T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen www.icisleri.gov.tr web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
1.Kişisel Verilerin İşlenme Amacı
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.
2.Kişisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
3.Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
4.Çerezleri Kullanım Amacı
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Oturum Çerezleri
(Session Cookies)
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır.
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
• İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,
5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
6.Veri Sahiplerinin Hakları
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya Muhtarlar Buluşması İstanbul Programına Katıldı
19.10.2024
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ve İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın katılımı ile İstanbul Muhtarlar Buluşması düzenlendi.
Programa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Sayın Davut Gül, İçişleri Bakan Yardımcıları Mehmet Aktaş, Mehmet Sağlam, Bülent Turan ve Münir Karaloğlu, AK Parti İstanbul Milletvekilleri ile İstanbul muhtarları katılım sağladı.
Muhtarlar Buluşması programında, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya konuşma yaptı.
Muhtarlar İçin Akademik Eğitim Protokolü
Konuşmasına 19 Ekim Muhtarlar Günü’nü kutlayarak başlayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Ülkemizin dört bir yanında görev yapan 50 bin 360 muhtarımızın Muhtarlar Günü’nü canı gönülden kutluyorum. Geçen hafta, Kadir Delibalta muhtarımız Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı seçildi. Kadir kardeşimizin tecrübesi ve birikimiyle tüm muhtarlarımızın sesi ve sözcüsü olacağına yürekten inanıyorum ve kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum.” dedi.
29 Temmuz 2024 tarihinde, İstanbul Valiliği, İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi iş birliğiyle muhtarlara akademik eğitim verilmesine dair bir protokol imzalandığını hatırlatan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu protokol kapsamında İstanbul’daki 961 muhtarımıza; “Türkiye’nin idari yapısı”, ‘Afet ve acil durum yönetimi’ ve mahallelerinde karşılaştıkları hukuki, psikolojik, sağlık gibi alanlarda sorunların çözümüne yönelik uzmanlar tarafından eğitimler verildi. Başta İstanbul Valimiz olmak üzere, bu eğitim programının hayata geçirilmesinde emeği geçen tüm paydaşları tebrik ediyor, Muhtarlar Akademimizin hayırlı olmasını diliyorum.”
Muhtarlık: Millet İradesinin Tecellisi
Muhtarlık kurumunun 1829’dan günümüze 195 yıllık köklü bir tarihe ve geleneğe sahip olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Bu kurum sadece bir yönetim birimi değil, aynı zamanda “millet iradesinin” bir tecellisi, birlik ve beraberliğimizin, dayanışma ruhumuzun somut bir tezahürüdür. Vatandaşımızın sesi, demokrasimizin kalbidir. Milletimizin her bir ferdi, devletine ihtiyaç duyduğu her an ilk sizin kapınızı çalar. Çünkü muhtarlık sadece bir yönetim aracı değil, aynı zamanda milletle devlet arasında kurulan bir gönül bağıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, ‘Yerinden oynayan bir kaldırım taşından, susuzluktan kuruyan ağacın yeşertilmesine; kalemi, defteri olmayan öğrencinin ihtiyacının karşılanmasından, yüreği yanan anne ve babanın tesellisine kadar hayatın her alanında muhtarlarımız bulunmaktadır.’” İfadelerini kullandı.
Aşkla Çalışan Muhtarlarımıza Teşekkür
Merhum Erdem Beyazıt’ın dizlerinden alıntı yapan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Aşkın bir adı da yorulmamaktır.” diyerek “İşte kıymetli muhtarlarımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ hedefimiz için hem büyük bir aşkla hem de inançla ve tevazu ile çalışmaya devam ediyorlar. Hazreti Mevlana’nın dediği gibi: ‘Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir.’ Aşkla çalışan, etrafına ışık saçan tüm muhtarlarımıza selam olsun. Allah hepinizden razı olsun.” sözlerini dile getirdi.
