T.C. İçişleri Bakanlığı - İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya İstanbul’da Düzenlenen Yas-ı Matem Orucu Programına Katıldı

İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya İstanbul’da Düzenlenen Yas-ı Matem Orucu Programına Katıldı

10.07.2024

İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, İstanbul Valiliğinin Muharrem Ayı dolayısıyla Sepetçiler Kasrı'nda düzenlediği Yas-ı Matem Oruç Açma Buluşması'na katıldı.

Düzenlenen programa İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ile birlikte İstanbul Valisi Davut Gül, Alevi Vakıflar Federasyonu Onursal Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Alevi dernek başkanları ve cemevi dedeleri ile vatandaşlar katıldı.

Oruçların açılmasının ardından konuşma yapan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, Hoca Ahmet Yesevi’nin sözlerini hatırlattı. İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Âşıkların sünnetidir diri ölmek’ diye buyurur Hoca Ahmet Yesevi. Ve asırlardır divanında, şu ölümsüz sözleri yankılanıp, duruyor: ‘Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen, öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol sen, mahşer günü dergâhına yakın ol sen, ben-benlik güden kişilerden, kaçtım ben işte.’ İşte bizler, bin yıldır bu topraklarda birbirimizin yaralarını sardık, birbirimize merhem olduk.” dedi.

Sevgi ve Saygıya Dayalı Kardeşliği Yaşamak ve Yaşatmak Hepimizin Ortak Gayesi

İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, şöyle devam etti:

“Nerede kanadı kırık bir kuş görsek; sarıp, sarmaladık. Yetimlerin kardeşi, yolda kalanın yoldaşı olduk. Sen, ben demeden, biz demeyi; bir ve beraber olmayı bildik. Aynı acılara göğüs gerdik, aynı gök kubbenin altında lokmamızı paylaştık. Tıpkı bu akşam da olduğu gibi. Çünkü biliyoruz ki, toplumsal huzurun en büyük sırrı; birlik ve beraberliğimize sahip çıkmaktan geçiyor. Yüce dinimizin bize emrettiği gibi; sevgi ve saygıya dayalı kardeşliği yaşamak ve yaşatmak hepimizin ortak gayesi. İşte, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin ‘bir olalım, iri olalım, diri olalım’ sözünün hikmeti de burada saklı.”

“Burası Birlikte Yaşama Kültürünün Doğduğu Topraklar”

Yaşadığımız toprakların sevgi ve hoşgörü medeniyetinin, birlikte yaşama kültürünün doğduğu topraklar olduğunu belirten İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu topraklar Hoca Ahmet Yesevilerin, Hünkâr Hacı Bektaş-ı Velilerin, Horasan Erenlerinin, sözleriyle manevi dünyamıza rehber olan Yunus Emrelerin, Ahi Evranların Hazreti Mevlanaların yeşerdiği ve dünyaya örnek olduğu topraklardır. Hem inancımız hem de Anadolu irfanı bizlere her zaman sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı ve paylaşmayı öğütlemektedir. İşte bu akşam, medeniyetimizin baş tacı, şehirlerin sultanı İstanbul’umuzda, el ele, gönül gönüleyiz. Aynı sofranın etrafında, Muharrem ayının hikmetini birlikte idrak ediyoruz. Bu ay; birlik ve dayanışma duygularımızın pekiştiği, manevi değerlerimizin ön plana çıktığı bir aydır. 1 hafta sonra 10 Muharrem’de ise İki Cihan Serveri Efendimizin, ciğer paresi, gözünün nuru, Hz. Hüseyin Efendimizin ve 72 yarenin Kerbela’da şehit edildiği o yas gününü anacağız. Yüreklerimizde kurşun gibi ağır gelen Kerbelâ’nın üstünden tam 1344 yıl geçti. Kerbela’dan bu yana; binlerce kez doğup battı güneş. Çiçekler yüz binlerce kez açtı, sararıp soldu. Irmakların kimi çağladı, kimi kuruyup kaldı. Ama aradan geçen bunca zamana rağmen ne acımız dindi ne yasımız bitti bizim. Bu toprakların her karışında, sinesinde kalp taşıyan her canda; aynı yas, aynı matem yankılandı durdu. Evet, o zalimlerin kalbi taş kesilmişti Kerbelâ çöllerinde. Peygamber Efendimizin ‘Dünyadaki çiçeği, reyhanı’ Hz. Hüseyin’e ve yarenlerine bir damla dahi su vermediler. Hz. Hüseyin ve yarenleri hala bizlerin, hepimizin gönül pınarındadır. Gözlerimizdeki yaşta, dillerimizdeki duadadır. Evet, Kerbela ne büyük bir acıdır. Ama bu acı bizleri ayrıştıran değil, birleştiren ortak bir acıdır.”

“Giremediğin Gönül Senin Değildir”

Peygamber Efendimizin “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız’’ sözünü hatırlatan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Hamd olsun; biz, birbirimizi seviyoruz. Çünkü Hz. Ali, ‘Giremediğin gönül senin değildir’ buyuruyor ve ekliyor; ‘Gönül yalnız gönül vermekle alınır. Gönül istiyorsan önce gönlünü vereceksin.’ İçinde sevgi olan kalpte rahmet vardır, merhamet vardır, şefkat vardır. Her dönem olduğu gibi bugün de Anadolu'daki bin yıllık varlığımızı hala hazmedemeyenler, milletimiz arasında ayrılık tohumları ekmek isteyenler de hep olmuştur, hep de olacaktır. Ancak; fitne ve fesat çıkarmak için her türlü yolu deneyenlere, buradan altını çize çize diyoruz ki ‘bu sofranın etrafında toplanan, aynı lokmayı paylaşan bizler; biriz, beraberiz ve inşallah sonsuza dek de öyle olacağız.’ Allah, bizleri birbirimize bağışlasın. Hiçbirimize matemler, acılar yaşatmasın. Rabbim milletimizi, devletimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Bu vesileyle; Hz. Hüseyin Efendimizi ve beraberinde Hakk için, adalet için can veren bütün şühedayı rahmet ve minnetle yad ediyorum.”