir. Bu çalıştay tam da bu felsefenin eğitim zeminidir. 81 ilimizin güvenlik şube yapılanmalarında görev yapan, aralarında başmüzakereci ve müzakereci sorumluluğu taşıyan arkadaşlarımız buradalar. Mülkiye Teftiş Kurulunun 2911 sayılı Kanun ve yüksek yargı içtihatlarına dair dersleri, Polis Akademisi’nin uygulama senaryoları, iletişim teknikleriyle güçlendirilmiş atölyeler, hepsi aynı amaca hizmet ediyor: Toplumsal olaylarda önce müzakere ve en son zaruret halinde müdahale.”
“Müzakere Oranının Yüzde 60’ların Üzerine Çıktığı Bir Pratiğe Ulaştık”
2023’ten bugüne kadar on binlerce toplantı, gösteri ve yürüyüş gerçekleştiğini ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya; 2023,2024 ve 2025 yıllarına ait 81 il verilerini paylaşarak şunları kaydetti:
“2023 yılında 31 milyonu aşkın katılım ile 920’si 2911 kapsamında 73 bin 27 etkinlik, 591’i kanuna aykırı, 239 müdahale, 352’sinde müzakere, 3 bin 836 adlî işlem; 2024 yılında 35 milyonu aşkın katılım ile 1.336’sı 2911 kapsamında 94 bin 752 etkinlik, 952’si kanuna aykırı, 342 müdahale, 610 müzakere, 3 bin 911 adlî işlem; 2025’ yılında ise 28 Ekim itibarıyla 29 milyonu aşkın katılım ile 1.293’ü 2911 kapsamında 70 bin 917 etkinlik, 565 kanuna aykırı, 253 müdahale, 312 müzakere, 5 bin 707 adlî işlem görüyoruz. Müzakere oranının yüzde 60’ların üzerine çıktığı bir pratiğe ulaştık. Bu çok değerli bir eşiği ifade eder. Devlet aklı, toplumsal tansiyonu düşüren dili, şiddeti önleyen yöntemi, gereksiz risk ve maliyeti azaltan tekniği benimsiyor. Müzakere; kamu otoritesini zayıflatmaz, aksine meşruiyetini parlatır. Müzakere; caydırıcılığı yok etmez, tam tersine hukukun caydırıcılığını görünür kılar. Müzakere; geri adım atmak değildir, aklın öne alınmasıdır. Bizim formülümüz nettir: Önce söz, sonra çözüm; mecbur kalırsak ölçülü güç.”
Toplumsal olaylarda karşı karşıya gelinen şeyin sadece bir kalabalık olmadığını; çoğu zaman öfke, korku, kaygı ve umut gibi duygular olduğunu hatırlatan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “O duyguların aklını bulandıran da yanlış bilgi, kışkırtma ve manipülasyondur. Bir kitleyi yatıştıran şey çoğu zaman bir çift sükûnetli göz, güven veren bir ses, sahici bir temas, adil bir prosedürdür. Bu yüzden her bir müzakereci, yanında sadece telsiz ve ekipman taşımaz; yanında itibar taşır. Kendi itibarımız; mülki amirin, emniyet birimlerinin, devletin itibarına dönüşür. Hukuk ile şiddet arasındaki ilişki burada en berrak hâliyle karşımıza çıkar. Hukuk; keyfiliği yasaklayan, ölçüyü koyan, yetkinin sınırını belirleyen bir terazidir.” dedi.
“En Büyük Gücümüz Ahlakımızdır”
2911 sayılı Kanun’un çizdiği hat içinde, temel hak ve özgürlükleri koruyarak kamu düzenini temin ettiklerinin altını çizen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Barışçıl toplantı ve gösteri hakkı, demokratik yaşamın parçasıdır. Kanuna aykırılık baş gösterdiğinde ise devreye müzakere girer, olmazsa; en son müdahale gelir. Orantı, kademelilik ve gereklilik ilkeleri; sadece mevzuat maddeleri değil, ekiplerimizin günlük hayat kılavuzudur. Buradan sahadaki kardeşlerime bir hatırlatma yapmak isterim: En büyük gücümüz ahlakımızdır. Ahlak, hukuktan ve vicdandan beslenir. En etkili aracımız sükûnetimizdir; Sükûnet, gerilimi söndürür, provoke edilenin oyununu bozar. En kalıcı yatırımımız itibarımızdır; İtibar, her vatandaşla kurduğumuz adil ilişkiyle büyür.” ifadelerini kullandı.
