İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya katıldığı NTV Canlı Yayınında 2024 yılını değerlendirdi ve soruları yanıtlayarak Suriyelilerin geri dönüşlerine ilişkin bilgiler verdi.
309 bin Kolluk Personeli Görevlendirildi
Yılbaşı etkinliklerine yönelik alınan tedbirler hakkında bilgiler paylaşan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “İçişleri Bakanlığı olarak şehirlerimizde, kırsalda her yerde tedbirlerimiz aldık. 309 bin kolluk personelimize görev verdik. Büyük bir hazırlık yaptık. 207 bin Emniyet, 99 bin Jandarma, 3 bin Sahil Güvenlik personeli arkadaşlarımıza görev yazdık. Hem asayiş bakımından hem de trafik bakımından görevlendirmeler yaptık. Trafikle ilgili emniyet ve jandarma 30 binin üzerinde arkadaşımızı görevlendirdik. 36 bin 527 araç görevlendirmesi yaptık. Binek araç, motosiklet, hava araçları, deniz araçları olmak üzere. Ve uygulama noktaları olarak da daha önceki gördüğünüz bildiğiniz uygulama noktalarının fevkinde tedbirler aldık. Çünkü bu özel bir akşam, özel bir gece. Uygulama yapılacak kontrol noktalarımızda Emniyet 6 bin 860 noktada, Jandarma 3 bin 923 olmak üzere 11 bine yakın uygulama noktası belirledik.” dedi.
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya alınan tedbirlerin 3 gün boyunca kesintisiz devam edeceğini dile getirdi. Bakanımız Sayın Yerlikaya şöyle konuştu:
“Bugün sabah 8’de başladı perşembe günü sabah 8’e kadar devam edecek. 309 bin kolluğun görevlendirmesi yılbaşına münhasır. Öncesinde, gecesinde ve ertesi gün şeklinde bu tedbirler alındı. Sadece emniyet bölgesinde ve jandarma bölgesinde değil Sahil Güvenlik’in görev alanlarında da tedbirlerimizi aldık. Göçle ilgili Göç İdaresi Başkanlığımızın da bin 350 personel ve 270 mobil göç noktası araçlarımızla bu 3 gün boyunca her zamanki yapmış olduğumuz kontrollerimizi aynı şekilde devam ettiriyoruz. AFAD her zaman olduğu gibi hazır. 502 araç 4 bin 200 personel ile onlar da devam ediyor görevlerine. Bir de 112’miz var Acil Çağrı İstasyonlarımızda 9 bin 180 arkadaşımız devamlı vatandaşlarımızdan gelen çağrılara, taleplere onlar da orada cevap veriyor. Toplam 325 bine yakın İçişleri ailemizin kıymetli personelleri her biri vatandaşımızın yeni yılı 2025’i karşılarken huzur, güven, esenlik ortamında karşılaması ile ilgili cansiperane görevlerinin başındalar.”
“Önceden 2 Yerde İsek Şu An 20 Yerdeyiz”
Önceki yıllara kıyasla alınan önlemlerin artırıldığını ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Kontrol noktalarında yapacağımız uygulamaların sayılarını artırdık. AFAD, 112, Göç İdaresi ile beraber sadece 309 bin kolluk görevlendirmesi yaptık. Her yerde olacağız. Eğlence mekanlarında, konserlerin olduğu yerlerde, AVM’lerin önünde, meydanlarda, belirli saatlerde insanların vatandaşlarımız o heyecanı coşkuyla karşılayacakları yerlerde özellikle belirli saatlerden sonra trafiğe çıkacak olan vatandaşlarımızı da buradan müsaadenizle onları da ikaz edelim. Alkol ile ilgili. Sadece kendi yaşamlarını değil başkalarının da yaşamı tehlikeye atmamaları adına sorumlu olmaya davet ediyoruz. Yoksa alkol muayenesiyle ilgili cezai işlem yapmakla ilgili bütün tedbirlerimizi aldık. Önceden 2 yerde isek şu an 20 yerdeyiz.” şeklinde konuştu.
“Son 2 Ayda 295 Bin Litre Sahte/Kaçak Alkol Ele Geçirildi”
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, kaçak/sahte alkollü içki ile mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara yönelik açıklamalarda bulundu. Bakanımız Sayın Yerlikaya şunları söyledi:
“Her sene düzenli olarak kaçak sahte alkolle ilgili hem Emniyet hem Jandarma birimlerimiz gerçekten büyük hassasiyet gösteriyor. Yılbaşına doğru da bu denetimlerimizi çok daha yoğunlaştırdık. Sadece son 2 ayda 295 bin litre sahte/kaçak alkol ele geçirildi. 820 operasyonda 25 kişi tutuklandı. Bu yıl içerisinde yapmış olduğumuz operasyonlarda da 1 milyon 723 bin litre kaçak/sahte alkol ele geçirildi. Bunlarla ilgili işlemler yapıldı. Çok üzülerek ifade ediyorum ama maalesef bunların kullanımında 37 vatandaşımız vefat etti. Alkol sunumu yapan, hizmeti veren yerleri ikaz ediyoruz. Yani bu ürünün bu mamulün gerçekten sahte mi kaçak mı olduğunu en iyi bilenler onlar. Onlar buna yaklaşmamış olsalar zaten buna tevessül edilmez. Dolayısıyla biz geçmiş yıllarda olduğu gibi bundan sonra da sahte kaçak alkol üreten bunları satan bunları hizmet olarak sunan her yerle ilgili denetimlerimizi artırarak devam ettireceğiz.”