“Devletimizin Nefesi Tüm Suçluların Ensesindedir”
İçişleri Bakanlığı olarak, kutsal vatan toprağının dört bir yanında huzurun ve güvenliğin tesisi için jandarma, polis ve sahil güvenlik ile her daim görevlerinin başında olduklarını belirten İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Biliyoruz ki, suçu önlemenin yolu sadece güvenlik tedbirlerinden geçmez. Topyekûn, milletçe bir seferberlik gerektirir. Bu seferberliğin en önemli kilometre taşlarından biri de kıymetli muhtarlarımızdır. Evet, huzur ve güven önce evde, önce mahallede başlar. Muhtarlarımız da mahallelerimizin ve sokaklarımızın esenliği için Muhtarlık Kanunu’nun verdiği yetki ve üstün sorumluluk bilinciyle güvenlik güçlerimizin en büyük destekçileri olmaya devam ediyor. Biz; terörle, organize suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle, siber zorbalarla, huzurumuza ve güvenliğimize kasteden kim varsa hepsiyle mücadele etmeye devam edeceğiz. Devletimizin nefesi, dün olduğu gibi bugün de tüm suçluların ensesindedir. Bundan da taviz verilmeyecektir.” şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, bütün muhtarlara teşekkür etti ve konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu duygularla, muhtarlık kurumunu demokrasimizin en önemli yapı taşlarından biri olarak yeniden hak ettiği değere kavuşturan zat-ı devletlerine teşriflerinden ötürü şükranlarımı arz ediyorum. Taş üstüne taş koyan, gönüller yapan, ülkemizin huzur ve güvenliği için çalışan muhtarlarımızın her birine teşekkür ediyorum. Ebediyete irtihal eden tüm muhtarlarımızı rahmetle yâd ediyor; sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında 31 Mart yerel seçimlerinde belediyeler ile birlikte muhtarlıklarda da değişimler yaşandığını ifade ederek “Muhtarlarımızın bazısı tekrar güven tazelerken, bir kısmı da bayrağı yeni kardeşlerimize devretti. Türk demokrasisinin gücünü, olgunluğunu ve kapsayıcılığını son seçimlerde bir kez daha görmüş olduk. Görevi devreden muhtar kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, yeni seçilen kardeşlerime de Mevla’dan üstün başarılar diliyorum.” dedi.
40 Binden Fazla Muhtarımızla Bir Araya Geldik
Mahalle ve köylere hizmet noktasında muhtarların yanında olmayı sürdüreceklerini dile getiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Aziz milletimizin teveccühüyle 10 yıl önce Cumhurbaşkanı olarak seçildiğimizde Türk demokrasisini tanıştırdığımız yeniliklerden biri muhtarlar toplantısıydı. 2015 yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz muhtarlar toplantımızda, devletin zirvesiyle yerel demokrasinin sembolü olan muhtarlarımızı 53 defa bir araya getirdik. Milletin evi olarak tarif ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, aynı zamanda muhtarlarımızın da evi haline dönüştü. Türkiye’nin dört bir yanından 40 binden fazla muhtarımızla bir araya geldik, istişare ettik, ülkenin ve milletin meselelerine ortak akılla çözüm yolları aradık. Muhtar kardeşlerimle sadece aramızdaki gönül köprülerini değil, milletimizin birlik ve beraberliğini de sağlamlaştırdık. En son toplantımızda Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını temsilen 81 ilimizden 2023 muhtarımızla bir araya gelmiştik. Bu sefer güzel İstanbul’umuzda, 39 ilçemizden 950 muhtarımızla beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Soframızı teşrifleriniz için her birinize şükranlarımı sunuyor, bu güzel buluşmaya vesile olan İçişleri Bakanlığımızı, Sayın Bakan ve ekibini içtenlikle tebrik ediyorum.”
