T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen www.icisleri.gov.tr web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği
NO: 2014/92
ANKARA - (17.11.2014) - İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların bütçe görüşmelerinde bir konuşma yaptı.
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın konuşması şöyle:
‘‘Sayın Başkan,
Plan ve Bütçe Komisyonunun Değerli Üyeleri,
Sözlerimin başında,Plan ve Bütçe Komisyonunun siz değerli başkanı ve üyelerimizive milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmeler sırasında yapacağınız eleştiri ve önerileriniz için şimdiden teşekkür ediyorum.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN GÖREV VE YETKİLERİ
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
“İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” ve ilgili diğer mevzuatla İçişleri Bakanlığı’na verilen görevler şunlardır:
Anayasa ve yasalarımıza uygun olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü, güvenlik ve asayişi, kamu düzeni ve genel ahlâkı, Anayasamızda yazılı hak ve hürriyetleri korumak,
Suç işlenmesini önlemek ve suçluları takip edip yakalamak, her türlü terörle, kaçakçılıkla ve organize suçlarla mücadele etmek,
Sınır, kıyı ve deniz yetki alanlarımızın muhafaza ve emniyetini sağlamak,
İllerin genel idare alanındaki hizmet esaslarının belirlenmesi, mahalli idarelerin, idarenin bütünlüğü ilkesi çerçevesinde, verimli ve etkin bir biçimde hizmet yürütebilmesi amacıyla standartlar oluşturmak ve yol göstermek,
Nüfus ve vatandaşlık hizmetlerini yürütmek,
Belediyeler, il özel idareleri, mahalli idare birlikleri ve köy muhtarlıkları ile ilgili olarak, mevzuatla verilen vesayet yetkisini kullanmak ve bu mahalli idarelerin merkezi idare ile ilişkilerini düzenlemek,
Mahallin en büyük mülki idare amiri olan vali ve kaymakamlar aracılığıyla, il ve ilçelerdeki kamu kurum ve kuruluşlarının koordinasyon içinde çalışmasını sağlamak,
Dernekler, sendikalar, siyasi partiler ve yardım toplama ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek, kamu yararı statüsü bulunan dernekler başta olmak üzere yerli ve yabancı dernekleri, üst kuruluşları ve birlikleri denetlemek,
Düzenli (yasal) ve Düzensiz (yasadışı) göçle ilgili iş ve işlemleri yürütmek,
Uluslararası koruma talep eden yabancı ve vatansızlara sağlanacak koruma ile kitlesel akınlarda bu kişilere sağlanacak geçici korumanın kapsamı ve uygulamasına dair iş ve işlemleri yürütmek,
İnsan ticareti mağdurlarının korunmasına ve vatansızlarailişkin iş ve işlemleri yürütmek.
Bakanlığımız, kendisine tevdi edilen bu görevleri;
(6) ana hizmet birimi,
(6) danışma ve denetim birimi,
(7) yardımcı hizmet birimi
(5) bağlı kuruluşu,
(81) il valiliği,
(919) ilçe kaymakamlığı ve bunlara bağlı alt birimleri vasıtasıyla yürütmektedir.
İçişleri Bakanlığı, ülkemizin her köşesinde güvenlik ve huzurun sağlanması, vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerini özgürce ve rahat bir ortamda kullanabilmelerinin teminat altına alınması gibi devletin varlık sebebi olan önemli görevleri yerine getirmektedir.
Bakanlığımız, bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirmek için, yurdumuzun dört bir tarafında teşkilatlanmıştır.
Değerli Milletvekilleri,
Bakanlık olarak, görevli ve sorumlu olduğumuz alanlarda yaptığımız çalışmalar ve aldığımız sonuçlar hakkında sizleri bilgilendirmek istiyorum.
Bakanlığımız, sunduğu kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla stratejik yönetim sistemini kararlılıkla uygulamaktadır.
Bu doğrultuda, şeffaf ve hesap verebilir yönetimin önemli araçları olan Stratejik Plan, Performans Programı ve Faaliyet Raporu uygulamaları da Bakanlığımızca etkin bir biçimde yürütülmektedir.
2015 yılı İçişleri Bakanlığı Bütçe Tasarısının görüşüldüğü bu toplantıda, önümüzdeki mali yıl itibariyle uygulamaya geçireceğimiz 2015-2019 Dönemi Stratejik Planımız ile ilgili siz değerli komisyon üyelerine kısa bilgi vermek istiyorum.
Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesine katkı sağlayacak bir anlayışla hazırlanan Planımız stratejik yönetim modelinin bir bütün olarak benimsenmesi için önümüzdeki beş yıllık dönemde en önemli rehberimiz olacaktır.
2010-2014 Stratejik Planı’nda olduğu gibi, 2015-2019 Stratejik Planı’nda da, vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu hizmetleri, onların memnuniyetini esas alarak yerinde ve kaliteli bir şekilde sunmak temel ilke olarak benimsenmiştir.
2015-2019 dönemini kapsayan Stratejik planımızda 5 amaç belirlenmiştir. Bunlar;
İç güvenlik, göç ve sınır yönetimi hizmetlerinin insan hakları çerçevesinde etkinleştirilmesi ile güven ve huzur ortamını sağlamak,
Mülki ve mahalli idarelerin sunduğu hizmetlerde hız ve kaliteyi artırmak,
Sivil toplum faaliyetlerini desteklemek,
Hizmet sunumunda bilgi teknolojilerini etkin, verimli ve güvenli olarak kullanmak,
Bakanlık hizmetlerinde hız ve kaliteyi artırmaktır.
Bakanlığımız Birimlerinde Eğitim Faaliyetleri
Bakanlığımızca, Mülki İdare Amirleri ve diğer personelin, toplumun talep ve beklentilerine duyarlı, sorunlara hızlı ve etkin çözümler üretebilen, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı içerisinde, vatandaş odaklı kamu hizmeti sunumu gerçekleştirmelerini sağlamak amacıyla hizmetiçi eğitim faaliyetlerine önem verilmektedir.
Bu kapsamda, 2014 yılı Eylül ayı itibarıyla, Bakanlığımız merkez teşkilatı ile Valilik ve Kaymakamlıklarda görevli toplam 35.565 personele hizmet içi eğitim verilmiştir.
İÇ GÜVENLİK HİZMETLERİ
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Bakanlığımız, güvenlik hizmetlerini, bağlı kuruluşlarımız olan Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı vasıtasıyla yürütmektedir.
Bugün itibariyle, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde 270.782, Jandarma Genel Komutanlığı’nda 195.451 ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda 5.725 personel görev yapmaktadır.
Ülkemizin,alan olarak;
% 93’ü Jandarma görev ve sorumluluk bölgesinde,
% 7’si ise polis görev ve sorumluluk bölgesindedir.
Toplam nüfusun;
% 86’sı polis,
% 14’ü ise jandarma bölgesinde yaşamaktadır.
Ülkemizin toplam 8.484km uzunluğundaki kıyı şeridinin, karasularımızın ve ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yarısı büyüklüğündeki (378.000 km²) deniz yetki alanlarımızın güvenliği de Sahil Güvenlik Komutanlığı’nca sağlanmaktadır.
Bakanlığım döneminde, güvenlik hizmetlerinin sağlanması ve suçların işlenmeden önlenmesineyönelik olarak, vatandaş odaklı hizmet anlayışıdoğrultusunda, teknolojik imkânlardan da istifade edilerek hizmet kalitesiniön plana çıkaran çalışmalar yapılmıştır.
Bu çerçevede;
Suçla mücadelede, öncelikle önleyici tedbirlere ağırlık verilmiştir. Çünkü,suçun işlenmeden önlenmesinin toplumsal ve ekonomik maliyeti, suçun işledikten sonra soruşturulmasından çok daha azdır.
Bu amaçla, yakın gelecekte özellikle büyük şehirlerde, 24 saat esasına göre havadan devriye, keşif ve gözetleme faaliyetleri yaygınlaştırılacaktır.
Suçların soruşturulmasına ilişkin teknik ve idari kapasite geliştirilmiş, güvenlik teşkilatlarımız bünyesinde, her türlü teknolojik imkâna veuluslararası akrediteye sahip modern kriminal laboratuvarlarkurulmuştur.
Suçla mücadelede önemli katkı sağlayan ve MOBESE olarak da bilinen Kent Güvenlik ve Yönetim Sistemi’nden (KGYS) azami oranda yararlanılmış, 81 ilimizintamamında ve büyük ilçelerimizde bu altyapı kurulmuştur.
Organize suç örgütlerine yönelik planlı operasyonlarla,bu örgütlerin birçoğu etkisiz hale getirilmiş ve busayedevatandaşımızın devlete olan güveni pekiştirilmiştir.
“Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” gereğince, kadınların daha etkin korunmasına yönelik olarak, hâkim tarafından verilen “kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerin değiştirilmesi” tedbir kararları da Bakanlığımızca büyük bir hassasiyetle yerine getirilmektedir.
Toplum Destekli Polislik
Bakanlık olarak suçla mücadelede önceliğimiz, suç işlenmesini önleyecek mekanizmaları geliştirmektir.
Suçla mücadeleyi etkin kılmanın, güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamanın yolu, güvenlik hizmetlerine toplumun katılımı ve desteğinden geçmektedir.
Bu amaçla başlatılan ve bugüne kadar başarılı sonuçlar alınan "Toplum Destekli Polislik Projesi” 81 ilimizde uygulanmaktadır.
Proje kapsamında, her mahalleden sorumlu en az bir polis memuru görevlendirilmiş, vatandaşların sorunlarını e-posta yoluyla sorumlu polis memuruna ulaştırabilmesi imkânı sağlanmıştır.
Toplum Destekli Polislik uygulaması kapsamında;
Bireylerin sosyal duyarlılık ve farkındalığının artırılması,
Çocuklar ve gençlerin suçtan ve zararlı alışkanlıklardan korunması,
Çocukların maruz kalabileceği tehlikeler konusunda ailelerin vegüvenlik önlemleri konusunda bireylerin bilgilendirilmesi,
Amacıyla birçok proje uygulanmaktadır.
Özel Güvenlik Hizmetleri
Kamu güvenliğinin tamamlayıcı bir unsuru olarak kabul ettiğimiz özel güvenlik hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla, yasal çerçeve içerisinde, Bakanlığımızca her türlü idari düzenleme yapılmaktadır.
“Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun” gereğince,
Bakanlığımız tarafından ülke genelinde faaliyet gösteren özel güvenlik şirketlerine ve özel güvenlik eğitim kurumlarına “faaliyet izni” verilmektedir.
Özel güvenlik görevlilerine çalışma izni verilmesine yönelik sınavlar da yine Bakanlığımızca yapılmaktadır.
Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında bulunan;
Özel güvenlik şirketleri,
Özel güvenlik eğitim kurumları,
Alarm izleme merkezleri ve diğer özel güvenlik birimlerinin denetlenmesi görevini Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı yerine getirmektedir.
Özel güvenlik hizmetleri kapsamında;
Polis sorumluluk bölgesinde 662.878,
Jandarma sorumluluk bölgesinde 124.594,
Toplam 787.472 kişiye özel güvenlik kimlik kartı verilmiştir.
Özel Güvenlik Kimlik Kartı verilenlerden,
Polis sorumluluk bölgesinde 221.621,
Jandarma sorumluluk bölgesinde 43.109,
Toplam 264.730 kişi özel güvenlik sektöründe istihdam edilmektedir.
İç Güvenlik Personel Politikası ve Eğitimi
Sayın Başkan,Değerli Milletvekilleri,
Bakanlığımca güvenlik personelinin nitelik ve nicelik olarak geliştirilmesine büyük önem verilmektedir.
AK Parti iktidarı olarak ilk kez üniversite mezunu gençlerimize polis olmanın yolunu açtık.
2002 yılında % 21 olan yüksekokul ve fakülte mezunu polis oranını,
Bugün itibarıyla % 90’a ulaştırdık.
Polis Akademisi, değişen şartlara uyum sağlamak amacıyla, demokrasi standartları yüksek ülkelerdeki polis eğitimleri de dikkate alınarak, yeniden yapılanma sürecinden geçirilecektir.