“Tarihin Doğru Noktasında Yer Aldık”
Suriye’de yaşananlara yönelik değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “61 yıllık Baas Rejimi çöktü, 13 yıl bir insanlık dramı yaşandı. Orada en son Sednaya Hapishanesinde görülmemiş, insanlığın kabul etmediği, anlamakta güçlük çektiği o zalimce tutumu gördükten sonra bu insanların bize nasıl sığındıklarını şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Milletçe çok daha iyi anlıyoruz. Bir yanda yabancı düşmanlığı yapılırken bizim memleketimizde Sayın Cumhurbaşkanımız hep şunu söyledi. Zalimin karşısında mazlumun yanında durmak suretiyle tarihin doğru noktasında yer aldık dedi. Gerçekten 2011’de gelen 252 kişinin olduğu vakitte de biz doğru zamanda doğru noktada durduk, mazlumu koruduk. Çünkü 911 kilometre sınırımız var. Bunlar aynı medeniyetin insanı. Komşularımız akrabalık ilişkileri var. Eninde Sonunda biz inanıyorduk ki orası özgürleşecek. Zulümle hiç kimse abad olmayacak. Hiçbir tarihte zulümle bir iktidar hayatta duramaz. Eninde sonunda mazlum, eninde sonunda haklı galip gelecektir. Ve gördük ki 8’inde Suriye’de kalan zenginliği de o büyük kargo uçağıyla götürüp sığınmacı oldu Esed. ama onuruyla gitmedi, onuruyla da yaşamayacak.” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya Türkiye’deki yabancı sayılarını paylaştı. Bakanımız Sayın Yerlikaya şunları söyledi:
“4 milyon 156 bin yasal kalış hakkı olan yabancı var bizde. Bunun 2 milyon 905 bini Suriyeli, 1 milyon 56 bini ikamet izinli, 194 bini uluslararası koruma altında olanlar. Bunları biz devamlı ve düzenli olarak göreve başladığım 4 Haziran 2023’ten beri Göç İdaresi Başkanlığı web sayfasında paylaşıyoruz. Biz gönüllü güvenli onurlu dönüşü ilk defa 9 Aralık’ta yani 8’inde rejim devrildikten sonra görmüş falan değiliz. Suriye’nin kuzeyinde Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı, İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi, Bahar Kalkanı. O bölgede 6 noktada 4 milyon insan. Bize doğru gelen büyük göç hareketini Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, öngörüsü ve cesaretiyle göçü kaynağında durdurmak ve orayı huzurlu güvenli alan haline getirip hem AFAD hem Kızılay hem Vakıflar Genel Müdürlüğü hem de gerçekten medarıiftiharımız olan İyilik Hareketinin öncüsü olan STK’larımızla beraber orada yaşamı kolaylaştırmak ve ihya etmekle ilgili destansı mücadeleler verdik. O insanlar buraya gelmekten durduğu gibi 8 aralığa kadar yani Suriye’nin özgürleşmesine kadar 2017’den beri 740 bin insan gönüllü, güvenli ve onurlu oraya döndü.”
"Suriye’ye Gönüllü Dönüşler Hız Kazandı: 21 Günde 35 Bin 114 Kişi Vatanına Döndü"
8 Aralıktan sonra yapılan dönüşlerde büyük bir heyecan ve mutluluk olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu insanlar gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli bir şekilde döndüler. Tıpkı 2017'den beri yapılan 740 bin gidenlerde olduğu gibi. 21 günde, 35 bin 114 yani 6 bin 97 aile karşıya, vatanlarına döndü. Daha önce yani 2014-8 Aralığa kadar olan 338 günün ortalaması 362 idi. Şimdi 1700'e yaklaştık. Şimdilik 1672. Bu hafta sonları düşüyor ama hafta içinde 1700'in üzerine çıkıyor. Tabii 6 kapımız var. Hatay'da 3 kapımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız kabine çıkışında dönüşle ilgili daha kolaylaştırılsın diye ilan etmişti. Hatay'da Cilvegözü, Zeytindalı ve Yayladağ kapısı, 3 kapı var. Kilis'te Öncü Pınar var. Gaziantep'te Kargamış var. Şanlıurfa'da Akçakale kapımız var. 4 kapımız şu anda hizmet veriyor. Biz çok şey hazırlığı yaptık, bu gidişin artacağını bildiğimiz için. Daha önce 3 ayda olan gidişler tek başına 21 günde. Böyle giderse, bu trendle giderse bir ayda 50 bini geçecek. Dün itibariyle giden 775 bin. İlk gönüllü, güvenli onun bu dönüşle beraber bugüne kadar giden sayı 775 bini aştı.”