Sabır, sükûnet ve sahicilik kavramlarına özellikle değinen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Sabrınız, gerilimi söndürecek; sükûnetiniz, provokasyonu etkisiz kılacak; sahiciliğiniz, vatandaşın kalbindeki güveni pekiştirecek. Devlet, vatandaşının hakkını koruduğu kadar güçlü; kamu görevlisi, hukuka bağlı kaldığı kadar itibarlıdır. Biz, gücümüzü kanundan ve milletten alıyoruz. Bizim ajandamızda öfkeye yer yok. Bizim literatürümüzde keyfiliğe yer yok. Bizim dilimiz, dinleyen devletin dilidir.” diye konuştu.
“Polis, Vatandaşın En Çok Güvenmesi Gereken Kişidir”
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, şöyle devam etti:
“Polis, vatandaşın amasız fakatsız, en çok güvenmesi gereken kişidir. Bu cümlenin altını kalın kalın çiziyorum. Çünkü vatandaş, krizde ilk sizi görür. Evladını kaybetme korkusuyla çırpınan bir annenin gözü ilk sizi arar. Kamu düzeni ile toplumsal refah, sizlerin elinizde güvence bulur. O nedenle sizden beklentim şudur: Empatiyi elden bırakmayın. Bir anlık öfke, yılların birikimini tüketebilir; Ama feraset; koca bir krizi olaysız bitirir. Bu çalıştay, ders mahiyetinde bir eğitimdir. Burada size tekniğin yanında; bir bakış, bir dil, bir üslup öğretiliyor. Dinleyerek ikna etmeyi; görünerek caydırmayı, orantılı ve hızlı davranarak gereksiz bedeli önlemeyi; kayıt altına alarak şeffaflığı tesis etmeyi, kanıt standardını güçlendirerek adalete yardımcı olmayı öğreneceksiniz. Unutmayın; güç adaletle anlamlıdır; adalet, bilgiyle; bilgi, sabırla; sabır, vicdanla. İyi bir müzakereci, bir yandan kalabalığın meşru taleplerini dinlerken, diğer yandan kanuna aykırı yönelimleri titizlikle ayıklar. Araya provokatörlerin sızmasına müsaade etmez. Kalabalığı, iyi niyet sahipleriyle konuşturur, şiddeti işaret edenleri hukuka havale eder. Bu, emek ve sabır işidir. Onun için diyorum ki: Sabır, güvenliğin zekâsıdır.”
İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünde süreçleri anlık olarak takip ettiklerini ve GAMER üzerinden toplantı, gösteri ve yürüyüşleri risk analizleriyle birlikte çoğu zaman canlı izlediğini söyleyen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Vakit buldukça yerinde değerlendiriyor, sizinle omuz omuza süreci yönetiyorum. Hangi zorlu şartlarda görev yaptığınızı biliyorum. Yağmurda beklerken, kar altında yürürken, kalabalığın ateşi yüzünüze vururken de. Bazen bir kameranın önünde saniyeler içinde doğru kararı vermek mecburiyetinde kaldığınız anlarda da yanınızdayım. Her zaman, her zeminde, her şartta yanınızdayız. Sizi asla yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Milletimizin huzur ve güveninin teminatı olan polisimize karşı söylenen her kötü sözü, yapılan her haksız ithamı, kendimize yapılmış kabul ederiz. Gereği neyse yapmaktan da asla geri durmayız. Bir elimiz adaletin terazisinde, diğer elimiz milletimizin vicdanında; hakkı teslim eder, yanlışın bedelini hukuka havale ederiz.” diye konuştu.
Personelin hak ve menfaatleri konusundaki hassasiyetini özellikle vurgulayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Atama ve yer değiştirme süreçlerinde şeffaflık ve hakkaniyet esasıyla yol alıyoruz. Özlük hakları, çalışma koşulları, eğitim imkânları ve sosyal destekler hususunda adım atmaya devam ediyoruz. Biz, güvenliğin insan kaynağını stratejik sermaye olarak görüyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle; Çalıştay’ımızın düzenlenmesinde emeği geçen Emniyet Genel Müdürlüğümüze, Güvenlik Daire Başkanlığımıza, kıymetli hocalarımıza ve katkı veren tüm mesai arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
“Toplumsal Olaylarda Müzakere Dili Eğitim Çalıştayı”nda kahraman polislerimizle bir aradayız.
— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) November 4, 2025
Müzakere; kamu otoritesinin meşruiyetini güçlendirir. Caydırıcılığı yok etmez, hukukun üstünlüğünü görünür kılar. Müzakere geri adım atmak değildir, aklın öne alınmasıdır.
Devlet aklı,… pic.twitter.com/6vqDdjYPMg
İçişleri Bakanlığı’nı Takip Edin
© Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı