T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen www.icisleri.gov.tr web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
1.Kişisel Verilerin İşlenme Amacı
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.
2.Kişisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
3.Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
4.Çerezleri Kullanım Amacı
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Oturum Çerezleri
(Session Cookies)
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır.
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
• İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,
5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
6.Veri Sahiplerinin Hakları
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve 81 İl Valisini Kabul Etti
07.01.2025
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Valiler Buluşması kapsamında İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve 81 il valisini kabul etti.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya 81 il valisine hitaben konuşma gerçekleştirdiler.
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, milletin evi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi ve şöyle konuştu:
“Köklü devlet geleneğimiz; adalet, merhamet ve ahlak temelleriyle tüm insanlığa umut olan, güçlü bir yönetim anlayışıyla varlığını sürdürmektir. Çağları aşan bu kadim miras, milletimizin varlık nedeni olmuş ve dünya tarihinde silinmez izler bırakmıştır. Bu topraklarda, Anadolu’dan Balkanlar’a fetihlerle ilerleyen, İstanbul surlarında sancağımızı dalgalandıran, Trablusgarp’tan Sakarya’ya vatan müdafaasında cenk eden, tarihin akışını değiştiren, nice büyük devlet adamları yetişmiştir.”
“Kimin Bir Derdi Varsa, Dermanı Sizlersiniz”
Bu toprakların medeniyet mirasını dünyaya taşıyan liderlerin, özgürlük ve adalet uğruna mücadele eden kahramanların beşiği olduğunu ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Cumhuriyetimizi kuran irade de ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ yürüyüşümüzü gerçekleştiren vizyon da bu köklü geleneğin güçlü birer yansımasıdır. Bizim medeniyetimizde devlet adamı, ‘Halka hizmeti Hakk’a hizmet’ olarak gören kişidir. Mülkî idare teşkilatımız devletimizin sürekliliğini sağlayan, milletimizle devletimiz arasındaki bağı güçlü tutan, en önemli yapı taşlarımızdan biridir. Kurduğumuz medeniyetin harcında, toplumsal barışın tesisinde, kamu düzeninin korunmasında, her bir vatandaşımızın anayasal haklarından yararlanmasında, idarecilerimize büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Unutmayın, kimin bir derdi varsa, dermanı sizlersiniz.” dedi.
Mahkeme, Kadıya Mülk Değil
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, valilerin şehirlerden önce, gönüllerde iz bırakması gerektiğini söyledi ve şunları ekledi:
“Bir yavrumuzun güvenle okuluna gitmesi, bir esnafımızın kepengini huzurla açması sizin derdinizdir. Bir yetimin hırkasındaki sökük, bir şehit anasının döktüğü göz yaşı, sobası yanmayan bir hane, sizin derdinizdir, sizin sorumluluğunuzdur. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri üzere: ‘Sizden yardım isteyen herkesin çözebildiğinizin derdini çözerek, bu mümkün değilse gönlünü alarak yanınızdan tebessümle ayrılmasını temin edemiyorsanız, yanlış yerde bulunduğunuzu bilmelisiniz.’ Görev yaptığınız müddetçe hedefiniz ‘İyi ki bu valimiz var. Biz ondan razıyız, Allah da ondan razı olsun’ dedirtmek olmalıdır. Ne diyordu merhum Abdurrahim Karakoç: ‘Ömür dediğiniz nedir? Üç gün hilâl, üç gün bedir. Haftaya boş kalır sedir. Say bir karış, say bir adım, Geçti gitti, anlamadım…’ Valilerimiz, ‘Mahkeme, kadıya mülk değil’ anlayışıyla hareket etmeli, görev ve sorumluluğunu, milletimizin duasını kazanmak için yerine getirmelidir.”
“Türkiye, Çıkarların Değil Değerlerin Ülkesidir”
Medeniyet değerlerimizden alınan ilhamla, zulme karşı dik duran, mazluma umut olan bir ülke olduğumuzu dile getiren İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Medeniyetimizin kökleri, insan onurunu koruma ve yaşatma ilkesine dayanır. Zulüm karşısında sessiz kalmak, bizim medeniyetimizde asla yer bulmaz. Türkiye, güçlü olduğu kadar merhametlidir. Çıkarların değil, değerlerin ülkesidir. Dünya sessiz kalsa da Türkiye haksızlığa, mazlumların çığlığına karşı kayıtsız kalmamış; vicdanı ve ahlakıyla hareket ederek hakikatin er ya da geç tecelli edeceğini bütün dünyaya göstermiştir. Bugün insani ve vicdani açıdan, Zat-ı Devletlerinizin güçlü liderliğinizde tarihin doğru tarafında yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu haklı duruş, tüm mazlum coğrafyalarda yankılanmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.