Muhtar Demek Millet Demektir
Muhtarlarla yapılan buluşmaların muhtarlığa olan bakışı değiştirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Biz devletin zirvesinin kapılarını muhtarlarımıza açtıkça, bu hava dalga dalga illere, ilçelere, beldelere kadar yayıldı; kamu kurumlarının kapıları sizlere tüm Türkiye’de açıldı. Sizinle yakın muhabbetimizin elbette başka sonuçları da oldu. Daha önce muhtar deyince burun kıvıranlar, toplantılarımız sayesinde, geç de olsa, mecburiyetten ve mahcubiyetten dolayı da olsa, yaptığınız işlerin gerçek değerini anlamaya başladı. İşin samimiyeti bir tarafa, bizim için aslolan sonuçtur. Elitist zihniyetin muhtarlarımızda vücut bulan halk iradesi karşısında diz çökmesi, hiç kuşkusuz önemli bir kazanımdır. Çünkü muhtar demek, millet demektir; sandık, yani demokrasi demektir.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Muhtarlar, aynı zamanda demokrasi binamızın temel yapı taşlarındandır. Sizler yerel düzeyde, vatandaşın gündelik hayatına dokunan mesainiz ile, toplumda huzurun, barışın, sosyal dayanışmanın, milli birlik ve bütünlüğün teminatısınız. Burada şunu da söylemek istiyorum: Ülkemizde birileri halen anlamasa da milletin teveccühüne mazhar olmak, dünyada ulaşabilecek en şerefli payelerden biridir. İster muhtar, ister meclis üyesi, ister belediye başkanı, ister milletvekili, isterse Türkiye Cumhurbaşkanı olsun, bu durum değişmez. Demokrasinin halka dönük yüzü muhtarla başlar, devletin başı olan Reisi Cumhurla sona erer. Muhtarlarımız, bu yönleriyle demokrasinin de nüvesini teşkil etmektedir. Vatandaşın tercihiyle göreve gelenler ne kadar hürmete layıksa, halkın oyuyla seçilmiş olan siz muhtarlarımız da aynı saygıyı hak ediyorsunuz. Bizim, sizinle yakın diyaloğumuzu eleştirenlerin anlayamadığı işte budur. Onlar seçilmenin, halktan oy almanın, milletin emanetini taşımanın ve bu aziz millete hizmet etmenin ne manaya geldiğini idrak edemiyorlar. Biz ise bunun önemini, zorluğunu ve değerini çok çok iyi biliyoruz. Bunun için de muhtarlarımızın ve muhtarlık kurumunun üzerine titriyoruz.”
“Eski Türkiye’nin Tekrar Hortlatılmasına İzin Veremeyiz”
Bulunduğu yere atamayla gelen tüm kamu görevlilerinin devletin imkânlarını millet için, millete hizmet için kullanmakla mesul ve mükellef olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Dolayısıyla hangi konumda olursa olsun makamının gücünü kullanarak hiç kimse benim muhtar kardeşlerimi ezemez, hor ve hakir göremez. Köyünün ve mahallesinin sorunlarına çözüm arayışında, yerel yönetimler dahil bütün kurumlarımızın kapısı muhtarlarımıza açıktır ve öyle olmalıdır. “Muhtar bile olamaz” manşetlerinin sembolü olduğu eski Türkiye’nin tekrar hortlatılmasına izin veremeyiz. Bakınız bu fakir; eski Türkiye’yi iliklerine kadar yaşamış; adaletsizliği, hukuksuzluğu, ayrımcılığı bizzat tecrübe etmiş bir kardeşinizdir. Yarım asrı geçen siyaset yolcuğumuzda pek çok zorluklarla karşılaştık. Halkın seçtiklerine tepeden bakan bürokratik oligarşiyi gördüm. Elitist, seçkinci, halka rağmen halkçılık yapan jakoben zihniyeti gördüm.” diye konuştu.
Millete hizmetkarlık yerine efendilik taslayanların Türkiye’ye en büyük kötülüklerden birisini yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “İdareyi maslahatçılığın, nemelazımcılığın, “aman konforum bozulmasın”, “aman başım ağrımasın” yaklaşımının, kalkınma ve refah hamlelerimizi nasıl tökezlettiğini gördüm. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, milletvekili, Başbakan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin halkoyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak; siyasi hayatım boyunca, Türkiye’yi ve Türk demokrasisini paçasından aşağı çeken bütün bu marazlarla mücadele ettim.” dedi.