Gönüllü, güvenli, onurlu dönüşlere ilişkin randevu sistemi ile ilgili bilgiler veren İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Bunu öyle kolaylaştırdık ki, öncelikle şunu yaptık. STK'larla bir araya geldik. Suriyeli STK'lar ve Suriye Görev Gücü dediğimiz, o kuzeyindeki az önce bahsetmiş olduğum 6.4 milyon insanın yaşadığı, göçü kaynağını da engellediğimiz, orada kontrol ettiğimiz insanlara hizmet veren. Onlarla sohbet yaptık. 4 saat yakın. Perşembe günü tekrar bir araya geleceğiz. İkincisini de bir araya geleceğiz. Onlarla yaptığımız istişare, diğer kurumlarla beraber, Ticaret Bakanlığımız, Hazine Maliye Bakanlığımız, hep beraber, aslında Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında da oturduk. Bunlarla ilgili neler yapılabilir diye. Şöyle bir ilke aldık. Dedik ki, kolaylaştıralım. Bunların dönüşlerini kolaylaştıralım. Ama her şey düzenli. Daha önceki yaptığımız gibi. Burada başvuru, web sayfası üzerinden, randevu esasına göre, bulunduğu illerden, kapıya gitmeden. Hangi illerde yaşıyor? İstanbul'da, hemen İstanbul Göç Müdürlüğünden randevu veriyoruz. Bugün istiyorsa bugün randevu veriyoruz. Aynı gün içerisinde. Hemen oraya o saatte geldiği zaman parmak iziyle kimliği, onların bir kontrolünü yapıyoruz. Akabinde gönüllü dönüş formunu kendi el ya da silah kamera eşiğinde doldurtuyoruz. Akabinde hangi kapıdan çıkmak istersin, az önce saydın ya altı kapı var. Bunlardan hangisine istiyorsan gidebilirsin. 15 gün geçerli olan bir yol seyahat izin belgesi veriyoruz. Yani adam bugün formu doldurdu, ona seyahat izin belgesi veriyoruz. Cilvegözü kapısına gidecek 15 gün içerisinde. O kapıya geldiği zaman da orada gümrük işlemleri, beraberinde giderken hangi eşyasını götürmek istiyorsa, hatta iş yerindeki dükkanındaki eşyaları, burada bizim bilinen klasik kapılardaki gidişte yanında taşıması veya bulundurması gereken kuralların tamamını esnettik. Az önce ifade ettiğim gibi, kolaylaştırdık. En son, gümrük işlemleri de bittikten sonra kapıdan çıkarken, yine tekrar parmak izini son kez ve kimliğini de alıp gibi ülkesine gönderiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Suriye’ye Dönüşler ve Sayılar
Suriye'ye yapılan dönüşlerle ilgili bilgiler veren İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Halep, her zaman söylüyoruz, 1 milyon 236 bin Halepli var. Aslında şunu da söylememiz lazım, 2 milyon 905 bin gün gün azalıyor. Benim bundan önceki mülakatlarımda rakam daha yukarıdaydı. 2 milyon 905 bin olan Suriyeli'nin yüzde 30'u, yani 870 bini burada doğan çocuklar. 336 bin Türkiye'de doğan çocuk oraya gitmiş. 35 bin 114 bugüne kadar, orada 10 bin 110 civarı. 10 binin biraz üzerinde Türkiye'de doğan çocuk gitti. 3'te 1'i Türkiye'de doğan. Yüzde 30'u yani 870 bini Türkiye'de doğan çocuklar, geriye kalan 2 milyon 34 bin Suriye doğumlular. Bunların yüzde 61'i Halepli. İdlib, Hama, Haseke ve Şam, Rakka diye sıralanıyor ama yüzde 61'i en büyük Halepli olduğunu ifade etmek istiyorum. Takdir edersiniz ki dönüşler de yoğunluğun olduğu yerlere doğru olacak. Yani şu ana kadar giden 35 bin 114'ün yüzde 50'si 17 bin 508'in Halep'e gitmiş. İdlib'e,10 bin 484'ü gitmiş. Lazkiye 1.991'i, Hama 1.322'si şeklinde dağılım devam ediyor. En fazla gidilen iller de yine bizim nüfusumuz içerisinde en fazla Suriyelinin olduğu 504 bin İstanbul, 2. Gaziantep, 3. Şanlıurfa, 4. Hatay, Mersin, Adana diye devam ediyor. Aynı bu şekilde de gidişler de bu dağılıyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye'de doğanların vatandaşlık konusuna da değinen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Bunların Türk vatandaşlığı yok. Geçici korunma statüsü diyoruz. Suriyeliler geldiği zaman hükümet olarak inanıyoruz ki eninde sonunda Esed zulmü bitecek ve bu insanlar geriye dönecek. Dolayısıyla o zaman geçici koruma yönetmeliği yapıldı. Sadece bunlar için. Dolayısıyla şu anda kapıdan çıktığı an 35 bin 114 en son geçici koruma kimliğini bize teslim ettiği an, Ahmet Bey, geçici koruma statüsü bitiyor. Bunlar vatandaş değil. Türkiye'ye dönme şansları var mı, Şu an için yok.” dedi
Gönüllü, Güvenli ve Onurlu Dönüşler Kolaylaşacak
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sözünü hatırlatan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “ Sayın Cumhurbaşkanımız daha ilk günden dedi ki Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli, onurlu dönüşlerini kolaylaştıracağız. Ama ben buradan gitmek istemiyorum diyene başımız, gözümüzün de yeri var diyor. Aslında çerçeveyi çizdi Cumhurbaşkanımız. Yapmaya çalıştığımız, bakın 35 bin 114'ü 21 günde gitti. Şu anda kış, okul zamanı. 8-19 bin, milli eğitim kapsamında öğrenci var. 60 binin biraz üzerinde de üniversitede okuyan var. 880 bini yaşayan Suriyelilerin, yani 2 milyon 905 bini bakın 880 bini öğrenci. Tam da okulların zamanı. İlk yarıyıl bile daha bitmedi. Ve kış, 13 yıldan beri evlerinden uzak kaldıkları zaman, evlerini kim kullanıyor? Ev yıkıldı mı? Yerinde duruyor mu? İçinde başka birisi var mı? Bir sürü bilinmezlik. Böyle bir ortamda evlerinden haberdar olan, gittiği günün akşamında aç açıkta kalmayacağına inanan 35 bin 114 kişi ülkelerine dönmüşler. Şimdi bizim bir yandan burada 13 yıldan beri ensar muhacir medeniyet değerlerimize uygun bir, biz az önce dedik ya, tarihin doğru tarafında yer aldık. Yabancı düşmanlığı ve medeniyet değerlerimize uymayan hiçbir söyleme en ufak teslimde kalmadık, elimizin tersiyle o cümleleri ittik. Ama şu anda özgür Suriye'nin özgürleşmesi noktasında, o büyük halk direnişinde tüm dünya olduğu gibi biz de saygıyla karşılıyoruz. Ve Sayın Cumhurbaşkanımız her fırsatta, en son kabinede bu talimatı verdi. Dediler ki, orada hükümetin yani devletin tüm birimleriyle beraber tekrar Suriye halkına sağlıklı, istikrarlı hizmet verebilme noktasında, bizden ne yardım istiyorlarsa, tecrübe, paylaşımı, eğitim, diğer noktalar.” dedi.