“365 Gün, Gece Gündüz Demeden”
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, Türkiye Yüzyılı’nın; huzur ve güvenin yüzyılı olduğunu söyledi. Bakanımız Sayın Yerlikaya, İçişleri Bakanlığı olarak 623 bin personel ile yer, zaman ve mekân ayırt etmeden terör örgütleri, organize suç yapılanmaları, zehir tacirleri, göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve tüm suç odaklarına karşı yürütülen mücadelenin 365 gün gece gündüz demeden sürdürüldüğünü ifade etti.
Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için kararlı ve azimli oldukları söyleyen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya; atılan her adımın millet için, her çabanın vatan için olduğunu dile getirdi. Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz buradayız, Türkiye’nin geleceği için her türlü fedakarlığa hazırız! Zat-ı Devletlerinizin liderliğinde, milletimizin hizmetinde olmaktan şeref duyuyoruz. Bu kutlu yolda Türkiye’nin gücüne güç, birliğine birlik katmaya devam edeceğiz. Bu duygularla milletin evi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bizleri kabul eden Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Kıymetli valilerimizin, mülki idare amirlerimizin ve emekli olan mülki idare amirlerimizin, İdareciler Günü’nü şimdiden tebrik ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. Ebediyete irtihal eden tüm valilerimize ve idarecilerimize de Allah’tan rahmet diliyor, sizleri tekrar saygıyla selamlıyorum.”
“Türkiye, Umudun Adıdır”
Valiler Buluşması vesilesiyle 81 ildeki vatandaşların tamamına selam, sevgi, ve muhabbetlerini ileten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Valiler Toplantısının ülkemiz, milletimiz, şehirlerimiz için hayırlı neticelere vesile olmasını temenni ediyorum. Sözlerimin hemen başında sizlerle birlikte bütün ilçelerimizde fedakârca görev yapan mülki idare amirlerimizin “10 Ocak İdareciler Gününü” şimdiden tebrik ediyorum. Valilerimize, vali yardımcılarımıza ve kaymakamlarımıza bugüne kadarki hizmetleri için ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, bundan sonraki vazifelerinde Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum. Geleneksel hale gelen valiler buluşmamıza vesile olan İçişleri Bakanımızı ve ekibini de ayrıca kutluyorum. Yine bu vesileyle görevi başında şehit olan veya vefat eden mülki idare amirlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türk devlet geleneğinin binlerce yıllık bir aklın, birikimin, tecrübenin ürünü olduğunu ifade etti ve şöyle konuştu:
“Devlet, ortak hedefler etrafında kenetlenen milletlerin akıl ve iradesinin tecessüm ettiği bir teşkilattır. Bizim devlet tasavvurumuz, hiçbir zaman maddeye dayalı bir anlayış üzerine inşa edilmedi. Tam aksine, mana ve muhtevaya önem veren, adalet ve vicdan üzerine bina edilen bir değerler silsilesinin tezahürü oldu. Merhum Aliya Izzetbegoviç, ‘İnsan şahsiyetini alçaltan, onu eşya ile bir tutan her şey, gayri insanidir’ diyor. Bizim de devlet anlayışımızın öznesi insandır, insanlık onurudur. İşe bu yüzden ‘İnsanlık İttifakı’ diyoruz. Bu yüzden mazlumların derdine derman olmaya çalışıyoruz. Bu yüzden ‘Türkiye, Umudun Adıdır.’ diyoruz. Mülki idaremiz, işte bu geleneğin bir devamıdır. Orhun Yazıtlarında geçen şu söz, bu tasavvurumuzun güçlü bir yansımasıdır: ‘Üstte mavi gök çökmedikçe… Altta yağız yer delinmedikçe... Türk milleti, ilini ve töresini koruyacaktır.”