Sivil, demokratik değerleri içselleştirmiş ve insan haklarına saygılı polis memurları ve amirleri yetiştirmek için bu reform sürecini önemsiyoruz.
Emniyet personelimizin hizmet içi eğitimine önem veriyoruz.
2013 yılında 260.183,
2014 yılı Ekim ayı itibarıyla 116.262 emniyet personeli hizmet içi eğitime tabi tutulmuştur.
Emniyet Genel Müdürlüğümüzce, diğer ülkelerin polis teşkilatlarına yönelik eğitimler de düzenlenmektedir.
1997 yılından bugüne kadar,59 yabancı ülke polis teşkilatında görevli personele yönelik, gerek ülkemizde ve gerekse kendi ülkelerinde olmak üzere;
1.472 kurs programı düzenlenmiş,
23.181 personele eğitim verilmiştir.
Jandarma Genel Komutanlığı personel yapısının uzmanlaştırılması çalışmaları devam etmektedir. Bugün itibarıyla Jandarma Genel Komutanlığı personelinin % 35’i profesyonel görevlilerden oluşmaktadır. 2015 ve sonrasında uzman personel alımına devam edilerek profesyonelleşme oranı yükseltilecektir.
Jandarma Genel Komutanlığı personelinin eğitim çalışmaları da etkin bir şekilde sürdürülmektedir.
Bunun yanında Jandarma Teşkilatımız, uluslararası alanda diğer ülkelerin jandarma teşkilatlarıyla işbirliği faaliyetlerine de önem vermektedir.
Avrupa ve Akdeniz Jandarmalar ve Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Birliği (FIEP)’nin asli üyesi olan Jandarma Genel Komutanlığımız, bu teşkilât içindeki çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmektedir.
Jandarma Genel Komutanlığı’nın (21) ülke ile ikili askerî ilişkileri bulunmaktadır. Bu kapsamda, 2014-2015 eğitim ve öğretim döneminde 7 ülkeden 90 misafir askerî personelin Jandarma Genel Komutanlığı eğitim kurumlarında öğrenim görmesi planlanmıştır.
Yurt dışı geçici görevler kapsamında; Bosna Hersek, Kosova, Azerbaycan ve Afganistan’da hâlen (181) Jandarma personeli görev yapmaktadır.
Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda; 2013-2014 yıllarında 12 personel yurt dışında, 2.052 personel yurt içindegörev etkinliğini arttıran çeşitli kurslardan geçirilmiştir.
Sahil Güvenlik Komutanlığınca, ikili askeri anlaşmalar kapsamında;
2013 yılında 8 ülkeden 44 personele,
2014 yılında 5 ülkeden 30 personele Sahil Güvenlik Eğitim Öğretim Komutanlığında eğitim verilmiştir.
İnsan Hakları
Hükümet olarak, temel insan hakları ve özgürlüklerinin korunmasına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda, son 12 yılda devrim niteliğinde yasal düzenlemeleri hayata geçirdik.
Suç ve suçluyla mücadelede insan hakları ihlallerine konu olan uygulamaların üzerine şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir kararlılıkla gidilecektir.
İnsan hakları ihlali iddialarına konu olan görevliler hakkında gerekli adli ve idari işlemler hiçbir müsamahaya yer vermeyecek şekilde yürütülmektedir.
Bu çerçevede, Bakanlığım bünyesindeki Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’na bağlı İnsan Hakları İhlalleri İnceleme Bürosuna intikal eden insan hakkı ihlali iddiaları, bu konuda kurs görmüş Mülkiye Müfettişleri marifetiyle incelenmektedir.
Ayrıca, temel hak ve özgürlüklerin korunması kapsamında, “Emniyet Genel Müdürlüğü Nezarethane Talimatnamesi” hazırlanmış ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nce 24 Haziran 2014 tarihinde onaylanarak yürürlüğe konulmuştur.
Bakanlığımız tarafından hazırlanan, güvenlik personeli ile ilgili şikâyetlerin daha etkili soruşturulması ve izlenmesi için Genel Kolluk Gözetim Komisyonu kurulmasına ilişkin Kanun Tasarısı, T.B.M.M.’nin ilgili Komisyonlarında görüşülmüş ve Genel Kurul gündemine getirilmiştir.
Oluşturulması düşünülen bu mekanizmanın amacı;
Vatandaşların insan hakları ihlalleri ile ilgili başvurularının bağımsız bir birim tarafından soruşturulmasının sağlanması,
Güvenlik birimlerimiz hakkındaki yersiz iddiaların önüne geçilmesi,
Aynı zamanda vatandaşlarımızın kolluk birimlerine olan güveninin artırılmasıdır.
Diğer taraftan, jandarma personeli de insan hakları konusunda eğitimden geçirilmiş, Jandarma Genel Komutanlığı Nezarethane Konsepti hazırlanmış, jandarma iç güvenlik birliklerinde bulunan mevcut 1.992 nezarethanenin standartlara uygun hale getirilmesi için başlatılan çalışmalar yüksek oranda tamamlanmıştır.
Bu çalışmaların sonucunda, jandarma personeli hakkındaki insan hakları ihlali ile ilgili şikâyetlerin her geçen gün giderek azalması memnuniyet vericidir.
İç Güvenlik Birimlerinin Bina, Araç, Gereç Durumu
Hükümet olarak, vatandaşlarımıza sunulan güvenlik hizmetlerinin daha etkin bir şekilde sunulması amacıyla, iç güvenlik birimlerimizin her türlü bina, araç, gereç ve diğer ihtiyaçlarının zamanında karşılanmasına özel önem veriyoruz.
Gelişmiş ülkelerdeki güvenlik güçleri hangi fiziki şartlara, hangi imkânlara sahiplerse, biz de aynı imkânları güvenlik güçlerimize sağlıyoruz.
Geçmiş dönemde polisimiz, devriye gezecek taşıt, taşıtına koyacak yakıt bulmakta zorlanmaktaydı. Bugün ise polisimiz, en modern taşıtlara sahip bulunmaktadır.
Yapılan yeni araç alımlarıyla birlikte ekonomik ömrünü tamamlamış taşıtların büyük bir kısmı envanterden düşülmüştür.
AK PARTİ Hükümetleri döneminde Emniyet Teşkilatımıza;
30.700 adet standart,
1.271 adet zırhlı,
Toplam 31.971 taşıt kazandırılmıştır.
2014 yılı Ekim ayı itibarıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne genel bütçe aracılığıyla toplam 1.933 adet taşıt alınması planlanmıştır.
Emniyet Genel Müdürlüğüne, suç ve suçlularla mücadelede daha aktif rol alabilmesi amacıyla, çok maksatlı keşif ve gözetleme uçağı alım projesi kapsamında 2 adet personel ve malzeme nakil uçağı alınmış ve ülkemiz genelinde hizmet vermeye başlamıştır.
Suç ve suçlularla daha etkin mücadele etmek amacıyla, Emniyet Genel Müdürlüğünün ihtiyaçları doğrultusunda,
19adet Mini İnsansız Hava Aracı,
3adet Midi İnsansız Hava Aracı,
Alımı yapılmış, aktif olarak görevlerde kullanılmaya başlanmıştır.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile müşterek yürütülen “ Orta Tip Helikopter Alım Projesi” kapsamında, 15 adet Bell 429 Helikopterin kabul işlemleri tamamlanmıştır.
4 Adet Skorsky S-70i Helikopter Alım Projesi kapsamında tedarik edilen helikopterlerin kabul işlemleri de Kasım Ayı itibarıyla tamamlanmıştır.
Yine Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile müşterek yürütülen 20 Adet Çift Motorlu Genel Maksatlı Helikopter Alım Projesi kapsamında çalışmalar devam etmektedir.
Güvenlik hizmetlerinin vatandaşlarımızın memnuniyetini sağlayacak şekilde yürütülmesinde, hizmet sunulan polis yerleşim binaları ve diğer mekânlarının düzen, tertip ve yeterliliği önem taşımaktadır.
Bu çerçevede, Emniyet Teşkilatımızın halkımıza hizmet sunduğu binalarda, vatandaş ve personel memnuniyetini esas alan iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmaları hızlı bir şekilde sürdürülmektedir.
Jandarma Genel Komutanlığı’nda; Terörle Mücadele Harekâtındaki birliklerin etkinliğini artırmak, Bölücü Terör Örgütü tarafından askeri araçlara yönelik yapılan mayın ve tuzaklama eylemlerine karşı alınan tedbirleri geliştirmek ve personel zayiatını önlemek maksadıyla,
2013 yılında tedarik edilen 131 adet yeni nesil zırhlı araç hizmete alınmıştır.217 adet Hafif Zırhlı Cobra Aracı’nın tedarik işlemleri devam etmekte olup, 72 adedinin 2014 Aralık ayına kadar teslim alınması planlanmaktadır. Bu araçlardan 145’i ise 2015-2016 yıllarına sari olarak tedarik edilecektir.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından yürütülen Mayına Karşı Korumalı Taktik Tekerlekli Araç (Kirpi) Projesi kapsamında;
2014 yılında tedarik edilen 55 adet Kirpi Aracının tamamı teslim alınarak kullanılmaya başlanmıştır. Böylece, Jandarma hizmetlerinde kullanılan Kirpi Aracı sayısı 80’e ulaşmıştır.
19 adet TOMA aracından tedarik işlemleri tamamlanan 4 adedi Jandarmanın kullanımına sunulmuş, 15 adedinin ise 2014 Aralık ayında teslim alınması planlanmıştır.
Jandarmanın güvenlik hizmetleri kapsamında ihtiyaç duyduğu havacılık desteğinin arttırılması ve doğal afetlerde verilecek görevler ile arama-kurtarma ve halka yardım faaliyetlerinde kullanılmak üzere;
Toplam 30 adet Genel Maksat Helikopteri alımına yönelik ilgili firma ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı arasında 21 Şubat 2014 tarihinde sözleşme imzalanmış olup, projenin 2025 yılında tamamlanması planlanmaktadır.
Jandarma hizmetlerinin daha güvenli ve rahat bir ortamda yürütülmesi amacıyla, 2013 yılında toplam 58 adet inşaat (karakol hizmet binaları, depo, harekât alarm iskan tesisi gibi) tamamlanarak hizmete açılmıştır. Bu inşaatlardan toplam 26 adedi TOKİ Başkanlığı kanalı ile yapılmıştır.
Muhtelif tiplerde toplam 445 tesisin inşa faaliyetlerine devam edilmektedir. Bu inşaatlardan toplam 350 adedi TOKİ Başkanlığı kanalı ile yapılmaktadır.
Sahil Güvenlik Komutanlığı’nca; deniz yetki alanlarımızda can ve mal emniyetinin sağlanması amacıyla, “1700 Tonluk Açık Deniz Arama Kurtarma Gemisi Projesi” kapsamında, 2014 yılı içerisinde 1 adet 1.700 tonluk Arama Kurtarma Gemisi teslim alınmış, 2013 yılında teslim alınan 3 adet Arama Kurtarma gemisi ile birlikte 4 adet geminin hizmete girmesi sağlanmıştır.
Ayrıca, 6 adet arama kurtarma maksatlı helikopter tedariki ve deniz yetki alanlarımızın gözetlenmesi kapsamında ihtiyaç duyulan 12 adet İnsansız Hava Aracı temin edilmesine yönelik projelere devam edilmektedir.
Güvenlik Alanında Teknoloji Kullanımı
Bakanlık olarak, güvenlik birimlerimizin en yeni teknolojilerden azami derecede istifade etmelerine özel önem vermekteyiz.
Suç işlenmesinin önlenmesi ve işlenen suçların faillerinin yakalanması konusunda büyük yararını gördüğümüzMOBESE (KGYS)sistemini ülkemizin her yanında yaygınlaştırdık.
2005 yılından bu yana MOBESE (KGYS) sistem kurulumları için genel bütçeden 370 milyon 540 bin 188 TL harcanmıştır. Ayrıca, bu rakama yakın bir kaynak da, il özel idareleri başta olmak üzere, yerel imkânlardan sağlanmıştır.
Kasım 2014 itibarıyla, 81 il merkezinde MOBESE (KGYS) kurulumu tamamlanarak faaliyete geçirilmiştir.