Eğitim’de Destek Olmaya Hazırız
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Gaziantep Valisi'nin ilk Fırat Kalkanı harekatından sonra bizim bakanlığımızın eğitimle ilgili tecrübeli, akademideki ve pratikteki ehil olan arkadaşlarımız o zaman uzun süre eğitim verdiler. Şimdi tabii karşımızda artık Suriye'nin bütününe hakim olan bir geçiş hükümeti kurulma yolunda Dışişleri Bakanlığı belli oldu. Diğer bakanlıkların da isimlerini duyuyoruz ama daha deklare edilmedi. Bunlar deklare edildiği zaman bütün bakanlıklar olarak biz onların hayata tutunmaları, burada Suriye'nin devlet idaresinin halkın hizmetini görmeyle ilgili tekrar güç kuvvet bulması için yardımcı olacağız. Asayişle, trafikle ilgili, kırsalda veya şehirde bizden ne istiyorsa, yani biz hazırız. Bakın şu anda bizim polis akademimiz, jandarma ve sahil güvenlik akademimizde toplam 20 ülkeden 428 öğrenci eğitim veriyor bizim çocuklarımıza, gençlerimize beraber. Dolayısıyla burada da eğitim veririz, orada eğer bir akademi veya onun daha altında bir eğitim seviyesi olan bir lise veya lise üstü bir eğitim meslek üst okulu gibi, bunların hepsini kurmaya hazırız.”
“Pek Çok Suriyelinin Bu Çağrıya Katkı Sunacağını Göreceğiz”
Suriye’deki mevcut duruma ilişkin bilgileri paylaşan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Ortada hükümet yok, muhatabımız yok. Az bir vakit kaldı, eli kulağında derler. Duyduklarımız, yakın zamanda olacak diyorlar. Burada bizimle birlikte misafirimiz olan Suriyeli kardeşlerimizin her biri büyük heyecan duyuyorlar. Okullar açıkken bile 3 haftada 35 bini aşkın Suriyeli oraya kendi isteği ile gidiyorsa; okullar kapanınca, öncüller oraya gidip hazırlıklara başlayınca bu rakam çok daha yukarıya gidecek. Suriye’nin geçici hükümetinden Sayın Ahmed El Şara da gelin bize omuz verin diyor. Özgür Suriye’yi beraber, ayakları üstünde, dimdik, özgür bir şekilde yüceltelim diyor. Pek çok Suriyelinin gidip bu çağrıya katkı sunacağını göreceğiz diyorum.” dedi.
Göçmen kaçakçılığı organizatörlerine yönelik mücadelede nasıl hareket edildiğini de anlatan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, sınırlarda ne tür çalışmalar yürütüldüğünü kaydetti. Son 1,5 yılda düzensiz göçle mücadelede Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleri ile büyük başarılara imza attıklarını ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Düzensiz göçle mücadele, gerçekten çok enerjimizi alan bir faaliyet ama İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Başkanlığı Cumhurbaşkanımızın destekleri ile bu 1,5 yıl, bizim kabine dönemimizde büyük başarılara imza attı. Biz bunu kaynağında başlayan, kaynağında gelme niyetini orada gideren, hudutlara geliyorsa orada girişi engellenen, içeride de düzensiz göçmeni tespit etme ve yakalama ile ilgili hiçbir sıkıntı olmadan bunu etkin ve verimli bir şekilde yapan, sınırlarından da hiç kimsenin çıkmaya cesaret edemediği, nihayetinde de deport edilme süreçlerinin her bir aşaması ile ilgili büyük başarıya imza atıldı. Düzensiz göçle mücadele derken insani ve vicdani olmaktan hiç taviz vermeden hareket ediyoruz. Hep en hassas olduğumuz nokta, insani ve vicdani olacağız, medeniyet değerlerimizden taviz vermeyeceğiz, ulusal ve uluslararası hukuktan şaşmayacağız diyoruz. Ve asla ama asla kamu düzeni ve güvenliğinden de taviz vermeyeceğiz. Biz bu alanların her birinde de gerçekten çok başarılı bir yıl geçirdik.” ifadelerini kullandı.
7 Bin 626 Göçmen Kaçakçısı Organizatörü Yakalandı
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, şöyle devam etti:
“Çekim gücü diye bir ifade var. Göçe kaynak olan A ülkesinden bir göçmen adayı diyecek ki Türkiye’ye gitmeyeyim. Eğer gidersem kesinlikle beni yakalarlar diyecek. Bir defa sınırdan geçme şansı yok, geçerse içeride gezme şansı yok, AB istikametine transit bir rota hedefi varsa da çıkma şansı yok. Büyük bir emekle yıllar boyu biriktirdiği para heba olacak. Çekim gücü ile ilgili, bir düzensiz göçmen eğer başarıya ulaşırsa bütün akrabalarına telefon açıyor. Ben başardım siz de başarabilirsiniz diyor. Biz bunu söyletmemek adına, bu işin bir organizatörü var; bu bir ağ, A ülkesinden B ülkesine, gittiği ülkeye varıncaya kadar, bu ağ cesaretlendiriyor. Öyle hayaller satıyorlar ki, peşine düşüyorlar. Biz ise hem ulusal hem de uluslararası alanda bu göçmen kaçakçılığı organizatörlerinin ülkemizde nasıl hüsrana uğradığını anlatıyoruz. Bu kabine döneminde 7 bin 626 göçmen kaçakçısı organizatörünü biz tutuklattık. 3 bin 147 adli kontrol kararı verildi. Kullandıkları 8 bin 431 araca da el konuldu. 2023’teki göçmen kaçakçılığı organizatörleri ile şimdiki arasında yüzde 40 artış var. Ben gittiğim huzur toplantılarında valilerimize ve güvenlik birimlerimize talimat veriyorum. Meydan okuyoruz. Halen, bu şehirde göçmen kaçakçılığı organizatörlüğü yapmaya cesaret eden varsa, söz veriyoruz, kesinlikle tutuklanan arkadaşlarınızın arasına sizi de göndereceğiz, gelin tövbe edin yapmayın bu işi diyoruz. Savcılarımızla beraber arkadaşlarımız öyle başarılı hizmetlere imza atıyorlar ki, şu anda Ocak ayının ilk haftasında cezasını çekip çıkacak olan organizatörlerin bile çıkış yerlerinin bilgilerini ellerinde tutuyor arkadaşlarımız. Tahliyeden sonra da bu suçu işlemeye teşebbüs ederse yakalayacağız. Ben niye ülkeme bunu davet eden, bu işi organize eden kişileri rahatça gezdireyim ki?”