“Devlet Geleneğimiz, Geleceği İnşa Eden Bir Anlayış Üzerine Kuruludur”
Bu inançla yoğrulan Türk mülki idaresinin halkın huzurunu, refahını ve güvenliğini tesis eden köklü bir müessese olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Vilayetlerimizde ‘Reisi Cumhuru’ temsil eden valilik makamı ise, devletin milletle bütünleştiği yegâne noktadır. Bizler biliyoruz ki, devletin dini adalettir. Tarih boyunca adaleti esas alan bir devlet anlayışının bugünkü müntesipleri olarak şunu hiçbir zaman unutmayınız: Valilik; milletin derdine derman olma makamıdır. Valilik; devletin halka uzanan elidir, vicdan ve merhamet mevkiidir. Bu düstur, valilik makamının nüvesidir. Burada şunu da özellikle vurgulamak isterim: Sizler, halkımızın gönlünde yer bulan, onların talep ve ihtiyaçlarını merkeze taşıyan köprüler konumundasınız. Daima ulaşılabilir, çözüm odaklı ve samimi bir yaklaşım sergilemek, valilik makamının temel ilkelerindendir. Unutmayınız ki, milletin hayır duası, devletin en güçlü hazinesidir. Allah korusun, milletin bedduasını alan ise ne bu dünyada, ne de ahirette iflah olur. Bir diğer husus şudur: Sadece günlük hesaplar peşinde koşmak bize yakışmaz; devletimizin kurucu kodlarında buna hoş bakılmaz. Devlet geleneğimiz, geleceği inşa eden bir anlayış üzerine kuruludur. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz da işte bu geleneğin bir tezahürüdür.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Türkiye’nin hem merkezî yönetim anlayışı, hem de mahallî idare teşkilatı bakımından önemli bir müktesebatın ve tecrübenin sahibi olduğunu söylerken adil, müessir, müşfik, emin ve istikrarlı bir idare kabiliyetinin milletimizin adeta doğuştan gelen özelliği olduğunu dile getirdi ve tarihimizin bu gerçeğin sayısız örnekleriyle dolu olduğunu sözlerine ekledi.
Binlerce yıllık kadim devlet anlayışının tıpkı askerîye gibi, idarecilik ve teşkilatlanma alanında da dünyaya örnek olacak bir birikimin taşıyıcısı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “İdare kabiliyetimiz teşkilatlanma boyutuyla sınırlı kalmamış, milletimize ve şehirlerimize de önemli değerler kazandırmıştır. Türkistanlı büyük mütefekkir Farabî ‘Medînetü’l Fâzıla’ isimli eserinde şöyle ne diyor: ‘En üstün iyilik ve en büyük mükemmelliğe ilkin ancak şehirde ulaşılabilir, şehirden daha eksik olan bir toplulukta ulaşılamaz.’ Eğer doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkemizin tamamında iyiliği, refahı, kalkınmayı, kardeşliği ve adaleti hâkim kılmak istiyorsak, işe önce şehirlerimizden başlamamız gerekiyor. Üstelik, bu denli zengin bir medeniyete, güçlü tarihî ve beşerî bağlarımızın olduğu bu kadar geniş bir gönül coğrafyasına sahip bir ülke olarak bu, bizler için ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Bu noktada mülki idare amirlerimize çok önemli görevler düşüyor.” ifadelerini kullandı.
“Devletin Şefkatine İhtiyaç Duyan Tüm Kesimlerin Yanında Olmanızı İstiyoruz”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, valilerden öncelikli beklentilerinin devletin kendilerine emaneti olan imkân ve kaynakları şehirlerin faydasına olacak biçimde kullanmaları olduğunu dile getirdi ve şunları ekledi:
“Aynı şekilde sizlerden görev, yetki ve sorumluluk alanlarınızda bulunan işleri hızlı, etkin ve verimli bir şekilde ifa etmenizi bekliyoruz. Yetim, öksüz ve kimsesizler başta olmak üzere devletin şefkatine ihtiyaç duyan tüm kesimlerin yanında olmanızı istiyoruz. Daha önce de farklı vesilelerle dile getirdim: Mülki idare amirliği sabah 8, akşam 6 arasında yapılacak bir görev değildir. Sizin, vatandaşla hemhal, hemdert ve hemdem olmanız da beklenir. Her birinizden makam odalarınıza sıkışıp kalmamanızı; gönlünüzü de kapılarınızı da telefonlarınızı da vatandaşlarımıza açık tutmanızı özellikle rica ediyorum. Hizmet ettiğiniz şehirlerde hak ve hukuku gözetmeniz; inancına, hayat tarzına, kökenine, mezhebine bakmadan vatandaşımıza eşit muamele etmeniz şüphesiz vazgeçilmezimizdir. Ne tek parti faşist zihniyetinin ne de hafızalarımızda derin yaralar açan 28 Şubat dönemi uygulamalarının günümüz Türkiye’sinde yeri yoktur. Baskının, ayrımcılığın, millete karşı efendilik taslamanın meşru sayıldığı günler artık geride kalmıştır. Allah’ın izniyle biz bu makamlarda bulunduğumuz müddetçe kimse o kötü günleri geri getiremeyecek.”