Ayrıca, 208 ilçemizde sistemin kurulumu tamamlanmış olup, 140 ilçemizde kurulum çalışmalarıve ihale işlemleri devam etmektedir.
İlerleyen süreçte, nüfus ve asayiş durumu gibi bazı kriterlerde dikkate alınarak, bu sistem diğer ilçelerimize de yaygınlaştırılacaktır.
“Emniyet Genel Müdürlüğü Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi” 12 Şubat 2012 tarihinde faaliyete geçirilmiştir.
Bu merkezde, başta Nevruz ve 1 Mayıs etkinlikleri olmak üzere, yapılan eylem ve etkinliklerde illerdeki polis birimleri tarafından alınan güvenlik tedbirlerinin merkezden takibi ve koordinasyonu gerçekleştirilmektedir.
Jandarma Teşkilatımızın teknolojik yeniliklerden azami derecede yararlanması için de aynı hassasiyeti göstermekteyiz.
Jandarma Genel Komutanlığınca; farklı birimlerde elde edilen bilgilerin en küçük birime kadar, kesintisiz, eş zamanlı, doğru ve emniyetli şekilde ulaştırılmasını sağlamak maksadıyla,haberleşme ve bilgi sistem teknolojilerinin sunduğu en ileri seviyedeki imkânlardan istifade edilmektedir.
Bu amaçla, tamamen millî teknolojiler ve çözümler kullanılarak geliştirilen ve kısa adı JEMUS olan “Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi Projesi” 2002 yılında başlatılmıştır.
JEMUS dünya standartlarına uygun olarak geliştirilmiş bir kamu güvenliği haberleşme sistemidir. JEMUS sisteminin kullanımıyla, jandarma birimleri arasında hızlı koordinasyon ve yönetim imkânı sayesinde,emniyet ve asayiş hizmetlerinin süratli bir şekilde yürütülmesi sağlanırken aynı zamanda jandarmanın askerî görevleri için ihtiyaç duyulan harekât planları da oluşturulabilmektedir.
Bunlara ek olarak, JEMUS Projesiyle, doğal afetler sonrasında da kullanılabilecek, sürdürülebilirliği yüksek ve yaygın bir kamu güvenliği haberleşme alt yapısı kurulmaktadır.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün, JEMUS kurulumları tamamlanan ya da tamamlanacak50 ilde JEMUS altyapısından faydalanmasına yönelik olarak Sağlık Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı arasında imzalanan 12 Nisan 2013 tarihli protokol kapsamında;
37 ilde sisteme entegrasyon çalışmaları tamamlanmış,
13 ildeki entegrasyonun ise 2014 yılı sonunda tamamlanması planlanmıştır.
JEMUS projesinin 2023 yılı sonuna kadar ülke genelinde tamamlanması ve faaliyete geçirilmesi planlanmaktadır.
JEMUS Sisteminin sağladığı altyapı kullanılarak Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından da Sahil Güvenlik Emniyetli Muhabere Sistemi Projesi (SAHMUS) başlatılmış ve ortak altyapı yatırımı sayesinde önemli miktarda tasarruf sağlanmıştır.
SAHMUS Projesi kapsamında, Sahil Güvenlik Komutanlığı da,emniyetli haberleşme, araç takip ve suç kayıtlarının sorgulanmasına yönelik olarak veri tabanındanyararlanabilme imkânı kazanmıştır.
Hâlihazırda SAHMUS Sistemi, Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz Bölgeleri hariç diğer sahil bölgelerinde kullanılmaktadır. 2014 yılı sonuna kadar Doğu Akdeniz Bölgesinin, 2015 yılında ise Doğu Karadeniz Bölgesinin kapsama alınması planlanmıştır.
Sahil Güvenlik Komutanlığımız tarafından yürütülen diğer bir önemli proje de denizlerimizin MOBESE’si olacak “Sahil Gözetleme Radar Sistemi Projesi”dir.
Bu projeyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün sahillerinde, iç sularımız olan Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında, liman ve körfezlerde, karasularında deniz güvenliğinin sürekli ve etkin bir şekilde tesisi sağlanacaktır.
Suçla Mücadelede Delilden Sanığa Ulaşma
İşlenen suçların hızlı bir şekilde aydınlatılması amacıyla, modern bilimsel metot ve teknikler kullanılarak,delilden sanığa ulaşılması,üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir husustur.
Suç ve sanık arasındaki ilişkinin kurulmasında, özellikle adli makamların kararlarına esas teşkil edecek delillerin incelenmesi bakımından, Kriminal Laboratuvarları ile Olay Yeri İnceleme Birimlerinin teknik çalışmaları büyük önem taşımaktadır.
Bu bağlamda, “Otomatik Parmak ve Avuç İzi Teşhis Sistemi (APFİS)” ve “Olay Yeri İnceleme Malzemelerinin Geliştirilmesi Projesi” gibi projelerle, olay yeri inceleme işlemlerinde kalite standartlarını yükseltiyoruz.
AB ile ortak yürütülen “Türkiye’nin Adli Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi” ve TÜBİTAK ile ortak yürütülen “Kovan ve Mermi Çekirdeği Bilgisayarlı Analiz ve Tanıma Sistemi (BALİSTİKA)” gibi projelerle de, suçla ilgili (kriminalistik) incelemelerde kalite standartları artmakta ve inceleme süreleri kısalmaktadır.
Bu durum, soruşturma ve kovuşturma süreçlerini doğrudan olumlu etkilemekte, özellikle de tutukluluk sürelerinin kısalmasını sağlamaktadır.
Halen ülke genelinde;Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait 11 adet, Jandarma Genel Komutanlığına ait 4 adet Kriminal Laboratuvarı faaliyet göstermektedir.
Asayiş Suçları ile Mücadele
Vatandaşlarımızın korku ve endişeden uzak, huzur ve güven içinde bir yaşam sürmesini sağlamak İçişleri Bakanlığı olarak en temel görevimizdir.
Toplumun huzurunu bozan, korku ve endişeye sebep olan suçların başında asayiş suçları gelmektedir.
Bu suçlarla etkin mücadele etmek amacıyla 81 ilimizde kurulan Güven Timleri ve Yıldırım Ekipleri’nin çalışmaları ile önemli başarılar elde edilmiştir.
2014 yılının ilk 9 ayında yapılan 155 planlı operasyonda, 757 şahıs yakalanarak haklarında adli işlem yapılmıştır.
Spor Olayları Projesi
Asayiş suçlarının bir kısmını da spor müsabakaları sırasındameydana gelen olaylar oluşturmaktadır. Spor Olayları Projesiyle, spor müsabakalarında istenmeyen olayların meydana gelmesinin önlenmesi ve bu olaylara karışan şahısların bir sonraki müsabakaya girişlerinin engellenmesi amaçlanmaktadır.
Bu kapsamda, “Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun”un yürürlüğe girdiği 14 Nisan 2011 tarihinden günümüze kadar;
7.607 kişi hakkında yasal işlem yapılmış,
2.733 şahıs hakkında spor müsabakalarını seyirden men cezası verilmiş olup bu şahısların cezaları halen devam etmektedir.
Güvenli Okul, Güvenli Eğitim Projesi
Geleceğimizin teminatı olangençlerimiz ve çocuklarımızın, güvenli ve sağlıklı bir ortamda eğitim alması konusunda hepimize sorumluluklar düşmektedir.
Bakanlığımız ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan Protokol çerçevesinde hazırladığımız, “Güvenli Okul Güvenli Eğitim Projesi”bugüne kadar başarıyla uygulanmıştır. Bu uygulama daha da geliştirilerek devam ettirilecektir.
Denizlerimizin Güvenliği
Karada icra edilen asayiş faaliyetlerine ilave olarak, ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yarısına yakın bir alanını kaplayan denizlerimizde Güvenliğin tesis edilmesi amacıyla;
Ulusal mevzuatımız ve uluslararası hukuk uyarınca taraf olduğumuz mevzuat etkin olarak uygulanmakta,
Yasa dışı su ürünleri avcılığının önlenmesi,
Balık çiftliklerinin kontrolü,
Gemilerden kaynaklı deniz kirliliği tespit ve denetim faaliyetleri,
Türkiye sahillerinde 66 farklı üs/limanda konuşlu Sahil Güvenlik Komutanlığı yüzer ve hava unsurları tarafından yerine getirilmektedir.
2014 yılının ilk sekiz ayında, 34.009 deniz aracı, denizde can emniyeti ve güvenlik hususlarında, kontrol edilerek 6.736 adedi hakkında yasal işlem yapılmak üzere ilgili makamlara sevk edilmiştir.
Organize Suçlarla Mücadele
AK PARTİ Hükümetleri döneminde, suç örgütleriyle mücadelede yasal boşlukları gidermeye yönelik olarak, başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere mevzuat düzenlemeleri yapılmış, bu suçlara karışanlara yönelik ağır cezalar ve caydırıcı hükümler getirilmiştir.
Ayrıca, 2010-2015 Organize Suçlarla Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve 2010-2012 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı 19 Temmuz 2010 tarihi itibariyle Başbakanlık Makamı tarafından onaylanarak yürürlüğe konulmuştur.
Organize suçlarla mücadeleyi sistematik ve etkin kılmak için ilgili birimlerin/kurumların katılımıyla mevcut “2010-2012 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı” üzerinde revize çalışmaları yapılarak hazırlanan2013-2015 Organize Suçlarla MücadeleEylem Planı2 Eylül 2013 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu çerçevede yaptığımız çalışmalarla, toplum güvenliğini olumsuz etkileyen illegal yapılanmaların cesareti kırılmış, kamu düzenini bozmaya yönelik pek çok suç girişimi, yapılan operasyonlar sayesinde işlenmeden önlenmiştir.
Uyuşturucu İle Mücadele
Bakanlığımızca, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin ve çocuklarımızın uyuşturucu maddelerden uzak tutulması amacıyla, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadeleye özel bir önem ve öncelik verilmektedir.
Yapılan yasal düzenlemeler, eğitim programları, ihtisaslaşma, ilgili kurumlar ve diğer ülkelerin ilgili kuruluşlarıyla yapılan ileri düzeyde işbirliği neticesinde, Türkiye’de güvenlik birimlerinin uyuşturucu ile mücadeledeki etkinliği artmaktadır.
Emniyet, Jandarmave Sahil Güvenlik Teşkilatlarımız, özellikle uyuşturucu kaçakçılığı konusunda faaliyet gösteren suç şebekelerine karşı son yıllarda büyük başarılar elde etmiştir.
Türkiye’nin bu mücadelesi, uluslararası platformlarda da takdirle karşılanmaktadır.
Birleşmiş Milletlerin son iki yıldır yayınlamış olduğu Dünya Uyuşturucu Raporunda Türkiye’nin uyuşturucu ile mücadelesinden övgü ile bahsedilmektedir.
2011 yılı Dünya Uyuşturucu Raporunda; Avrupa genelinde gerçekleştirilen eroin yakalamalarının dünya geneli yakalamaların % 38’ini teşkil ettiği ve Türkiye’nin eroin yakalamalarında ilk sıralarda yer aldığı ifade edilmiştir.
2012 Raporunda ise; 2010 yılında Türkiye’nin 13 ton ile küresel eroin yakalamalarının %16’sını tek başına gerçekleştirdiği ifade edilmiştir.
Güvenlik birimlerimiz, büyük uyuşturucu yakalamalarının yanında torbacı diye tabir edilen sokak satıcılarına yönelik 2013 ve 2014 yıllarında yılında ülke genelinde başarılı operasyonlar yapmıştır. Bu alandaki çalışmalar artarak kararlılıkla devam ettirilmektedir.
Ayrıca, başta gençlerimiz olmak üzere, vatandaşlarımızı uyuşturucudan korumak amacıyla uyuşturucunun sokakta bulunabilirliğini ve satışını engellemeye yönelik çalışmalar kapsamında, Emniyet Genel Müdürlüğünce NARKOTİM Projesi hazırlanarak uygulamaya konulmuştur.
Projenin, pilot iller uygulaması sonucuna göre geliştirilecek ilave tedbirlerle birlikte 2015 yılı içinde ülke geneline yaygınlaştırılması hedeflenmektedir.