Türkiye’nin sınırlarında yapılan çalışmalara ilişkin bilgileri de paylaşan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Hudutlarımızda; 911 km Suriye, 384 km Irak, 560 km İran hududu var. Sınırlarımızda bugüne kadar 30,5 milyar liralık yatırım yapıldı. Duvar yapıldı, güvenlik yolu yapıldı, aydınlatma yapıldı, optik kuleler yapıldı. Gece gündüz, her türlü hava koşullarında orada aksiyon alabileceğimiz, görebileceğimiz imkanlar var. Sınırda engellenenlerin sayısını verebiliyoruz. Bugüne kadar 236 bin 544 kişi engellendi bu kabine döneminde. Tek tek 10 bin metreden görüp, 4 bin metreden yüz tanıma sistemi ile beraber bunları tespit ediyoruz, almıyoruz.” diye konuştu.
“236 Bin Kişinin Girişini Hudutlarda Engelledik”
Sınırlarda yapılan çalışmaların ardından, Türkiye’nin içinde düzensiz göçle yapılan mücadeleyi ve bu bağlamda en önemli mücadele yöntemlerinden olan Mobil Göç Araçlarını anlatan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, şöyle konuştu:
“İçeride mobil göç noktası araçları diye bir yenilik yaptık. İlk İstanbul’da başladık. Şu anda mobil göç noktası araçlarımız 270’e ulaştı. Umuma açık yerlerde devamlı olarak baktığı zaman kolluk, parmak izi verilerine bakıyoruz. GÖÇNET sistemi var. İçeride bir göç uzmanı ve bir de tercüman oluyor. Kimlik kontrolü sırasında eğer yabancının üzerinde kimlik yoksa, itiraz etmeden araca kibar şekilde davet ediyoruz. Orada parmak izi alınıyor, GÖÇNET sisteminde bakıyoruz. Bir sorun yoksa sabrı için teşekkür ediyoruz, bırakıyoruz. Tersi durumunda düzensiz göçmen olduğunu söyleyip geri gönderme merkezine ve oradan da ülkesine yolluyoruz. Bunu yaptık ve sonrasında 2 milyon 604 kimlik sorduk. 19 Temmuz 2023’ten bu yana. İlk 3 ayda, aracımız az iken, 50 bin kimlik kontrolü yapmışız. Yüzde 74,5 düzensiz göçmenmiş. Yani sorgusu yapılan her 4 kişiden 3’ü düzensiz göçmen çıkmış. Son 1 ayda, 270 araç, 1 yıldan beri faal, 232 bin sorgu yapılmış. Sadece ve sadece yüzde 2,7’si düzensiz göçmen çıkmış. Her yerdeler diyorlar sosyal medyada birbirleriyle kurdukları ağlarda. Vizesi bitmiş olup düzensize dönmüş, ikameti bitmiş düzensize dönmüş kaç kişi bu araçlarımıza yakalanmamak için ülkemizi terk etti derseniz 600 bini aşkın kişi. 600 bin kişi kendiliğinden gitti. 236 bin kişiyi hudutlardan da almadık dedik. 2023’e kıyasla 2024’te yüzde 60 engellenen sayısı azaldı. Bu ne demek? Gelmiyorlar artık. Gelince yakalanacaklarını bildikleri için bu güzergah yerine başka rota buldular kendilerine. Hudutlardan engelleme ile ilgili hudut kartallarının çalışması, içeride mobil göç noktası araçlarımızın başarısı ve nefes aldırmaması, bunu görünce 600 bin kişinin kendi ülkesine gitmesi; şimdi bu bize şunu gösteriyor. Artık biz göçe rota olmaktan çıktık. Marjinalleşti bu iş. 2025 bu işin daha kurumsallaştığı bir hale gelecek. Biz yabancı düşmanı değiliz. Ben turistin daha fazla gelmesini istiyorum. Bütün ülkeler bu rekabetini yapıyor zaten. Sermaye olarak daha çok gelmesini istiyorum her ülke gibi. Ben sermayenin yatırımları ile en iyi eğitimli bu beyaz yakalıların gelmesini istiyorum. Ülkemize girişi, kalışı, çalışması ve çıkışı yasal olan yabancılar başımızın üstünde. Ama göçmen kaçakçılarının reklamı ile benim ülkem niye göçe hedef olsun? Biz şunu da tamamlıyoruz. Bunu azimle devam ettireceğiz. Bu noktada yatırımlarımızı sahaya geçireceğiz ve çok daha mükemmel olacağız. AB ve dünyadaki herkes, göçe hedef olan ülkelerin hepsi bunu nasıl yaptığımızı merak ediyor. Göç araçlarımızın içerisine kamera da yerleştirdik, yerleştiriyoruz. 50 araç daha artırıyorum. Biz sokakta her zaman var olacağız. Hudutlardan kimse çıkmak istese bile başaramayacak. Girmek istese bile başaramayacak, engellenecek.”
