ANKARA-(06.04.2017)-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İstanbul’da gerçekleştirdiği ziyaret ve temaslarda yaptığı konuşmada; gelincik tarlası gibi duran bu ay yıldızlı bayrakların Diyarbakır'ın Kulp, Hani ve Silvan, Şırnak'ın İdil, Siirt'in Eruh, Mardin'in Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerinde ortaya konulan, ay yıldızlı bayraklarla sahiplenmeyle aynı olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörizmle, anarşizmle, enflasyonla, ekonomik krizlerle, mezhepler ve etnik köken üzerinden, ayrıca darbelerle, muhtıralarla ve hakir görülerek milletin terbiye edilmeye çalışıldığını kaydetti.
Ülkenin birliği ve kardeşliğine asla halel getirmeyeceklerini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 13-14 yaşındaki kızların dağlara götürüldüğünü söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "Onların yanı annelerinin kucağı, öğretmenlerin yanı. Yarına umutla bakmak isteyen çocuklarımızın her biri öğretmen, hemşire, doktor, eczacı olmak isteyen, 'öğretmen olarak ülkeme yardımcı olmak istiyorum' diyen çocukları dağlara götürüyorlar. O çocukların bir kısmının kaçınca, bize sığınınca neler söylediklerini, o alçakların kandilde çocuklarımıza neler yaptıklarını biliyorum. “Vicdanım sızlıyor. Güneydoğu’da anaların 13 yaşında kızlarını alıyorlar, dağlara terörist olarak götürüyorlar. Bir anne kolumu çekip, ‘Ne olursun. Sen devlet adamısın. Kızımı istiyorum.’ dedi. O kızın yeri annesinin dizinin dibidir. O kızın yeri öğretmenin yanıdır. Benim de evladım var. Bu çocukları bir daha o dağlara getirip onlardan terörist yapmaya, annelerinden ayırmaya çalışırlarsa buradan söylüyorum, bana İçişleri Bakanlığı haram olsun."dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin son dönemlerde güçlendiğini ve bunu engellemek isteyenlerin türlü oyunlar oynadığını söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bunu fırsat bilen PKK’nın palazlandığını dile getirerek, “Hemen sözde özerklik ilan ettiler. Madem o kadar cesursunuz, bugün biraz cesaretiniz, yüreğiniz varsa, özerklikten bahsedin de alalım paçanızı aşağıya. Türkiye terörle mücadele yapıyor. Birilerinin maşası olarak bu ülkeyi bölmeye çalışacaklar ha. Oradaki kardeşlerimize baskı kurarak, bizden ayırmaya çalışacaklar ha. Buradan söylüyorum. Kandil’deki o itlere de söylüyorum. O itleri maşa olarak kullananlara da söylüyorum. Bu ülkeye çektirdiğiniz ızdırapları teker teker sizden almazsak namerdiz.” diye konuştu.
Terörle mücadelenin kararlılıkla sürdüğüne vurgu yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çukurca'da 8 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, sözlerini, "Son 1 haftada etkisiz hale getirilen terörist sayısı 70'i aştı. Dağlar onlarındı değil mi? Cudi, Tendürek onlarındı değil mi? Bir taraftan Hakkari İkiyaka Dağları onlarındı, bir taraftan Lice kırsalı onlarındı. Bizim evlatlarımız, askerimiz, jandarmamız, polisimiz, korucumuz, hep birlikte Türkiye'ye yıllardan beri acı çektiren bu terör örgütünü bitirebilmek için canla başla bir mücadele ortaya koyuyorlar. Emin olunuz ki PKK denilen bir örgüt bu coğrafyada adından bahsedilen bir örgüt olmayacak." diye tamamladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin terörle büyük bir mücadele ortaya koyduğunu belirterek, 'Bu ülkede bizim evlatlarımıza, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kim ama kim PKK terör örgütü, kim ama kim eğer bir halel getirmeye çalışırsa teker teker hesap sormazsak namerdiz." dedi.