Mali Suçlarla Mücadele
Yolsuzluk suçları, vergi kaçakçılığı, parada sahtecilik, belgede sahtecilik, tefecilik suçları ve nitelikli dolandırıcılık suçlarıyla mücadele kapsamında;
2013 yılında 11.747 operasyonda 28.821 şahıs hakkında işlem yapılırken,
2014 yılının ilk dokuz ayında ise 8.065 operasyonda 20.786 şahıs hakkında işlem yapılmıştır.
Yolsuzluk suçları ile etkin mücadele yalnızca şüphelileri yakalamakla değil bu suçların ekonomik boyutunu da göz önünde bulundurmak ve suçun işlenmesi ile ortaya çıkacak kamu zararının önüne geçmek suretiyle mümkün olacaktır.
Tefecilik suçu ile mücadele kapsamında, toplumda var olan ekonomik ve sosyal düzenin korunması, haksız kazanç elde etme odaklı ödünç para verme işleminin engellenmesi amaçlanmaktadır.
Suç Gelirleriyle Mücadele
Örgütlü suçlarla daha etkili suç mücadelesi yapılması amacıyla,Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına bağlı olarak “Suç Gelirleriyle Mücadele Şube Müdürlüğü” kurulmuş ve 28 Ocak 2013 tarihi itibarıyla faaliyete geçmiştir.
Emniyet Teşkilatı tarafından, kişisel hakları doğrudan tehdit eden, vergi kaybına sebep olan, haksız kazanç elde eden suç örgütleri ile etkin mücadele edilmektedir.
Bu çerçevede; Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Dairesi Birimleri tarafından 2014 yılı içerisinde, fikri mülkiyet suçları kapsamında;
3.571 operasyonda,
3.932 kişiye işlem yapılmış,
Piyasa değeri 228.548.325 TL olan,
7.105.405 adet korsan veya taklit ürün ele geçirilmiştir.
Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele
Ülkemizi ekonomik ve sosyal olarak olumsuz etkileyen kaçakçılık, çok boyutlu, çok aktörlü, değişken yapılı bir süreçtir.
Kaçakçılık suçları, niteliği itibariyle doğrudan sınır ihlali yapılmak suretiyle ya da temel gümrük işlemlerine aykırı hareket edilerek gerçekleştirilmektedir.
Bu noktada; kaçakçılığa konu edilen eşya ve ürünlere ülkeye giriş aşamasında müdahale edilmesi, kaçakçılıkla mücadelenin etkili olarak yürütülmesi açısından önemli bir zorunluluktur.
İşleniş yöntemleri ve çeşitliliği ile ülkelerin ticari faaliyetlerini ve ekonomik gelişimini olumsuz yönde etkileyen kaçakçılık suçları ile mücadele çerçevesinde, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak önemli operasyonlar gerçekleştirilmiştir.
Kaçakçılıkla mücadele, kolluk birimlerinin yanı sıra, diğer kurum ve kuruluşları da ilgilendirmektedir.
Kaçakçılıkla mücadelede etkinlik ve verimliliğin arttırılması açısından, kolluk birimleri ve ilgili diğer birimler arasında iyi işleyen işbirliği, iletişim ve eşgüdüm önem taşımaktadır.
Bu kapsamda, Bakanlığımız ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasında, kaçakçılıkla mücadelede etkinliği artırmak amacıyla, “Kaçakçılıkla Mücadele Alanında İşbirliği Protokolü” imzalanmış olup protokol başarı bir şekilde uygulanmaktadır.
Sigara Kaçakçılığı
Son yıllarda artış gösteren ve örgütlü bir şekilde işlenmeye başlanan, sebep olduğu vergi kaybı ve toplum sağlığına zararı nedenleriyle doğrudan ve dolaylı olarak ülke ekonomisine büyük zarar veren sigara kaçakçılığıyla mücadele başarılı bir şekilde devam etmektedir.
Emniyet Genel Müdürlüğünce;
2013 yılında yakalanan yaklaşık 105 milyon paket kaçak sigaranın yaklaşık piyasa değeri 650 milyon TL,
2014 yılının ilk dokuz ayında ele geçirilen 71 milyon paket kaçak sigarının yaklaşık piyasa değeri ise 425 milyon TL’dir.
Jandarma sorumluluk bölgesinde;
2013 yılında toplam 3.159 sigara kaçakçılığı olayına müdahale edilmiş, bu olaylarda 3.620 şüpheli yakalanmıştır.
Akaryakıt Kaçakçılığı
Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele kapsamında;
Emniyet Genel Müdürlüğünce;
2013 yılında yakalanan yaklaşık 17 milyon litre kaçak akaryakıtın piyasa değeri 80 milyon TL,
2014 yılının ilk dokuz ayında ele geçirilen 13 milyon litre kaçak akaryakıtın yaklaşık piyasa değeri ise 58 milyon TL’dir.
Jandarma Genel Komutanlığınca;
2013 yılında toplam 1.496 olayda 1.679 şahıs hakkında işlem yapılarak 10 milyon 250 bin litre,
2014 yılının ilk dokuz ayında ise, 869 olayda 981 şahıs hakkında işlem yapılarak 8 milyon 118 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir.
SahilGüvenlikKomutanlığı tarafından bu kapsamda;
2013 yılında 2.605 denetim gerçekleştirilmiş olup, 20 olayda 1 milyon 723 bin 907 litre,
2014 yılının ilk dokuz ayında yapılan 1.913 denetim sonucunda 260 olayda 387 bin 135 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir.
Tarihi Eser Kaçakçılığı
Ülkemizin kültürel mirasının korunmasına yönelik olarak Kültür ve Tabiat Varlıkları Kaçakçılığı suç örgütlerine karşı yürütülen çalışmalar da başarılı bir şekilde devam etmektedir.
Emniyet Genel Müdürlüğünce;
2013 yılında meydana gelen 484 olayda 28.532 adet eser ve sikke,
2014 yılının ilk dokuz ayında meydana gelen 286 olayda ise 26.849 tarihi eser ve sikke ele geçirilmiştir.
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
Son yıllarda önemi gittikçe artan göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçları ile mücadelede, uluslararası alanda faaliyet gösteren suç organizasyonlarının irtibatlarının ortaya çıkarılması amacıyla, uluslararası işbirliği çalışmalarına ağırlık verilmektedir.
Bu kapsamda, 2014 yılının ilk 9 ayında Gürcistan ile gerçekleştirilen iş birliği neticesinde; “İnsan Ticareti” suçu ile mücadele faaliyetleri sonucunda (12) tacir yakalanmış, (26) mağdur tespit edilmiştir.
Ayrıca, “Göçmen Kaçakçılığı” suçu ile mücadele faaliyetleri kapsamında İngiltere ile yapılan iş birliği neticesinde (3) organizatör yakalanmıştır.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından;
2013 yılında, göçmen kaçakçılığı suç örgütlerine yönelik gerçekleştirilen 335 operasyonda 918 organizatör şahıs ile birlikte 3.210 göçmen hakkında işlem yapılmış,
2014 yılının ilk dokuz ayında, göçmen kaçakçılığına yönelik gerçekleştirilen 236 operasyonda 502 organizatör şahıs ile birlikte 2.711 göçmen hakkında işlem yapılmıştır.
Yine Emniyet Genel Müdürlüğü’nce,
2013 yılında insan ticareti suç örgütlerine yönelik gerçekleştirilen 17 operasyonda 89 tacir şahıs hakkında işlem yapılmış ve 116 insan ticareti mağduru kurtarılmış,
2014 yılının ilk dokuz ayında ise 26 operasyonda 86 tacir şahıs hakkında işlem yapılarak 41 insan ticareti mağduru kurtarılmıştır.
Jandarma Genel Komutanlığı’nca;
2013 yılında,5.452 yasadışı göç olayına müdahale edilmiş, 46.108 yasadışı göçmen ile 458 organizatör, 13 insan ticareti olayında ise 31 insan taciri yakalanmış, 24 mağdur ise kurtarılmıştır.
2014 yılının ilk dokuz ayında ise, 4.529 yasadışı göç ve 11 insan ticareti olayında toplam 43.088 yasadışı göçmen, 385 organizatör şahıs ve 33 insan taciri yakalanmıştır.
Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından;
2013 yılında toplam 277 göç olayında 8.087 düzensiz göçmen yakalanmış, 8.047 düzensiz göçmen denizden sağ olarak kurtarılmış, 91 organizatör/ mürettebat yakalanmıştır.
2014 yılının ilk dokuz ayında, 424 düzensiz göç olayında 10.637 düzensiz göçmen yakalanmış, 10.602 düzensiz göçmen denizden sağ olarak kurtarılmış ve 63 organizatör/mürettebat yakalanmıştır.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nce, insan ticareti mağduru olan şahısların bir kısmı ülkemizde sığınma evlerinde barındırılarak mağdur destek hizmetlerinden yararlandırılmış, bir kısım mağdurlar ise güvenli ve gönüllü geri dönüş programından yararlandırılarak ülkelerine geri dönüşleri sağlanmıştır.
Düzensiz Göç
Ülkemiz, Avrupa göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle jeopolitik açıdan son derece hassas bir konumdadır.
Aynı zamanda ülkemiz, her geçen gün yenisi eklenen iç karışıklıklar ve siyasi çalkantıların yaşandığı bir bölgenin merkezi konumunda bulunmaktadır.
Türkiye, bu hassas konumu sebebiyle yasa dışı transit göç hareketlerine maruz kalmaktadır. Ayrıca ülkemiz, artan refah seviyesi nedeniylehedef ülke olarak da yasadışı göç hareketlerinden etkilenmektedir.
Ülkemiz, yasa dışı göçe karşı ulusal düzeyde etkin tedbirler alarak bu konudaki kesin tavrını ortaya koymuştur.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, ülkemizde son 20 yılda bir milyona yakın (995.276) düzensiz (yasadışı) göçmen yakalanmıştır.
Yasadışı göçün önlenmesinde, sınır kapılarında seyahat belgeleri üzerinden yapılan kontroller büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda;
2011 yılında 634,
2012 yılında 3.636,
2013 yılında 4.091 kişi hakkında Seyahat Belgeleri Sahteciliğinden işlem yapılmıştır.
Siber Suçlarla Mücadele
Bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, yaşamımızın her alanında getirdiği kolaylıkların yanında, suç işleyen kişiler için yeni suç yöntemleri üretmede de kolaylık sağlamaktadır.
Bilişim yolu ile işlenen suçlarınönlenmesi ve diğer suçların soruşturulması ve aydınlatılmasında bilişim teknolojilerinin önemi hepimizin malumudur.
Gelişen teknolojiyle birlikte her geçen gün artan ve yaygınlaşan bilişim suçları ile daha etkin mücadele edebilmek amacıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve illerde de Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlükleri kurulmuştur.
Ülkemizde bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yapılan yatırımlar neticesinde, TÜİK verilerine göre;
2013 yılı Nisan ayında Türkiye genelinde internet erişim imkânına sahip hanelerin oranı %49,1 iken,
2014 yılının aynı ayında bu oran %60,2 olmuştur.
İnternet kullanan bireylerin internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı,
2013 yılında %24,1 iken,
2014 yılında %30,8’e ulaşmıştır.
Bilgi ve iletişim teknolojileri, hayatımıza kattığı sayısız kolaylıklar yanında, vatandaşlarımızdan başlayarak bu sistemleri kullanan tüm kamu ve özel kurumlarımız için büyük risk ve tehditleri de beraberinde getirmektedir.
Bu teknolojilerin ortaya koyduğu, kendisi sanal sonuçları gerçek olan siber dünyada, failleri ve mağdurları her geçen gün artan suçlarla birlikte siber risk ve tehditler ile mücadelede hükümetimiz önemli bir çok adım atmıştır.
Bu adımların en yenisi Siber Güvenlik Kurulu’nun kurulması ve dünyada çok az sayıda ülkenin sahip olduğu Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi’nin yayınlanmasıdır.
Ayrıca,Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan “Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi”nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” 22 Nisan 2014 tarihinde TBMM’de kabul edilerek yasalaşmıştır.
Bu Sözleşme, ülkemizin Avrupa Konseyi çerçevesinde oluşturulan ortak hukuk sistemine siber ortamda işlenen suçlarla mücadele alanında da dâhil olmasını sağlayacaktır.