Türkiye Yüzyılı Huzurun Yüzyılı
Asayiş olayları ile ilgili mevcut verileri de paylaşan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, göreve ilk geldikleri zaman Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği vizyonda hareket ettiklerini ifade etti.
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, şunları kaydetti:
“Onun ifadeleri ile Türkiye Yüzyılı ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Bu yüzyıl huzurun yüzyılı’ dedi. Biz de oradan ilham alarak, motivasyon mottomuz ve vatandaşa sözümüz şu olsun dedik: Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Huzuru. Biz huzur için varız. Allah huzurdan ayırmasın diye Anadolu irfanının dillere pelesenk olan bir duası var. Bu noktada gayret gösteriyoruz arkadaşlarımızla beraber. Ben 33 yıl, kabineye girmeden önce İçişleri Bakanlığının bir neferiydim. Her görevde çalıştım. Şunu söylemek istiyorum. Vatandaşımızın, gerçek anlamda, polise, jandarmaya, sahil güvenliğe olan desteğinin nemasını alıyoruz. Biz tüm suçlarda önleyici olmamız lazım. Hep ifade ediyorum, İçişleri Bakanlığının Türkiye’nin huzuru için yaptığı 3 faaliyet: önlemek, yakalamak, adalete teslim etmek. Önleyicilik, suç olaylarını düşürmemiz lazım. Neye göre? Öyle bir aksiyon almamız lazım ki, öyle bir kararlılıkla çalışmamız lazım ki; bunlar için devriye sayılarını artırdık, polis sayılarını artırdık, eğitimleri artırıyoruz, verimliliklerimizi gözden geçiriyoruz. Mobese kameralarının kullanımı ve teknolojimi kullanımı ile ilgili çalışıyoruz. Bunun karşılığını da görüyoruz. Asayiş suçlarının en önemli başlıklarından birisi; kişilere karşı işlenen 10 önemli suç: konut dokunulmazlığının ihlali, kişi hürriyetini yoksun bırakma, kasten öldürme, kişinin huzurunu bozma, cinsel taciz, hakaret. Bakın bunlarda yüzde 4,2 yani 32 bin 147 azalma oldu. Geçen seneki rakamdan 32 bin 147, aydınlatma ile her 100 olayın 98’ini aydınlattık. Hiç kimsede bu aydınlatma oranı yoktur. Malvarlığına karşı da 9 önemli suç var; otodan hırsızlık, kapkaç, yankesicilik, motosiklet hırsızlığı, oto hırsızlığı, evden hırsızlık, iş yerinden hırsızlık, yağma ve dolandırıcılık gibi. Buradaki başarı daha mükemmel. 83 bin 657 olay sayısını düşürmüşüz. Yani yüzde 30. Geçen sene 281 bin olan sayıyı 83 bin eksiltmişiz, 198 bine düşmüş. 5 hırsızlık türü var. Biz bu hırsızlık türlerine bakınca; o 83 binin içerisinde 62 bini sadece bundan düşmüş. Biz 55 bin evden hırsızlığı 29 bine düşürmüşüz. 34 bin düşmüş 20 bine düşmüş iş yerinden hırsızlık. Yüzde 84’ünü de yakalamışız. Hapis yakalamalar ile ilgili biz gıyapta ceza almış, hapis kararı verilmiş, kırsalda ve şehirde, jandarma ve emniyetimiz öyle bir iş birliği yapıyorlar ki, yakalama hızlarını öyle bir artırdı ki. Burada da şunu yapıyoruz; mesela bir hırsız Ocak ayında, önümüzdeki 15 gün içerisinde ceza evinden çıkacak olanlara buradan sesleniyorum. Takip ediyoruz. Çünkü önleyicilik ile ilgili bugüne kadar yapmamız ama şu ana kadar yapmadığımız ne varsa, hepsini hayata geçirmek ve bu rakamlarla kendimizle yarış yapmakla ilgili, vatandaşımızın desteğini ve duasını alma noktasında gayret gösteriyoruz. Hiçbir Avrupa ülkesi, hiçbir başka gelişmiş dünya ülkesinde ekranlarında bu şekilde rakamları vermezler. Lütfen arayın bakın, bulursanız bana da haber verin. Ama biz veriyoruz çünkü biz açık, seçik, vatandaşımıza bakın bizim karnemiz bu diyoruz. Sizin desteğiniz ve duanızla biz bunu başardık diyoruz.”
Terör, İçeride Bitme Noktasına Geldi
Terör örgütlerine yönelik operasyonları anlatırken Türkiye Yüzyılını terörden arındırılmış bir yüzyıl olarak tanımlayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki, terörü kaynağında bitireceğiz. Sadece içeride değil, kaynağında da. Bize kim hangi terör örgütü yan bakıyorsa, biz ona düz bakacak değiliz diyor. Bu cesaretle ve kararlılıkla, Savunma Bakanlığı, Milli İstihbarat, İçişleri Bakanlığı; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekten tarihi günlerden geçiyoruz. İçeride bitme noktasına geldi. Ama Irak’ta Pençe, Suriye’de yakın zamandaki 8 Aralık’tan sonra, Suriye’nin birliği, beraberliği, terörle yaşamama ile ilgili kamuoyuna açık kaynaklara düşen ifadeler gerçekten yüreğimize su serpiyor. Güzel günler bizi bekliyor, ben inanıyorum.” dedi.