“Savrulmadan ve sarsılmadan; Türkiye’yi bugüne kadar olduğu gibi yine demokrasiyle, kardeşlikle, adaletle ve özgülükler temelinde büyüteceğiz. İnanıyorum ki, bunu da siz muhtar kardeşlerimin desteğiyle başaracağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, muhtarlara yönelik yapılan çalışmalara ilişkin bilgiler verdiği konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemizin kalkınma hamlelerinden, diğer tüm kesimler gibi, muhtarlarımız da hak ettikleri payı almışlardır. Son 22 yılda muhtarlarımızın güçlendirilmesi adına sayısız adım attık. İçişleri Bakanlığımız bünyesinde bir Muhtarlar Daire Başkanlığı kurduk. Büyükşehir Belediyelerinde Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlıkları, diğer belediyelerde de Muhtarlık İşleri Müdürlükleri ihdas ettik. 19 Ekim’i tüm Türkiye’de “Muhtarlar Günü” olarak ilan ettik. Muhtarlarımızın maaşlarını, sigorta primlerini ve diğer özlük haklarını, yaptıkları görevin seviyesine uygun hale getirdik. 2002 yılında muhtar aylığı 97 liraydı; bugün itibarıyla 20 bin 285 lira. Muhtarların ödemekle yükümlü oldukları 8 bin 233 liralık SGK primlerini devlet olarak biz karşılıyoruz. En az bir dönem muhtarlık yapan kardeşlerimizi, bugün 55 bin lirayı bulan silah ruhsatı harcından muaf tutuyoruz. 30 büyükşehirde yöreye özgü 100 Muhtar Hizmet Binası’nın yapımını tamamladık. 51 ilimizde 2024 yılı için planladığımız 179 hizmet binasından 98’i hizmete girdi; kalan 81 tanesinin inşaatı ise hızla devam ediyor. İki sene önce hizmete açtığımız Ankara Muhtar Evi’yle, Ankara’yı ziyaretlerinde muhtarlarımızın üzerinden büyük bir yükü aldık. Kadın muhtarlarımızın görev yaptığı yerlerdeki hizmet binalarının güvenlik kamerası ihtiyaçlarını da talepleri doğrultusunda karşıladık. Başlattığımız “Muhtar Bilgi Sistemi” sayesinde, ihtiyaçlarınızı daha hızlı bir şekilde karşılama yanında merkezdeki birimlerimizle bağınızı güçlendirdik. Adrese Dayalı Kayıt Sistemini muhtarlarımızın kullanımına açtık. Türkiye Muhtarlar Konfederasyonunun kamu yararına çalışan derneklerden sayılmasını sağladık. İçişleri Bakanlığımız ile YÖK arasında imzalanan protokol doğrultusunda Muhtar Akademisi projesini devreye aldık. Akademide eğitim gören 813 muhtarımızı temsilen sertifika alan 41 muhtar kardeşimi burada ayrıca tebrik ediyorum.”