Hükümet olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siber suçlar alanındaki kararlı mücadelemiz devam edecektir.
Uluslararası Polis Faaliyetleri
Terör suçlarından dolayı aranan 858 şahsın ülkemize iadesi amacıyla uluslararası düzeyde arama kararı çıkartılmıştır.
Ayrıca, 2014 yılı içerisinde terörle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalarda, ülkemiz adli makamlarınca aranan ve daha önce herhangi bir uluslararası aramaya konu olmamış 122 şahıs yapılan tahkikat neticesinde tespit edilmiş ve bu şahısların uluslararası düzeyde arattırılmaları için gerekli girişimler başlatılmıştır.
Sonuç olarak, Hükümetimizin en başarılı olduğu alanlardan birisinin, devlet ile vatandaş arasındaki güven bağını zedeleyen organize suç örgütleri, çeteler ve her türlü kaçakçılık suçları ile diğer suçlarla mücadele olduğunu vurgulamak istiyorum.
Bu başarı, Hükümetimizin, Bakanlığımızın, mülki amirlerimizin ve gece gündüz demeden fedakârca çalışan güvenlik güçlerimizin ortak başarısıdır.
Bu vesileyle, bu başarıda emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.
TERÖRLE MÜCADELE
Sayın Başkan,
Değerli Milletvekilleri,
Hükümet olarak, milli birlik ve beraberliğimizin ve ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğünün korunmasını en büyük öncelik olarak görüyoruz.
Ülkemizin geleceğini teminat altına almak ve bu terör belasıyla daha uzun yıllar uğraşmak istemiyorsak, bu sorunu mutlaka çözmek durumundayız.
Bunun için de, bu sorunu siyasete alet etmeden, milli bir mesele olarak ele alıp, hep birlikte sorumluluk almalı ve taşın altına elimizi koymalıyız.
Terörle mücadelenin kolay olmadığını, her alanda çok boyutlu, kapsamlı ve topyekûn bir mücadele gerektirdiğini yaşadığımız tecrübelerden biliyoruz.
Bu nedenle, Hükümetimiz terörle mücadelede bütün imkânları seferber etmekte, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak, ülkemizin birlik ve beraberliğini güçlendirmek için her türlü tedbiri almaktadır.
Terörle mücadelede yürütülen operasyonel faaliyetlerle birlikte, gençlerimizin terör örgütlerinden korunması, terör örgütlerinin eleman temini faaliyetlerinin önlenmesi, terörü besleyen kaynakların kurutulması ve sebeplerin ortadan kaldırılması amacı ile vatandaşlarımızı bilgilendirme ve bilinçlendirmeye yönelik çalışmalara da ağırlık verilmektedir.
Aynı zamanda, istihbari ve operasyonel çalışmalarla elde ettiğimiz bilgiler ışığında bölücü, sol ve dini istismar eden terör örgütleriyle mücadelemiz etkin bir şekilde devam etmektedir.
Bunun yanı sıra, son dönemde eylem ve etkinlikleri ile tekrar gündeme gelen sol terör örgütleri ile mücadele kapsamında yapılan başarılı operasyonlar neticesinde pek çok örgüt mensubu yakalanmıştır.
İçişleri Bakanlığı olarak, önümüzdeki süreçte de, vatandaşlarımızın huzurunu ve ülkemizdeki güvenlik ortamını bozma amacı taşıyan, başta terör olmak üzere, her türlü olumsuzlukla mücadelemiz kararlılıkla sürdürülecektir.
Bu mücadeleyi büyük bir fedakârlık ve azim içerisinde sürdüren güvenlik birimlerimize, bu vesileyle, bir kez daha içtenlikle teşekkür ediyor, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de minnetle anıyorum.
Terörle Mücadelede Ekonomik ve Sosyal Tedbirler
Terörle mücadelenin önemli bir diğer ayağını da alınan ekonomik ve sosyal tedbirler oluşturmaktadır.
AK PARTİ iktidarı olarak, konunun bu yönüne de büyük önem veriyoruz ve gereklerini yerine getirmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz.
Bölgelerimiz arasındaki ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme farklılıklarını ortadan kaldıracak, geri kalmışlığın getirdiği işsizlik ve göç gibi sorunları çözmeye yönelik projeler yürütüyoruz.
Terör zararlarını karşılayacak hukuki altyapıyı oluşturarak, terör nedeniyle yerinden olmuş kişilerin istekleri halinde dönüşlerini kolaylaştıracak destek mekanizması kurulmuştur.
Sosyal yardımlaşma ve dayanışma kapsamında, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda sosyal destek faaliyetleri ile eğitim ve sağlık altyapısı geliştirilmiştir.
Ekonomik gelişmenin teşvik edilmesine ve istihdamın artırılmasına yönelik önemli tedbirler alınmıştır.
Halkımıza birinci elden hizmet götüren belediyelerimiz ve il özel idarelerimiz, başta gelir kaynakları olmak üzere, her konuda siyasi parti ayrımı yapılmaksızın desteklenmiştir.
Bütün bu çalışmalar, sağduyu sahibi vatandaşlarımız tarafından görülmekte ve takdir edilmektedir.
Bakanlığımızca yürütülen ekonomik ve sosyal tedbirler hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum.
Vatandaşların Terörden Doğan Zararlarının Karşılanması
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun çerçevesinde, terör ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören vatandaşlarımızın zararları karşılanmaktadır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 2014 Ekim ayı sonuna kadar Zarar Tespit Komisyonlarınatoplam 364.156 başvuru yapılmış, bu başvuruların 339.169 adedi sonuçlandırılmıştır.
Bugüne kadar, terörden zarar gören vatandaşlarımıza toplam 3 milyar 283 milyon 698 bin TL ödenmiştir.
2014 yılı bütçesinden bu amaçla tahsis edilen 50 milyon TL ödeneğin tamamı ilgililere ödenmiştir.
Valiliklerin talepleri doğrultusunda, 2014 yılı bütçesine 20 milyon TL ek ödenek aktarılmıştır.
2015 yılında ise bu amaçla 75 milyon TL ödenek kullanımı öngörülmektedir.
Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP)
Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi;
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde, terör ve güvenlik kaygılarıyla yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalan vatandaşlarımızdan gönüllü olarak geri dönmek isteyenlerin geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasını,
Geri dönülen yerlerde gerekli sosyal ve ekonomik alt yapının tesisi ile sürdürülebilir yaşam koşullarının oluşturulmasını,
Geri dönmek istemeyenlerin ise, halen yaşadıkları yerlerde şehir hayatına uyumlarının sağlanmasını, ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesini amaçlamaktadır.
Bu kapsamda; 2014 yılında Valiliklerce teklif edilen 53 yeni projenin desteklenmesi uygun görülerek, 19 milyon TL ödenek Valiliklerimize aktarılmıştır.
Proje çerçevesinde, 1999-2014 yılları arasında Bakanlığımız bütçesinden Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP) kapsamındaki illere toplam 190 milyon 15 bin TL ödenek aktarılmıştır.
2015 yılında ise proje kapsamında 20 milyon TL ödenek kullanılması öngörülmektedir.
Şehit Aileleri ve Gazilerle İlgili Yapılan Çalışmalar
Bakanlık olarak, şehit ailelerimiz ve gazilerimizin her türlü sorunları ile yakından ilgileniyoruz.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu gereğince, şehit ve malul yakınları ile çalışabilecek durumdaki malullerin işe yerleştirme işlemleri 29 Mart 1996-18 Şubat 2014 tarihleri arasında Bakanlığımız Personel Genel Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilmiş,
Bu süre içerisinde toplam 16.502 hak sahibi kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmiştir.
3713 sayılı Kanun gereğince, Bakanlığımızca yürütülen şehit ve malul yakınları ile çalışabilecek durumdaki malullerin işe yerleştirme iş ve işlemleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na devredilmiştir.
Şehit ve gazilerimizin bizlere emaneti olan yakınlarının sorunlarıyla ilgilenmek üzere, Bakanlığımızca 2007 yılında Emniyet Genel Müdürlüğümüz bünyesinde Şehit ve Gazi İşlemleri Şube Müdürlüğü kurulmuş olup şehit ve gazi ailelerimizin talep ve sorunları yakından takip edilmektedir.
Bu çerçevede, İlgili Bakanlık ve kurumlarla yapılan işbirliği ile 2012 yılında 6353 sayılı Kanun, 2013 yılında ise 6495 nolu Kanun çıkarılarak şehit ve gazi ailelerimizin maddi ve sosyal haklarında iyileştirmeler yapılmıştır:
Köy korucuları dâhil, Bakanlığımız mensuplarından, terörle mücadelede şehit olanların yakınları ile yaralananlara tazminat ödenmektedir.
Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince;
2013 yılında 2 milyon 259 bin TL,
2014 yılında,Eylül ayı sonu itibarıyla, 1 milyon 7 bin TL nakdi tazminat ödemesi yapılmıştır.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
“Terörizm”, ülkemizin yıllardır mücadele ettiği en önemli ulusal güvenlik sorunlarının başında gelmektedir.
Terörizm sorununu ortadan kaldırmaya yönelik etkin mücadele yöntemleri üzerinde çalışmakta olan Hükümetimiz, bu alanda her kurumun üzerine düşen görevler olduğu bilinciyle, üst düzeyde bir koordinasyon ve işbirliği ihtiyacının karşılanması amacıyla strateji ve politikalar geliştirmektedir.
Ülkemizdeki huzur ve güven ortamını sürdürmek, terörle mücadeleye ilişkin politika ve stratejiler geliştirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere hükümetlerimiz döneminde kurulan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı terörle mücadeleye yönelik çalışmalarına devam etmektedir.
Terörle çok boyutlu mücadele edebilmek amacıyla, Hükümetimiz tarafından üretilen politika ve stratejiler birçok alanda hayata geçirilmektedir.
Bu kapsamda, terör örgütlerine katılımları engellemeye yönelik projeler, sosyal araştırmalar, terörle mücadelenin bilimsel ölçütlerde sürdürülebilmesi için araştırma geliştirme çalışmaları dâhil, her türlü ulusal ve uluslararası bilimsel faaliyetler büyük bir kararlılıkla sürdürülmektedir.
2002 yılından itibaren kararlı bir şekilde uygulanan demokratikleşme adımlarının bir devamı olarak; daha güçlü, demokratik, özgür ve huzurlu bir Türkiye için Çözüm Süreci hayata geçirilmiştir.
Ülkemizin on iki yıllık demokratikleşme ve normalleşme birikimi üzerine inşa edilen Çözüm Sürecinin nihai hedefi, terörün tamamen sona erdirilmesi, toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi ve Türkiye’nin ileri demokrasi hedefine ulaşmasıdır.
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Çözüm Sürecinin ilerletilmesi ve derinleştirilmesi bağlamında önemli bir aşamayı ifade eden 6551 Sayılı "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" ile 61. Hükümet döneminde başlatılan Çözüm Süreci çalışmalarının koordinasyonu ve sekretarya hizmetlerini yürütmekten sorumlu kılınmıştır.
Çözüm Süreci bağlamında; katılımcı, sivil bir diyalog ve istişare mekanizması niteliğinde oluşturulan “Akil İnsanlar Heyeti”ne görev yaptıkları süre boyunca ihtiyaç duydukları destek ve sekretarya hizmetleri de Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından sağlanmıştır.
Terörle mücadele, terör sorununun çok boyutlu bir bakış açısıyla ele alınmasını ve bilimsel verilerden hareket etmeyi gerektiren bir husustur.
Bu çerçevede Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nca, Türkiye’nin son on iki yıllık demokratikleşme sürecine ışık tutan “Sessiz Devrim: Türkiye’nin Demokratik Değişim ve Dönüşüm Envanteri (2002-2014)” başlıklı çalışma yayınlanmıştır.
Yoğunluğu, kapsamı, niteliği ve etkileri düşünüldüğünde, tamamı “demokratikleşme” başlığı altında ele alınabilecek sivilleşme, normalleşme, hukuk devleti ve insan hakları standartlarının yükseltilmesi açısından tarihi nitelikte reformlar, özel bir önem arz eden 2002-2014 döneminde gerçekleştirilmiştir.