4 Haziran 2023 tarihinden itibaren 1.425 teröristi etkisiz hale getirdiklerini belirten İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “95 ölü, 1.100 sağ/yaralı, 230 teslim şeklinde. Şehirde de durmuyoruz, 15 bin 310 PKK/KCK’lı tutuklanma, 291 adli kontrol kararı verilmiş. Bu aralar devamlı DEAŞ, FETÖ ve diğer Sol terör örgütleri ile ilgili yapmış olduğumuz planlı operasyonların sonuçlarını açıyoruz. SİHA’larımızla beraber kırsalda çok müthiş başarılar, üstünlükler sağladık. 87 bin 813 saat bizim SİHA’larla beraber yapmış olduğumuz uçuş saatlerimiz var. Gerçekten terör ile mücadeleye büyük artı güç verdi bize. Katılım sayıları bütün zamanların en düşük sayılarına indi. 10-20-30’lu sayılara kadar düştü. Artık Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bir tane bile kapalı yaylamız yok, yollarımızın hepsi açık. Oradaki sosyo ekonomik kalkınmanın, güçlenmenin, huzurun ne noktaya geldiğini hep beraber görüyoruz ve vatandaşlarımız terör istemiyor. Vatandaşlarımız huzur istiyor. Herkes Kürt, Türk, kardeşçe yaşamak istiyor. Bunun sağlanması ve korunması noktası, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak elimizden geleni aşkla yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
FETÖ/PDY, DEAŞ ve sol terör örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlara da değinen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Din istismarcısı terör örgütleri ile ilgili, FETÖ ile ilgili 2 bin 259 tutuklama; DEAŞ ile ilgili 1.279 tutuklama; DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri ile ilgili 221 tutuklamayı ifade etmek istiyorum bu kabine döneminde. 162’si bombalı eylem olmak üzere 214 terör eylemi de engellendi. Burada 87 üst düzey teröristin de, sözde terörist idarecilerinin de etkisiz hale getirildiğini görüyoruz. Bu noktada kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz.” dedi.
Mavi vatanda, kara vatanda ve siber vatanda huzuru tesis etmek için çalıştıklarını belirten İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Biz 623 binlik büyük bir aileyiz. Kara vatanda, siber vatanda, mavi vatanda her yerde huzuru tesis etmekle ilgili gece gündüz demeden, ışığı sönmeden çalışıyoruz. Kendi personelimi, alınan kararlar doğrultusunda motive etmek, azimlerini artan oranda sağlamak ama aynı zamanda 85 milyon aziz milletimizin de bizlerden beklediği huzur ve güvenlikle ilgili beklentilerini karşılamak adına olanın önemli başlıklarını paylaşıyorum. Bu bir motivasyon ve iletişim taktiği.” diye konuştu.
“Devletin ve Milletin İradesinden Daha Büyük Bir Güç Tanımıyoruz”
Organize suç örgütlerine yönelik yürütülen operasyonlara ilişkin verileri paylaşan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, şunları kaydetti:
“Organize suç örgütleri ile ilgili bu kabine döneminde uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel olmak üzere 830 organize suç örgütünü yakaladık, çökerttik, adalete teslim ettim. 6 bin 438 tutuklama, 3 bin 352 adli kontrol var ve bunların maddi değeri 106 milyar lirayı bulan mal varlığına da el koyuldu. Burada organize suç örgütleriyle yapılan mücadele kolay değil, sabır ve kararlılık gerektirir. Cesaret gerektirir. Ben şunu söylemek istiyorum, bu planlı projeli bir mesele. Savcılarımızla, adliyemizle, Adalet Bakanlığımızla, İçişleri Bakanlığının gerçek anlamda bir uyumu ile başarılan bir duruş. Sayın Cumhurbaşkanımız bizim en büyük destekçimiz her zaman. Şehirlerimizde bir tane eşkıya istemiyorum diyor. Suç işlemekte kibirlenenleri istemiyorum talimatı da bizim en büyük desteğimiz, yol göstericimiz oldu. Burada vatandaşlarımıza söylemek istiyorum, bu işin büyük bir kısmını bitirdiğimizi düşünüyoruz. Devam eden planlı projeli işlerimiz de var. Bunları da yakın zamanda bitireceğiz. Bu da düzensiz göçle mücadele gibi, durmak yok, gevşemek hiç yok. Çünkü bu suç işlemekte kibirlenenlerin gözü para. Tek taptıkları şey para. Halkın helal kazancına şekil yapmak, korkutmak istiyorlar. Biz de devletin ve milletin iradesinden daha büyük bir güç tanımıyoruz. Bazı Avrupa ülkeleri ile ortak operasyonlar da yaptık. Beraber yaptık. Biz İnterpol’un son yapılan genel kurulunda Avrupa İcra Kuruluna Fransa ve Almanya ile beraber bu başarılarımızla 66 oy alarak Türkiye de girdi. Emniyet Genel Müdürlüğümüzün İnterpol Daire Başkanımız, orada İcra Kurulu Üyesi olarak seçildi. Bu başarılar oraya getirdi. Söylemek istediğim şu; tamamen bitti mi? Hayır ama önemli mesafeler aldık. Devam ediyoruz, durmayacağız, bunların son organize suç örgütü, son terörist, son göçmen kaçakçılığı organizatörü, son uyuşturucu satıcısı veya baronu bitip adalete teslim edilinceye kadar devam edeceğiz. O bitse de durmayacağız çünkü biraz dursak bunlar çıkıyor.”