Son bir haftada 70, son 6 ayda bin teröristin etkisiz hale getirildiğini anlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kış mış yok. Binin üzerinde sığınak ve barınak imha edildi. Bütün malzemeleri, bütün mühimmatları nerede olursa olsun eksi 30-40 derecede, bizim evlatlarımız Gabar'da da Cudi'de de Bestler Dereler'de de Tendürek'te de Aliboğazı'nda da Sehi Ormanları'nda da Amanoslar'da da her yer de fellik fellik terörist arıyorlar. Onlar da fare gibi kaçıyorlar." diye konuştu.
Geçenlerde Gabar'da döşenen el yapımı patlayıcının patlatılması sonucu üç askerin şehit düştüğünü hatırlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bilesiniz ki o günden beri içimiz rahat değildi. Bunun kanın yerde kalmamalıydı. Size söylüyorum, onu yapanları, bu sabah 8 teröristi bizim aslanlarımız etkisiz hale getirdiler. Hiç merak etmeyin, bugün 8, dün 8, bir gün önce 20. Evlatlarımız gereğini yerine getiriyorlar.
"Avrupa rotayı şaşırmış zaten, ırkçılığın ve faşizmin göbeğine batmış durumda. Diğer taraftan ortak anayasa yapamadılar, avroyu ortak para birimi yapmak istediler, beceremediler. Almanya egemen olmak istedi, İngiltere 'hadi Allaha ısmarladık' dedi. Tam şu anda dağılmak üzereler. Biz de ayaklarımız üzerinde duruyoruz. Lider eksikliği çekiyorlar, bizim güçlü ve kuvvetli liderimiz, millet iradesine teslim olan bir liderimiz var" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu: Batının egemenliğini kaybettiğini, şu an yaşananların bundan kaynaklandığını ve dünyanın merkezinin Avrupa'dan Asya'ya kaymaya başladığını dile getirdi.
Türkiye'nin dünyanın en önemli coğrafyasında olduğunu ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Hiç kimse 21'inci asrın böyle olacağını beklemiyordu. Şu an yaşananlar ne Birinci ne de İkinci Dünya Savaşı'na benziyor. Bambaşka bir süreç yaşanıyor." diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyanın her tarafında küreselleşmenin getirdiği çok kutuplu ortaklığa giden bir dünya düzeni olduğunu anlattı.
Gelişmiş ülkelerin dünya ekonomisinden aldığı payın azaldığını, gelişmekte ve geride kalmış ülkelerin payının ise arttığını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"İşte Türkiye'nin üzerinde koparılmak istenen fırtına ve Türkiye'nin, kendi arazisinin pahalı olduğu bilinciyle beraber birilerinin, 'Biz bu araziyi ele geçirebilir miyiz, istediğimiz gibi yönetebilir miyiz?' kaygısı bu tablodan oluşmaktadır. Türkiye'nin en büyük avantajı birliğidir. Türkiye bu birliğini önemli bir zaman diliminde yaşadı. Karlofça'dan beri gerileme dönemindeyiz. En önemli sebebi, birliğimizi kaybetmemizdir. İstiklal Savaşı'nda bu birlikteliği yakaladık. Ayağa kalkmayan, zenginleşemeyen, kendi değerlerine sarılmasına müsaade edilmeyen bir Türkiye istediler. Şeyh Sait olayından sonra bu ülkede ne yaşandıysa, bu ülkenin her bireyine hiç ayırt etmeden sadece bu unsurlar aynı şekilde dokunmuştur." edi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Batı ülkelerinin, 'Suriyelilere yardım' adı altında kurdukları sivil toplum örgütleriyle hangi haltları karıştırdıklarını biliyoruz. Yanı başımızda, 'Biz onlara insani yardım yapacağız' diye hangi casusluk faaliyetlerini yürüttüklerini de biliyoruz. Gereğini de yapmaya çalışıyoruz merak etmeyin. Ancak bütün hassasiyetleri madde üzerinde oluşan, insanlık açısından hiçbir değeri olmayan bir toplulukla, lider yapısıyla karşı karşıyayız. Batı lider yokluğuyla karşı karşıya." dedi.