“Sessiz Devrim” kitabında 4744 sayılı Kanunla (1. AB Uyum Paketi) başlayan ve günümüze kadar devam eden tüm bu demokratikleşme adımlarına kronolojik bir sıralama takip edilerek yer verilmektedir.
TRAFİK GÜVENLİĞİ
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Her yıl meydana gelen trafik kazalarında birçok insanımız hayatını kaybetmekte, yaralanmakta veya hayatının geri kalan bölümünü engelli olarak sürdürmek zorunda kalmaktadır. Bu da gösteriyor ki; trafik güvenliğinin sağlanması, en önemli sorunlarımızdan birisidir.
Trafik kazalarındaki kayıplarımızı asgariye indirmek ve kademeli olarak ortadan kaldırmak amacıyla, 2011-2020 yılları arasında trafik kazalarında meydana gelen ölümleri % 50 azaltmayı hedefleyen “Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı” 31 Temmuz 2012 tarihinde Başbakanlık Genelgesi ile Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında; “Trafik Güvenliği Platformu” kurulmuş ve 3 Nisan 2013 tarihinde yapılan törenle Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Başbakanlığı döneminde açılışı yapılmıştır.
Bu bağlamda; ülke genelinde trafik güvenliği alanında faaliyet gösteren tüm oluşumların çatısı olması planlanan Trafik Güvenliği Platformu ile başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere,Sivil toplum örgütleri, üniversiteler, iş dünyası ve medya ile birlikte toplumu oluşturan her kesimden kurum ve kişilerin destekleri beklenmektedir.
Yapılan araştırmalarda kazalarda meydana gelen ölümlerin;
Emniyet kemeri kullanılması durumunda % 50,
Hız limitlerine uyulması halinde ise % 35-40 oranında azaldığı tespit edilmiştir.
Bu sebeple, Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu 4. toplantısında 2013 ve 2014 yılları “Emniyet Kemeri ve Hız Kontrol Yılları” olarak belirlenmiştir.
Karayolu ulaşımını daha verimli ve etkili kullanmak, trafik denetimlerinde teknolojiden faydalanılarak trafik güvenliğini sağlamak, trafik yoğunluğunu etkin bir şekilde yönetmek amacıyla,Belediyeler tarafından İl/İlçe Emniyet Müdürlükleri ile koordineli olarak “Trafik Elektronik Denetleme Sistemi” kurulumçalışmalarına başlanmıştır.
Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES)’nin ülkemiz trafik ve ulaşım sorununun çözümüne büyük oranda katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
Bu kapsamda, 2015 yılından itibaren 2020 yılına kadar şehir merkezlerinde ve şehirlerarası ihtiyaç duyulan yollarda elektronik denetleme sistemlerinin kurulumu büyük oranda tamamlanacak ve etkili bir trafik denetim sistemi oluşturulacaktır.
Bakanlığımıza bağlı trafik kuruluşlarımız başta olmak üzere, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlarımız ile sivil toplum kuruluşları ve medyamız ile son yıllarda etkin, planlı, programlı ve hedefe yönelik faaliyetler yürütülmektedir.
Bu kapsamda; yol kullanıcılarının trafik kuralları ve güvenliği konusunda bilgilendirilerek güvenli bir trafik ortamı sağlanması ve trafik kazaları sonucundaki ölüm, yaralanma ve maddi kayıpların azaltılmasına yönelik gayretler kamuoyunda takdirle karşılanmaktadır.
Araç ve sürücü sayısında meydana gelen artışlara rağmen karayollarımızda altyapının iyileştirilmesi, bölünmüş yolların hizmete girmesi ve teknoloji destekli etkin denetimin yaygınlaştırılmasıyla birlikte,
Ülke genelinde, 2013 yılında; 2010 yılına göre,
Ölümlü kaza sayısında % 5.7,
Ölüm sayısında % 8.9 azalma meydana gelmiştir.
2014 yılının ilk dokuz ayında ise, 2010 yılının ilk dokuz ayına göre;
Ölümlü kaza sayısında % 11.3,
Ölüm sayısında % 12.1 azalma meydana gelmiştir.
Trafik kontrol ve denetimlerinde, öncelikle kazaların önlenerek vatandaşlarımızın can ve mal kaybının asgariye indirilmesi hedeflenmektedir.
Yeni Karayolları Trafik Kanunu Çalışmaları
Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen 6487 ve 6495 sayılı Kanunlarla alkol ve uyuşturucu etkisinde araç kullanımından kaynaklanan trafik kazalarını önlemek amacıyla yaptırımlar ağırlaştırılmıştır.
İlk defa sürücü belgesi alanlar için aday sürücülük uygulaması getirilmiştir.
Ülkemiz sürücü belgeleri sınıflarının, bu sınıfların sürmeye yetkili olduğu araçlar ile sürücü belgelerinin şekil ve içerik olarak Avrupa Birliği mevzuatına ve Ülke olarak uygun bularak katıldığımız 1968 tarihli Karayolu Trafiği Konvansiyonu’na uyumlu hale getirilmesi amacıyla düzenlemeler yapılmıştır.
Kanunda yapılan değişiklik sonrasında;
Aday sürücülük şartları ile mevcut sürücü belgelerinin yeni tip sürücü belgeleri ile değiştirilmesi ve sürücü sertifikalarının sürücü belgesine dönüştürülmesi işlemlerinin merkezi sistemle yapılarak ilgililerine posta yoluyla teslim edilmesini sağlayacak çalışmalar devam etmektedir.
Araç trafik tescil kayıt işlemleri ile sürücü belgesi verilmesi işlemlerinin sivil kurumlar tarafından yapılması ile ilgili mevzuat çalışmaları devam etmekte olup bununla ilgili Kanun tasarısı T.B.M.M.’nesevkedilecektir.
Trafik Hizmetleri Alanındaki e-Devlet Hizmetleri
Araç tescil ve sürücü belgesi düzenleme sistemimizin Avrupa Birliği ve e-Devlet normlarına uygun, güvenilir bir yapıya kavuşturulması, tescil ve sürücü belgelerinin ilgililerin adreslerine gönderilmesi amacıyla “Araç Tescil ve Sürücü Belgesi İşlemlerinin Elektronik Ortamda Online Olarak Yapılması Projesi” başlatılmıştır.
Bu projeyle; Emniyet Genel Müdürlüğü Pol-Net sistemi ile Maliye Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği ve Türkiye Noterler Birliği’nin bilgisayar veri tabanlarının güvenli bir şekilde on-line olarak birbirleriyle irtibatlandırılması sağlanmıştır.
Noterde satış işlemi tamamlanan araçların tescil belgeleri, vatandaşlarımızın talebine bağlı olarak PTT yoluyla ikamet adreslerine gönderilebildiği gibi, yine talep edilmesi halinde en yakın trafik tescil kuruluşundan elden de teslim alınabilmektedir.
Araç satış, devir ve tescil işlemleri, önceden ortalama 3 iş günü içerisinde tamamlanırken, bu yeni uygulamayla en fazla 5 dakika gibi kısa bir sürede sonuçlandırılmaktadır.
Bu sayede, eskiden aylık ortalama 142.000 araç satışı ve tescili yapılırken,
Yeni uygulama ile % 183’lük bir artışla aylık ortalama 402.000 aracın satışı ve tescili yapılmaya başlanmıştır.
Ayrıca, yetkili bayiler tarafından satılan otomobil cinsi sıfır araçların tescil işlemleri, gerekli bilgilerin ilgili birimlerden elektronik ortamda temin edilmesi suretiyle, araç sahiplerinden hiçbir belge istenmeden elektronik ortamda gerçekleştirilmektedir.
Okunabilir e-Pasaportlar
Bakanlığımızca vatandaşlarımıza verilen yeni e-pasaportlar uluslararası düzeyde gerekli görülen asgari güvenlik özelliklerinin tamamına sahiptir.
İşlemler tamamen güvenli bilgisayar ağı üzerinden gerçekleştirilerek pasaportlar posta yoluyla sahiplerine çok kısa sürede ulaştırılmaktadır.
Acil durumlarda aynı gün içerisinde e-pasaportların teslimi de mümkündür.
Elektronik olarak okunabilir, çipli yeni tip pasaportların verilmeye başlandığı Haziran 2010 tarihinden günümüze kadar 11 milyon 219 bin 409 pasaport tanzim edilerek vatandaşlarımıza teslim edilmiştir.
Vatandaşlarımızın kendilerine en yakın yerden hizmete daha kolay ulaşabilmesi için 2010 yılından itibaren 260 ilçede yeni pasaport birimi oluşturulmuştur.
YEREL YÖNETİMLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
12 Kasım 2012 tarihinde kabul edilen 6360 sayılı “On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un getirdiği hükümler çerçevesinde;
Türkiye’de;
51 il özel idaresi,
1.396 belediye,
18.335 köy bulunmaktadır.
1.396 belediyenin;
30’u büyükşehir belediyesi,
51’i il belediyesi,
519’u büyükşehir ilçe belediyesi,
400’ü ilçe belediyesi,
396’sı belde belediyesidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiği yıllarda, ülkemiz nüfusunun % 85’i köylerde, % 15’i şehirlerde yaşamaktaydı.
Yapılan mahalli idare seçimi sonucunda ülkemizdeki nüfusun % 93’ü belediye sınırları içerisinde, % 7’si belediye sınırları dışında yaşamaktadır.
Zaman içinde ülkemizin sosyal, ekonomik, demografik ve kültürel yapısında köklü değişimler yaşanmıştır.
Bütün bu değişimlere bağlı olarak, AK PARTİ iktidarı ile birlikte Türkiye’de kamu yönetimi alanında kapsamlı bir reform çalışması başlatılmıştır.
Bu reform çalışmalarının en önemli ayaklarından birisini de mahalli idarelerle ilgili yasal düzenlemeler oluşturmaktadır.
Yaptığımız bu çalışmalarla belediyeler ve il özel idarelerinin yetki alanları genişletilmiş, gelirleri artırılmış, vesayet denetiminin kapsamı asgariye indirilmiştir.
Yeni yasal düzenlemelerde; demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlüklerine önem verme, katılımcılık ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğinin ön plana çıkarılması; saydamlık, açıklık, hesap verme sorumluluğu, yerinden yönetim, yetki devri ve yerindelik prensipleri esas alınmıştır.
Yeni mevzuatla merkezi idarece yürütülen mahalli nitelikli kamusal hizmetlerin yerel yönetimlere devri sağlanmıştır.
Yerel yönetimlerin kaynaklarının artırılması, Hükümetimiz tarafından sürekli bir hedef olarak görülmüş ve bu konuda çıkardığımız kanunlarla, yerel yönetimlerin mali kapasiteleri önemli oranda artırılmıştır.
Ayrıca, pay dağıtımında nüfus kriterine ilave olarak; gelişmişlik endeksi, kırsal alan nüfusu ve illerin yüzölçümü gibi yeni kriterler getirilmek suretiyle, bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılması da sağlanmıştır.
Yine bu reformlarla, Mahalli idarelerde personel istihdamı kolaylaştırılmış, nitelikli personel çalıştırılmasına imkân verilmiş ve yerel yönetimlerimizin etkili hizmet sunumunu esas alan bir teşkilat yapısına kavuşması sağlanmıştır.
KÖYDES Projesi
Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı ve en önemli kırsal kalkınma projelerinden biri olan KÖYDES Projesi, kırsal kesimin yol ve içme suyu gibi en temel altyapı hizmetlerinin karşılanmasında çok önemli katkılar sağlamıştır.
Proje kapsamında Valilik ve Kaymakamlıklarımıza;
2005-2014 yılları arasında toplam 9 milyar 74 milyon TL ödenek gönderilmiştir.
2014yılında tahsis edilen 346 milyon TL ödeneğin tamamı 51 ile( 30 Büyükşehir dışında) gönderilmiştir.
KÖYDES Projesi kapsamında 1 Ekim 2014 tarihi itibarıyla;
Köy Yollarında;
107.152 km asfalt yol (47.343 km birinci kat asfalt, 59.809kmikinci kat asfalt),
2.801 km beton yol,
79.747 km stabilize yol,
1.818 km ham yol,
5.510 km tesviye,
40.705 km onarım,
16.761.905 m² parke taşı yapılmıştır.
Sanat yapısı olarak;
36.924 adet menfez,
1.309 adet köprü tamamlanmıştır.