“Gazze’de Süren Katliamları Anlatmakta Artık Kelimeler Çaresiz Kalıyor”
Güncel gelişmelere ilişkin de bilgiler paylaşan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Bölgemizdeki gelişmeleri bizimle birlikte sizler de yakından takip ediyorsunuz. Komşumuz Suriye’de 13 yıl önce başlayan ve 1 milyon insanın hayatına mal olan ihtilafa henüz çözüm bulunmadı. Ukrayna-Rusya arasındaki kanlı savaş, şubat ayında 4’üncü yılına ulaşacak. Bir diğer komşumuz olan Irak, halen terör belasıyla mücadele ediyor. Birçok Avrupa ülkesinde, Müslüman ve yabancı düşmanı ırkçı partiler ya tek başlarına iktidara yürüyor, ya da iktidar ortağı oluyor. Son bir yıldır Gazze’de süren, geçen ay Lübnan’a sıçrayan katliamları anlatmakta artık kelimeler çaresiz kalıyor. Çoğu çocuk ve kadın, 50 bin masum insan tüm dünyanın gözleri önünde katledildi. 100 bini aşkın yaralı var. Gazze’de 1,9 milyon, Lübnan’da 1 milyondan fazla insan evini, barkını, yıllardır yaşadığı toprakları terk etmek zorunda bırakıldı.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Netanyahu denilen gözü dönmüş bir caninin elinde Amerika’sı, Avrupası, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi adeta oyuncak olmuş durumda. 20 bin çocuk öldü, bir tanesi çıkıp ‘bu alçaklıktır’ demedi. On binlerce kadın öldü, kadın hakları kuruluşlarının gıkı dahi çıkmadı. 175 gazeteci öldü, uluslararası medyanın umurunda dahi olmadı. Gezi olaylarında bir ay boyunca Taksim’de kamp kuranların hiçbirini, Filistin’de ve Lübnan’da göremedik, göremiyoruz. Sustular, sindiler, korktular; İsrail’i desteklemek uğruna savunageldikleri tüm değerleri ayaklarının altında ezdiler. İsrail’in sırtını sıvazlamak, işlediği kalleşçe siyasi cinayetler sonrasında İsrail hükümetini alkışlamak dışında hiçbir şey yapmadılar. Şunu akıl ve vicdan sahibi herkes görüyor: 50 bin masumun katilinin sorumlusu elbette İsrail’in hukuk tanımaz işgal güçleridir; ama son 1 senedir İsrail hükümetine koşulsuz destek verenler, silah ve mühimmat gönderenler de bu katliama alenen ortaktır. Gazzeli, Batı Şerialı, Lübnanlı çocukların ahı, Siyonistler kadar onlara kol kanat gerenlerin de peşini bırakmayacaktır. Bu gerçeği tüm dünyada korkusuzca haykıran tek ülke, Türkiye’dir. Merhum Mehmet Akif’in mısralarında anlamını bulan o yüce ruha sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz.”
Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ve asil bir milletin evladı olarak gururla ifade ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında şu cümleleri kullandı:
“Zulmü alkışlamadık, zalime asla boyun eğmedik. Birilerinin keyfi için kardeşlerimize sırtımızı dönmedik. Hakkı tutup kaldırmak için İslam aleminde ve tüm dünyada öne atılan daima biz olduk. Filistin halkına, Gazzeli çocuklara, canları pahasına topraklarını savunan Filistinlilere insanlık ve kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye çalıştık. Şunu herkes bilsin; Türkiye olarak zalimin hasmıyız; mazlumun da hamisiyiz. Soykırım şebekesine karşı yürüttükleri haysiyet ve özgürlük mücadelesinde Filistin halkının tüm imkanlarımızla yanındayız. Sadece örnek mücadeleleriyle değil; şehadetleriyle de destanlaşan Filistin direnişinin tüm önderlerini, tüm mensuplarını, Gazze topraklarını mübarek kanlarıyla sulayan tüm kahramanları bugün bir kez daha tazimle selamlıyorum. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniye kardeşimden sonra geçtiğimiz günlerde şehit düşen Hamas lideri Yahya Sinvar’a da Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbimizin şu müjdesine tüm kalbimizle inanıyoruz: ‘Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis, onlar diridirler. Rableri katında Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılırlar.”
“Temel Politikamız Ülkemizin Bekasını Korumak”
Türkiye’yi tarihin doğru tarafında tutma gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim temel politikamız; ülkemizin bekasını korumak, 85 milyonun huzur, esenlik ve güvenliğini en üst düzeyde temin etmektir. Vatanımıza kasteden kim olursa olsun, gözünün yaşına bakmayız. Ne 782 bin kilometrekare vatan toprakları üzerinde; ne de Misak-ı Milli coğrafyası üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmeyiz. Bakınız biz, İsrail yayılmacılığına dikkat çektikçe, önlerine konulan onca delile rağmen, ana muhalefetin başını çektiği kimi çevreler, bizi olayları abartmakla itham ediyor. Siyonizm tehlikesini her dile getirdiğimizde, İsrailli yöneticilerin gösterdiği haritalara bakmak yerine, bunun iç politikayla ilgili olduğunu söylemekten utanmıyorlar.” dedi.