Türkiye'nin her alanda büyüdüğünü dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bundan dolayı da Batılı ülkelerin Türkiye'ye cephe almaya başladığına dikkati çekti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin Batıya karşı tüm sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen onların tek bir sorumluluğunu bile yapmadığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Biz düzensiz göçmenlerle elbette mücadele ederiz ancak şu anda Güneydoğu'da işimiz var. Güçlerimizi oraya getirip orada bizim müttefik olarak bildiğimiz ülkelerin yeni silahlarla takviye ettiği PYD ve PKK'ya karşı mücadele ederiz. O zaman Merkel ne yapar onu bilmiyorum. Kendisi düşünür. Günde 5-6 bin düzensiz göçmeni Almanya kapılarında gördüğü zaman o ikiyüzlü tavırlarını nasıl ifade ederler bilemiyoruz. Bu bir tehdit değil kimse yanlış anlamasın. Bu bir ihtiyaç. Biz terörle mücadeleye, DEAŞ'la mücadeleye kendi kuvvetlerimizi ayırır, orada düzensiz göçmenlerin hangi istikamette giderse gitsinler ve nasıl oluşursa oluşsunlar Avrupa kapılarında hangi muamele ile karşı karşıya kalacağına bakarız ve Avrupa'nın da ne yaptığına bakarız. Öyle her şey kolay değil. Ne Almanya ne de AB bize karşı hiçbir sorumluluğunu, sözünü yerine getirmemiştir."dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bazı ülkelerin Türkiye üzerinde yıllarca terör örgütü baskısı kurarak halkı birbirinden ayırmaya, zayıflatmaya ve ülke kaynaklarının teröre harcanmasını sağlamaya çalışan politika yürüttüklerini kaydetti.
"Kimin desteklediğini bilmiyor muyuz yani?" diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Bugün PYD'ye kim silah veriyorsa, PYD'den PKK'ya kim silah aktarıyorsa... 6 ayda bine yakın sığınak ve barınak PKK terör örgütünde imha ettik. Hep yeni silahlar çıkıyor. Silahların menşesi tahmin ettiğiniz ülkeler, tahmin ettiğiniz yerler. Biz nasıl dostuz? Biz nasıl müttefikiz? Bin 500 dolarken müttefikiz değil mi? 2 bin-3 bin dolarken dostuz, müttefikiz ama 11 bin dolar olduğumuz zaman Türkiye dostluk ve müttefiklik konusunda iki yüzlü davranılan bir ülke haline geliyor. Şehir hastanemiz yokken, Avrasya, Marmaray yokken dostuz, müttefikiz. Vatandaşlarımız SSK hastanelerinde ilaç kuyruğunda kalp krizinden ölürken, çocuklarımız kendi illerinde üniversiteye gitmeye çalışırken üniversite bulamadığı için okuyamazken dostuz, müttefikiz. Bu ülkede tank vermediğiniz zaman, para yatırıp tankı aldığımız zaman dostuz, müttefikiz. İnsansız hava uçaklarını İsrail'den aldığımız zaman, bozulup 6 ay bir yıl tamir edilmesine rağmen gönderilmediği zaman dostuz, müttefikiz. Ama kendi Altay tankımızı yaptığımız zaman, kendi füzemizi yaptığımız zaman, kendi Atak helikopterimizi yaptığımız zaman, kendi uydumuzu uzaya fırlattığımız zaman, insansız hava uçağını İçişleri bakanlığımızın envanterine aldığımız zaman dost değil, müttefik değiliz öyle mi?"
"İnsanlığa karşı nasıl bir hunharca cinayet işlediklerini İdlib'de gördük" diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin Batı medeniyeti gibi "kelle hesabı, para hesabı" yapmadığını aktardı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin geldiği noktayı, büyümesini ve kuvvetlenmesini gören ülkelerin adeta çıldırdığını ifade ederek, Türkiye'nin büyümesinin, zengin olmasının, sözünün dünyaya hüküm olmasının engellenemeyeceğini vurguladı.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
BASIN MERKEZİ