İçme Sularında;
İçme suyu bulunmayan 4.260 adet köy ve bağlısına şebekeli içme suyu tesisi yapılmış,
İçme suyu yetersiz 47.918 köy ve bağlısının içme suyu tesisleri yenilenmiştir.
İçme suyu tesisi yapılan veya mevcut tesisleri iyileştirilen 52.178 köy ve bağlısında toplam 14.739.938 vatandaşımız yaşamaktadır.
Küçük Ölçekli Sulama Sektöründe ;
13 adet Gölet yapımı,
39 adet Göletten Sulama Tesisi,
485 adet Yerüstü Sulama Tesisi,
66 adet Yeraltı Sulama Tesisi,
15 adet Hayvan İçmesuyuGöleti,
Tamamlanarak 61.621 hektar tarımsal alana sulama hizmeti götürülmüş ve 66.896 çiftçi ailesinin bu hizmetten yararlanması sağlanmıştır.
Atık Su Sektöründe;
2 adet bireysel foseptik,
5 adet sızdırmalı foseptik,
100 adet sızdırmasız foseptik,
2 adet paket arıtma,
5 adet doğal arıtma,
Tamamlanarak 170 üniteye hizmet götürülmüş ve 50.080 vatandaşımızın bu hizmetlerden yararlanması sağlanmıştır.
e- Belediye Projesi
Yerel yönetim hizmetlerine katkı sağlayacak çalışmalara da önem vermekteyiz. Bu çalışmalardan birisi de e-Belediye Projesidir.
Proje çerçevesinde;
Yerel hizmetlerin daha etkin, az maliyetli ve her yerden erişilebilir hale getirilmesi,
Ortak bilişim alt yapısının oluşturulması,
Belediyelerin anlık olarak merkezi veri tabanlarına ulaşması,
Belediyelerin birbirleri ile elektronik ortamda haberleşmesi,
Belediyelerin artan görevlerini etkin şekilde yerine getirebilmelerini sağlayacak hizmet sunum modellerinin geliştirilmesi,
Sağlanacaktır.
e-Belediye Projesi’nin etüt çalışmalarına başlanmıştır. İlgili paydaşlarla yapılan toplantı ve çalıştaylarla durum analizlerinin yapılması ve yol haritasının belirlenmesi akabinde projenin 2015 yılında pilot olarak belirlenecek belediyelerde uygulamaya geçilmesi hedeflenmektedir.
NÜFUS VE VATANDAŞLIK HİZMETLERİ
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Vatandaşımıza yönelik temel hizmetlerden birisi de nüfus ve vatandaşlık işlemleridir.
Bakanlığımızın son yıllarda yaptığı çalışmalarla bu hizmetlerde önemli değişim ve dönüşümler gerçekleştirilmiştir. Nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinde bürokrasiyi azaltıcı tedbirler uygulamaya konulmuş ve iş süreçleri hızlandırılarak vatandaş memnuniyeti artırılmıştır.
Bu kapsamda; nüfus ve vatandaşlık hizmetleri alanında hayata geçirilen MERNİS, T.C. Kimlik Numarası, Kimlik Paylaşımı Sistemi, Adres Kayıt Sistemi ve Mekânsal Adres Kayıt Sistemi uygulamaları başarıyla yürütülmektedir.
MERNİS (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi) sayesinde nüfus kayıtlarının elektronik ortamda ve merkezi bir yapıda gerçekleştirilmesine ve tutulmasına imkân sağlanmıştır.
Bu sistem sayesinde vatandaşlarımız, her il ve ilçedeki nüfus idarelerinden tüm işlemlerini yaptırabilmektedir. Diğer bir ifadeyle, nüfus hizmetleri vatandaşlarımıza kayıtlı oldukları ilçeye bakılmaksızın herhangi bir nüfus müdürlüğünden verilmektedir.
T.C. Kimlik Numarası uygulamasıyla, vatandaşlara sistem tarafından elektronik ve otomatik olarak atanan ve değiştirilemeyen bir vatandaşlık numarası verilerek birden çok numara kullanılmasına son verilmiş, böylece kurumlar arasında mükerrer işlem yapılmasının önüne geçilmiştir.
Anahtar tek bir numara aracılığı ile nüfus kayıtlarına ulaşılması, bunlar arasında bağ kurulması ve değişik kurum ve alanlardaki (vergi, sağlık, askerlik, sosyal güvenlik gibi) kişilerle ilgili kayıtlara kolayca erişilmesi sağlanmıştır.
Kimlik Paylaşımı Sistemi (KPS) kurularak elektronik ortamda ve merkezi bir yapıda tutulan nüfus kayıtları belirli esaslar çerçevesinde, güncel ve güvenli bir şekilde, 7 gün 24 saat süreyle elektronik olarak kurum ve kuruluşların paylaşımına açılmıştır.
Sistem sayesinde, kurum ve kuruluşların, ihtiyaç duydukları nüfus kayıt örneği ve yerleşim yeri adresi gibi bilgi ve belgeleri nüfus müdürlükleri ile yazışma yapmadan veya vatandaşlardan talep etmeden doğrudan ve anında KPS’den temin ederek hizmet vermeleri mümkün hale gelmiştir.
Bugün itibariyle Kimlik Paylaşım Sistemi’ne bağlanarak hizmet yürüten kurum ve kuruluş sayısı 2.281’dir.
Adres Kayıt Sistemi (AKS) ile adreslerin belli bir standarda kavuşturulması, adres bilgilerinin elektronik ortamda, merkezi bir yapı içerisinde güncel olarak tutulması sağlanmıştır.
Sistemde; adres bileşenleri (İl, ilçe, köy veya mahalle, cadde, sokak isimleri, dış kapı ve iç kapı numarası gibi) ile kişilerin yerleşim yeri (ikamet adresleri) ve diğer adresleri (yazlık, kışlık adresi gibi) elektronik ortamda güncel olarak tutulmakta ve ilgili kurum ve kuruluşlar ile paylaşılmaktadır.
Bu sayede, nüfus sayımı ve tespitlerinde kesin sonuçlar her an ve ilave maliyet gerektirmeksizin alınabildiğinden, sokağa çıkma yasağı uygulaması ile vatandaşları evlerine hapsederek yapılan nüfus sayımları tarihe karışmıştır.
Mekânsal Adres Kayıt Sistemi başlatılarak Ulusal Adres Veri Tabanında metin olarak tutulan adres bileşenlerini (il, ilçe, köy ve mezra isimleri, mahalle, bulvar, cadde, sokak isimleri ve bina numarası gibi adres verilerini) harita tabanlı hale getirmek suretiyle bu bilgilere mekânsal boyut (coğrafi konum) kazandırılmasına dönük merkezi teknik altyapı oluşturulmuştur.
Altyapısı hazır olan yetkili idarelerce (belediyeler ve il özel idareleri) sistemin kullanımına başlanmıştır.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerde, Hükümetimizin öncelikli hedeflerinden olan;
Kırtasiyeciliğin ortadan kaldırılması,
Hizmetlerde sürat ve etkinliğin sağlanarak vatandaşlarımızın yaşamının kolaylaştırılması,
Hedefleri doğrultusunda, nüfus ve vatandaşlık alanında hayata geçirdiğimiz bu önemli projelerimiz yanında devam eden e-Vatandaşlık, Dijital Arşiv ve Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesi gibi yeni projelerimiz de bulunmaktadır.
e-Vatandaşlık Projesi
İki aşamadan oluşan projenin birinci aşaması olan vatandaşlığa alınma ve kaybettirme işlemlerinin elektronik ortamda yürütülmesine yönelik çalışmalar tamamlanmıştır.
İkinci aşamada ise, nüfus olaylarına ilişkin doğum, evlenme, boşanma, ölüm, kayıt düzeltme gibi ilgili kurumlar tarafından düzenlenen ve nüfus kayıtlarına dayanak teşkil eden belgelerin bu kurumlardan elektronik ortamda alınarak MERNİS veri tabanına işlenmesinin sağlanması ile ilgili teknik alt yapı oluşturulmuştur.
İlgili kurumların entegrasyon çalışmalarını tamamlamaları ve gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılması ile birlikte genel uygulamaya geçilecektir.
Böylelikle, bu belgeleri düzenleyen kurumların nüfus müdürlükleri ile kâğıt ortamında yazışmasına veya vatandaşların nüfus müdürlüklerine gitmelerine gerek kalmaksızın, bu kurumlardan elektronik ortamda anlık olarak alınarak tescilleri gerçekleştirilebilecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesi
Bakanlık olarak yürüttüğümüz önemli projelerimizden biri de;
Kolay taşınabilir,
Taklit, tahrif ve sahteciliğe imkân tanımayan,
Geleneksel ve elektronik ortamda güvenli kimlik doğrulama amacıyla kullanılabilecek,
Biyometrik unsurlar da içeren,
Uluslararası standartlara uygun,
Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesi’dir.
Pilot uygulama Bolu İlinde üç aşamalı olarak yürütülmüş ve 1 Kasım 2010 tarihi itibarıyla tamamlanmıştır.
Pilot uygulamada biyometrik veri olarak “parmak izi” yer almış ve 220.000 Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı dağıtılmıştır.
Kimlik kartının ülke geneline yaygınlaştırılmasına yönelik yürütülen hazırlık çalışmaları kapsamında, pilot uygulamada elde edilen sonuçlar değerlendirilmiş, yaygınlaştırma ihalesi yapılmış ve 16 Mayıs 2012 tarihinde işe başlanmıştır.
Kimlik kartlarının, yaygınlaştırmanın başlamasını müteakip 3-4 yıl içerisinde tüm vatandaşlara dağıtılması öngörülmektedir.
Proje ile;
Kimlik kartı ile farklı belge, kart vb. taşımak durumunda kalmadan kimlik doğrulaması yapılabilecektir.
T.C. Kimlik No uygulamasında olduğu gibi tek kart-tek şifre dönemine geçilecektir.
Sahtecilikten kaynaklanan vatandaş mağduriyeti önlenecektir.
e-Devlet kapsamında sunulan hizmetlere, internetin bulunduğu her yerden (ev, iş yeri vb.) kimlik kartı ile erişilebilecektir.
Kimlik kartı seyahat belgesi olarak kullanılabilecektir.
Kimlik Kartı, elektronik imza olarak kullanılabilecektir.
Kimlik kartı, kamu kurumlarının vatandaşa yönelik sunacakları hizmetlerde elektronik iş süreçlerini destekleyerek bürokrasiyi azaltacaktır.
Kamu hizmetlerinden yararlanan kişilerin hak sahipliği denetimi kolay ve güvenli bir şekilde yapılacaktır.
Yetersiz kişi doğrulamasından kaynaklanan usulsüzlük, yolsuzluk ve mali kayıplar (sosyal güvenlik, sağlık, sigorta, bankacılık vb.) asgariye inecektir.
Sağlayacağı güvenli kişi doğrulaması nedeniyle e-Devlet hizmetlerinin niteliği ve sayısı artacaktır.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Nüfus ve Vatandaşlık işlemlerinde halkımıza kolaylık sağlamak ve sunduğumuz hizmetlerde vatandaş memnuniyetini artırmak amacıyla hazırladığımız ve Bakanlar Kurulu’nca T.B.M.M’nesevkedilecekolan; Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı hakkında da kısaca bilgi vermek istiyorum.
Bu Kanun Tasarısı ile;
Doğum, Evlenme, Ölüm olaylarında Nüfus İdaresine gitmeden tescil işlemi yapılması,
Soyadını mahkeme kararı olmadan değiştirilmesi,
Nüfus Kayıtlarının Değiştirilmesi kolaylığı (göçmen olarak Türk vatandaşı olanlar),
Adres Değişikliğini nüfus idaresine gitmeden bildirme (abonelik işlemi sırasında),
Kimlik Kartı kişi yerine yakınları tarafından alınabilmesi,
Nüfus ve ikametgâh kayıtları e-devlet kapısı üzerinden alınabilmesi,
Saklı (18 yaşını bitirmiş) Nüfus için tescil kolaylığı (tıbbi raporla),
İmkanları sağlanmakta,
Tasarıda ayrıca;
Yabancılara kimlik numarasıverilmesi,
Pasaport ve Sürücü Belgelerinin Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğünce verilmesi öngörülmektedir.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ
Sivil toplum kuruluşları (STK), sivil toplumun, katılımcılığın, çoğulculuk ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu nedenle, Bakanlık olarak sivil toplum örgütlerine büyük önem veriyor ve onları destekliyoruz.