İsrail’den daha fazla İsrailcilik yapanlar olduğunu da ifade eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “İsrail’den daha fazla İsrailcilik yapan, İsrailli yetkililer susarken onlar adına konuşan, onlar adına canhıraş bir şekilde İsrail’i savunan, tabiri caizse ‘Mankurtlaşmış’ bir zihniyetle karşı karşıyayız. Oysa bizim siyaset tarzımızda, mesele Türkiye olunca, mesele Türkiye’nin menfaatleri olunca, iç politika, dış politika diye bir ayrım söz konusu değildir. Muhalefetin gevşekliği, rahatlığı, umursamazlığı bizi alakadar etmez. Onlar, affınıza sığınarak söylüyorum, rakı masalarında geyik muhabbeti çevirirken; biz bölgemizdeki ateşi söndürmenin mücadelesini veriyoruz. Onlar, belediyeleri arpalığa dönüştürmenin kavgasına tutuşmuşken; biz bölgemizdeki tehlikelerden ülkemizi nasıl uzakta tutarız, bunun hesabını yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Burada şunun da bilinmesinde fayda olduğu kanaatindeyim: Bekamızı sağlamak için yalnız savunma sanayimizi değil; millet bağımızı daha da güçlendirmenin çabasındayız. 22 yıl boyunca ortaya koyduğumuz irade gayet açıktır. Biz, hiçbir zaman farklı etnik kimlikleri, inançları, siyasi görüşleri, kültürel aidiyetleri çatışma veya ayrılık unsuru olarak görmedik. Tam tersine 85 milyonun tamamını, Türk milletinin ayrılmaz parçası olarak gördük. Her fırsatta tek millet dedik; tek bayrak dedik, tek vatan- tek devlet dedik. Bu topraklarda bir arada, barış içinde, kardeşçe yaşama irademizin ve milli mutabakatımızın timsali olan İstiklal Marşımızın etrafında 85 milyonu buluşturmak, milletimizin tüm fertlerini aynı ortak idealler etrafında kenetlendirmek için 22 yıldır mücadele halindeyiz. Bugün de ayrılıkları değil, müştereklerimizi büyütelim istiyoruz. Tüm siyasi partilerimizi kutuplaştırmayı körüklemek yerine, kardeşlik seferberliğimize katkı sunmaya davet ediyoruz. Mesele karanlığa yumruk sallamak değil, Türkiye’nin aydınlık geleceği için bir fener olabilmektir. Ülkemizin sorunları, sıkıntıları ve bunlara dair çözüm önerileri noktasında hepimiz aynı düşünmek zorunda değiliz; ama meseleleri konuşmak için aynı zeminde buluşmak durumundayız. Sadece istemezik diyerek, sadece eleştirerek bir yere varılamayacağını herkesin görmesi gerektiğine inanıyoruz. Kuru hamaset yapmanın da öfke diline sarılmanın da doğmamış çocuğa don biçmenin de muhalefet dahil kimseye bir faydası dokunmaz. İç cephemizin güçlendirilmesine dönük attığımız adımlarda, muhalefet de bizim kadar, Cumhur İttifakı kadar istekli olmalı, takoz koymak yerine bu çabalara samimiyetle sahip çıkmalı ve yapıcı katkıda bulunmalıdır. Siz muhtarlarımızdan da Türkiye Yüzyılı’nın inşası için yürüttüğümüz mücadeleye güçlük destek vermenizi bekliyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan’ın teşrifleriyle, TBMM Başkanı Sayın @NumanKurtulmus ‘un katılımıyla gerçekleşen “Muhtarlar Buluşması İstanbul Programı”ndaydık.
Muhtarlık kurumu; 1829’dan günümüze, 195 yıllık köklü bir tarihe ve geleneğe sahiptir.