“Biz Müsaade Etmiyoruz, Yakalıyoruz”
Motorsiklet saldırıları ile ilgili açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya şunları kaydetti:
“Geçen yıl hemen hemen 1 yılda 4-5 gün eksik. Bu yılla kıyasladığımız zaman 1653’den 411’e düşürdük. 48 vefatı 28 vefata düşürdük. Yüzde 41 azalış var. Burada oran verirken de özür diliyorum. Ama 2 bin 360 yaralıyı 228 yaralıya düşürdük. Yüzde 90 azaldı. Ben ekranda veya sosyal medyada böyle bir motorsiklet ile ilgili bir yere saldırı olduğu zaman direkt emniyet müdürlüğümüzü arıyorum. Diyorum 3 gün. Biliyorlar bu hassasiyetimizi. 3 gün içerisinde bunu yakalayıp bununla ilgili haber yapacağız ki bakın yakaladık hiç merak etmeyin adalete teslim ettik. Bunları 2025’de göreceksiniz. Öyle kararlıyız ki hem bir yandan milli eğitim bakanlığımız, aile bakanlığımız özellikle iletişim başkanlığımız ve bir yandan da medya sizlere söylüyorum. Bu gençlerimizin kendilerini böyle bir organize suç örgütünün kimden emir aldığını bilmez bir ortamda yani böyle cahilce, bağışlayın beni ama buraya kendilerini kullandırmaya müsaade etmemeleri lazım. Biz müsaade etmiyoruz, yakalıyoruz. Bir gün iki gün üç gün ama eninde sonunda yakalıyoruz. Bunları sayı ve her birinin arkasında buna talimatı kim verdi? Kime kendini kullandırdı? Annesini babasını nasıl ağlattı, üzdü, per perişan bıraktı? Bunların hepsini takip ediyoruz.”
Çakar kullanımı ile ilgili yüzde 70’e yakın bir azalma olduğunun altını çizen İçişler Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya cümlelerini şöyle sürdürdü:
“Yüzde en az 70 oranında çakar kullanım oranı düştü. Vatandaşımızın bununla ilgili gerçekten önemli bir tepkisi var. Bunu yasal takan sayısı belli ama yasal olmayan şekilde bunu takıp da vatandaşın nefretini kazananlarla ilgili her hafta sonu trafik ile ilgili yapmış olduğumuz uygulamaları ve çakarla ilgili başlığı özellikle vatandaşlarımıza veriyorum ki bununla ilgili hassasiyetlerinin gereğini yaptığımızı görmeleri için. Baktık ki ceza 6 bin 439 TL bu yeterli değil, caydırıcı değil yani caydırıcılık ve önleyicilikle ilgili şeyi masaya yatırdık. Sayın Cumhurbaşkanımız hem bana hem sayın Adalet bakanımıza bu noktada talimat verdi. Bizde bunu Gazi meclisimize getirdik, arz ettik. Bu para cezasını daha kapsamlı hale getirmek lazım. Bakın 6 bin 439 TL olan cezayı şimdilik 96 bin liraya getirdik. Yılbaşından itibaren 138 bin liranın üztüne getirilecek bu ilkinde bir de 30 gün ehliyetini alıyoruz. 30 gün de aracı bağlıyoruz. Tekrar mı oldu. O zaman bu 192 bin liraya 2 gün daha sonra bu 276 bin liranın üzerine çıkıyor. Bunlar büyük paralar. İlk defa böyle büyük para cezaları geldi. Ve o zamanda ehliyetini alıyoruz misli ile 2 ay da arabayı bağlıyoruz. Daha 21 günde yüzde 70 azaldı. 973 den 301 e düştü yani geçen sene 30 Kasımla 21 Aralık'ta 973 aracı yakalamışız. Bu kadar hassas rakam veriyorum. Şimdilik 301 e düşmüş. Göreceksiniz hiç kimse ama hiç kimse ister kamu kurumu olsun. İster özel vatandaş olsun. Eğer yasa dışı kanunsuz bir çakar takıyorsa resmi araçta olsa o aracı bağlarım. Ehliyetini süren kamu görevlisi de olsa alırım. Bu parayı da onlara yazarım.”
Ruhsatsız Silahlarla Mücadelede Yeni Düzenlemeler
Ruhsatsız silahlar konusu üzerinde açıklamalar yapan İçişleri Bakanımı Sayın Ali Yerlikaya, “Çakarlı araçlarda olduğu gibi 30 Kasım'da yayınlanan kanunun içinde bu da vardı. Burada ceza 1 ile 3 yıl deniliyor. Hiç tutuklanma çıkmıyordu. Aslında biz yani gerçekten bu kabine döneminde 169 bin 564 ruhsatsız silah yakaladık. 191 bin 944 kişiye işlem yapmışız. Öyle bir ceza gelsin ki kimse ruhsatsız silah taşımaya cesaret edemesin. Bakın kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, gasp suçlarının silahla işlenenlerini inceledik en az yüzde 75 bu suçlarda kullanılan silahların ruhsatsız olduğu sonucuna vardık. Biz gittik kendi grubumuza dedik ki bu cezayı arttırmamız lazım. Adalet bakanımız ile beraber oturduk. Toplantı yaptık bir taslak hazırlandı. Bu taslağı, minnettarım gazi meclisimiz onayladı. 1 yılla 3 yıl olan cezayı 2 yılla 4 yıla artırdık. Tutuklanma büyük oranda güçlendi. Ama başka bir şey daha yaptık. Kapsamını da genişlettik. Yani kurusıkı tabancanın niteliği ile oynayıp eğer bunu mermi atacak hale getiriyorsan veya buna benzer tabancaları hava tabancasını insana zarar verecek hayatı tehlikeye oluşturacak şekilde dönüşüm yaparsa başka bir kapsam geliştirme maddemiz de var. Tabancanın önemli parçaları da üzerinde bulunursa onu da biz ruhsatsız silah kullanıyor şeklinde kapsamını genişlettik. Namlu mekanizmanın herhangi bir yeri bir üst aramasında ya da araç aramasında bir silaha ait 2 parça çıktı. Buna da ruhsatsız silah muamelesi yapıyoruz. 2 yıl ila 4 yıl ona da ceza veriyoruz. Kurusıkı tabanca namlusunu değiştirmiş yani vasfını değiştirmiş yani onun cezası dahada ağır. Bir tabancayı yapılış amacının dışında insana zarar vermek hayati tehlikeye sokma haline getirdi mi bu kanun devreye giriyor.” dedi.