Ekim 2014 tarihi itibariyle ülkemizde toplam aktif dernek sayısı 103.623’tür.
Dernekler Bilgi Sistemi Projesi, Dijital Arşiv Projesi ve Derneklere Proje Karşılığı Verilen Mali Destekler, derneklerle ilgili yürütmekte olduğumuz önemli çalışmalarımızdandır.
Dernekler Bilgi Sistemi Projesi (DERBİS);
On-line dernek kuruluşu başta olmak üzere her türlü dernek iş ve işlemlerinin elektronik ortamda yapılabilmesine;
e-İçişleri, Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS), Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), Kimlik Paylaşımı Sistemi (KPS), Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS), Kayıtlı Elektronik Posta Sistemi (KEP) ve benzeri yazılımlarla entegrasyona imkân sağlayacaktır.
Dijital Arşiv Projesi ile Türkiye’nin sivil toplum hafızası (dernekler boyutuyla) elektronik ortama aktarılmaktadır.
Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü arşivlerinde bulunan Osmanlıca metinlerin de aynı yöntemle elektronik ortama aktarılmasıyla, Osmanlı Dönemi dâhil “Sivil Toplum Hafızamız”, derneklerimizin ve bu konuda çalışma yapmak isteyen araştırmacılarımızın “bir tık mesafesinde” hizmetine sunulacaktır.
Bunun yanında, 30.04.2010 tarihinde yürürlüğe konulan ‘‘İçişleri Bakanlığı Bütçesinden Derneklere Yardım Yapılması Hakkında Yönerge’’ çerçevesinde derneklere mali destek sağlanmaktadır.
Yönerge ile belirlenen konularda hazırlanan projeler Valilikler aracılığıyla Bakanlığımız Dernekler Dairesi Başkanlığına gönderilmekte ve uygun görülen projeler desteklenmektedir.
2011 yılında 77 dernek,
2012 yılında 219 dernek,
2013 yılında 248 dernek,
2014 yılında 282 dernek proje karşılığı desteklenmiştir.
2015 yılında da derneklerin desteklenmesine devam edilecektir.
ENTEGRE SINIR YÖNETİMİ
Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerinde “Entegre Sınır Yönetimi” konusu, “Adalet, Özgürlük, Güvenlik” faslında yer alan önemli başlıklardan birini oluşturmaktadır.
Entegre Sınır Yönetimi, ülkemizin sınır ve dolayısıyla da iç güvenliği için fevkalade önemli bir konudur.
Bakanlığımızca, entegre sınır yönetimi konusunda bir dizi çalışma gerçekleştirilmiştir.
Bakanlığımızca, bir yandan sınır kontrolü ve gözetimi ile görevli kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyon geliştirilip, bu birimlerimizin idari ve teknik kapasitelerini arttırmaya yönelik projeler uygulanırken, diğer yandan da sınırlarımızda görevli olan kurumlar arasındaki koordinasyondan ve sınırlarımızın korunmasından sorumlu olacak yeni, profesyonel bir sınır kolluğu teşkilatının kurulması için çalışmalar sürdürülmektedir.
İLTİCA VE GÖÇ
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Türkiye bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle, tarih içerisinde önemli göç ve iltica akınlarıyla karşı karşıya kalmıştır ve kalmaya da devam etmektedir.
Son yıllarda Türkiye’nin artan ekonomik ve siyasî gücü, ülkemize yönelik göç hareketleri için çekim unsuru oluşturmaktadır. Türkiye, uluslararası göç hareketlerinde geçiş ülkesi olmasının yanında hedef ülke haline de gelmiştir.
Göç alanındaki sorunları çözmek ve gerekli politikaları geliştirmek amacıyla TBMM tarafından kabul edilen “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu” 11 Nisan 2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Kanunun, teşkilatlanmayla ilgili bölümü yayımlanmasıyla, uygulamaya ilişkin diğer bölümleri ise 1 yıllık geçiş sürecinin sonunda 11 Nisan 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Kanunla;
Göç alanına ilişkin politika ve stratejileri uygulamak,
Bu konularla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak,
Yabancıların Türkiye’ye giriş ve Türkiye’de kalışları, Türkiye’den çıkışları ve sınır dışı edilmeleri,
Uluslararası koruma, geçici koruma ve insan ticareti mağdurlarının korunması,
İşlemlerini yürütmek üzere Bakanlığımıza bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Genel Müdürlük, merkez teşkilatının yanı sıra 81 ilde teşkilatlanmıştır.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
22 Ekim 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Geçici Koruma Yönetmeliği ile Suriye uyruklu yabancılar geçici koruma kapsamına alınmıştır. Yönetmelik kapsamında Suriyelilere sağlanmakta olan “Geçici Koruma” uygulaması hukuki dayanak kazanmıştır.
Halihazırda, Ülkemizde ikamet izin belgesi almış 404.900 yabancı bulunmaktadır.
Bununla birlikte, Ülkemizde bireysel uluslararası koruma/iltica başvurusunda bulunmuş 93.142 yabancı da serbest ikamete tabi tutulmaktadır.
Son yıllarda, başta Suriye olmak üzere, komşu ülkelerde meydana gelen iç çatışmalardan dolayı çok sayıda yabancı ülkemize kitlesel göç halinde gelmiştir.
31 Ekim 2014 tarihi itibariyle;
Ülkemizde bulunan Suriyelilerin tahmini sayısı 1 milyon 617 bin 110dur.
Bunların 1 milyon 17 bin 183’ ünün biyometrik kayıtları yapılmıştır.
Kayıtları yapılan Suriyelilerin yaklaşık 220.000’i 10 ilde bulunan 22 barınma merkezinde barındırılmaktadır.
Ayrıca 2014 yılında 96.873 Suriyeli yabancıya ikamet izni düzenlenmiştir.
YATIRIM İZLEME VE KOORDİNASYON BAŞKANLIKLARI
Yeni Büyükşehir Yasası kapsamında yapılan düzenlemeler ile birlikte büyükşehir statüsündeki il sayısı 30’a yükselmiş ve bu illerimizde il özel idareleri kapatılmıştır.
Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu,
Acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi,
İlin tanıtımı, gerektiğinde merkezi idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesi,
Temsil, tören, ödüllendirme ve protokol hizmetlerinin yürütülmesi,
İldeki kamu kurum ve kuruluşlarına rehberlik edilmesi ve bunların denetlenmesini gerçekleştirmek üzere,
Valiye bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları kurulmuştur.
30 Mart 2014 tarihinden itibaren Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları aracılığıyla büyükşehir statüsündeki 30 ilimizde gerçekleştirilecek yatırımlar için,
İlgili bakanlıklarca 1 milyar 981 milyon 525 bin TL,
Bakanlığımızca 3 milyar 18 milyon 205 bin TL,
Toplam 4 milyar 999 milyon 730 bin TL ödenek aktarılmıştır.
112 ACİL ÇAĞRI MERKEZLERİ PROJESİ
Ülkemizde farklı acil çağrı durumları için (yangın, sağlık, güvenlik-asayiş) hâlihazırda farklı hizmet numaraları kullanılmakta, acil durum çağrısı yapma ihtiyacı halindeki vatandaşlarımız, birden çok numarayı bilmek zorunda kalmaktadır.
Bu durum olaylara müdahaleyi geciktirmekte, zaman ve kaynak israfına yol açmaktadır.
Bu sakıncayı gidermek ve birden fazla olan acil çağrı numaralarının, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi tek numara 112 altında toplanması amacıyla Bakanlığımız koordinesinde 112 Acil Çağrı Merkezleri Projesi yürütülmektedir.
Proje kapsamında, 12 ilimizde (Afyonkarahisar, Aksaray, Antalya, Burdur, Denizli, Isparta, Karaman, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Mersin ve Niğde) çağrı merkezleri faaliyete geçirilmiştir.
2014 yılında 13 ilimizde (Ankara, Aydın, Düzce, Hatay, Kahramanmaraş, Kocaeli, Kütahya, Manisa, Muğla, Sivas, Trabzon, Yalova, Yozgat) hizmet binası yapımı ve teknik altyapı ihaleleri tamamlanmış olup, 2014 yılı sonuna kadar merkezlerin faaliyete geçirilmesi için çalışmalar devam etmektedir.
Hizmet binası yapımı için ödenek gönderilen 23 ilimizde ise yer belirlenmesi ve proje çalışmaları devam etmektedir.
HÜKÜMET KONAKLARI
İlk defa 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunuyla, hükümet konaklarının yapımını programlamak, satın alma ile kiralanması işlemlerini yürütmek ve bunların onarımlarını yapma görevi Bakanlığımıza verilmiştir.
Bu görevin Bakanlığımıza verildiği tarihten itibaren 82 hükümet konağının yapımı tamamlanmıştır.
Son dönemde, vatandaş odaklı hizmet anlayışı çerçevesinde, kamu hizmetlerinin vatandaşlarımıza en iyi şekilde sunulmasını sağlamak, bulundukları yörenin tarihi ve kültürel dokusuna uygun, yerel mimariyi ön plana çıkaran tarzda Hükümet Konaklarının yapılması noktasında yoğun bir gayret içine girilmiştir.
2014 yılı yatırım programında 94 hükümet konağı yer almaktayken, 6360 sayılı Kanun ile kurulan 26 yeni ilçenin Hükümet Konakları da ek yatırım programına alınmıştır.
Toplamda 120 hükümet konağının etüt-proje, ihale ve inşaat süreçleri devam etmektedir. Yılsonu itibarıyla 21 hükümet konağının bitirilmesi hedeflenmektedir.
2014 yılında hükümet konaklarının bakım onarımları için toplamda34 milyon 850 bin TL ödenek ayrılmış olup, söz konusu ödenekler yapılan planlama çerçevesinde ilgili yerlere aktarılmaktadır.
2015 BÜTÇE RAKAMLARI
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Şu ana kadar, Bakanlığımızın 2014 yılı içerisinde yapmış olduğu ve önümüzdeki yıllarda yapacağı çalışmaları özet olarak aktarmaya çalıştım.
Toplumsal alanın hemen her aşamasında vatandaşlarımıza yönelik hizmetler gerçekleştiren Bakanlığımıza, şüphesiz önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir.
Bu görev ve sorumlulukların layıkıyla yerine getirilebilmesi, ancak yürütülecek faaliyetlerin finansman giderlerinin genel bütçe çerçevesinde karşılanmasıyla mümkündür.
Son olarak, İçişleri Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları için 2015 yılı Bütçe Tasarısında öngörülen rakamlar hakkında bilgi vermek istiyorum.
2015 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısında Bakanlığımıza 3 milyar 898 milyon 467 bin TL ödenek ayrılmıştır.
2014 yılında Bakanlığımıza tahsis edilen ödeneğe göre % 9,79 artış söz konusudur.
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığımızın bütçesi, bir önceki yıla göre %5,9 artışla 22 milyon 183 bin TL,
Emniyet Genel Müdürlüğümüzün bütçesi, bir önceki yıla göre % 6,44 artışla17 milyar 623 milyon 719 bin TL,
Jandarma Genel Komutanlığımızın bütçesi, bir önceki yıla göre % 5,4 artışla6 milyar 489 milyon 530 bin TL,
Sahil Güvenlik Komutanlığımızın bütçesi ise, bir önceki yıla göre % 11,88 artışla 506 milyon 226 bin TL olarak belirlenmiştir.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüzün bütçesi ise bir önceki yıla göre % 43,19 artışla 179 milyon 890 bin TL olarak öngörülmüştür.
Değerli Komisyonunuzun tasviplerine mazhar olduğu takdirde, bütçemizle tahsis edilecek olan kaynakların, Bakanlığımızın görev alanında bulunan hizmetleri yerine getirirken, en tasarruflu ve hizmete en uygun biçimde kullanılması yönünde her türlü gayret gösterilecektir.
Şahsım ve Bakanlığım adına hepinize teşekkür ediyorum.
2015 yılının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.”