“Şehrinin Tamamını Kucaklayan Valiler Bizim Görmek İstediğimiz İdarecilerdir”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Hülasa kerim devlet anlayışımızı hakkıyla tatbik eden, personeline ve vatandaşlarımıza tepeden bakmayan, ilçe, köy ve mahalleleriyle şehrinin tamamını kucaklayan valiler bizim görmek istediğimiz idarecilerdir. Şu anekdota özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum: Hazreti Ali efendimiz, Mısır’a atadığı Vali Eşter En Nehai’ye yazdığı mektupta, bakınız hangi nasihatlerde bulunuyor: ‘Bil ki ey Malik! Sen, daha önceki yöneticilerin durumlarına baktığın gibi, insanlar da senin durumuna bakacaktır. Halka karşı merhametli olmayı, sevgi ve iyilikte bulunmayı kendine şiar edin. Kesinlikle onların malını ganimet bilen yırtıcı bir canavar olma. O insanlar iki sınıftır: birincisi; dinde kardeşin, ikincisi ise yaratılışta senin eşindir. İnsanlara, yakınlarına, ailene ve insanlar arasında özel sevgi beslediğin kimselere karşı adaletli davran. Böyle yapmadığın takdirde zulmetmiş olursun. Allah’ın nimetini tahrif eden şeyler içinde, zulümden daha güçlüsü yoktur. Kuşkusuz Allah mazlumların ahını duyandır, zalimleri de gözleyendir. Sana en sevimli gelen şeyler şunlar olsun: Hak hususunda orta yolu tutmak, adaleti herkese yaymak ve halkın rızasını kazanmak… Şüphesiz ki; çoğunluğun öfkesi azınlığın rızasıyla, azınlığın öfkesi de çoğunluğun rızasıyla kaybolup gider.’ ” dedi.
“Çağları aşan hikmet dolu bu sözler bizim pusulamız olduğu gibi işlerinizde size de rehberlik etmelidir. Bizim ve milletimizin idealindeki mülki idare amiri, işte bu hasletlerle mücehhez yöneticilerdir.” diye konuşan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, “Bir diğer husus şudur: Mülki idare amirlerimizin yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum ve özel sektörle uyum içinde çalışmasını bekliyoruz. Eğitim ve gençlik projelerini hayata geçirerek, sosyal yardım faaliyetlerini aksatmayarak, teknolojiyi ve iletişim araçlarını etkin bir şekilde kullanarak şehirlerinize yeni ufuklar, yeni alanlar açmak sizin görevinizdir. Biz, deprem başta olmak üzere doğal afet riskiyle yaşayan bir ülkeyiz. En son 6 Şubat’ta asrın en büyük tabii afetlerinden biriyle yıkıldık. Kriz ve afet yönetiminin ne kadar mühim olduğunu orada çok net biçimde gördük. Allah korusun, bir daha benzer durumlarla karşılaşmamak için hükümet olarak gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Bu süreç bize aynı zamanda hızlı karar alabilen, çok boyutlu düşünebilen, elini taşın altına koyabilen idarecilerin değerini de gösterdi. Bir adım atmadan önce merkezden talimat bekleyen; gönüllere, hanelere, kalplere giremeyen kimi yöneticiler, maalesef, devletimizin çabalarına da gölge düşürdü.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu hakikati İbn-İ Fîrûz, 5 asır evvel şu cümlelerle dile getirmiştir: ‘Gerçekte işe yaramaz, kötü memurların yaptıkları zarar, vücutta insana yaramayan gıdaya benzer. İnsan bu gıdadan azar azar yer ve midesinde zararlı bir karışım meydana gelir. Zamanla artan bu madde sinirlere, damarlara da tesir ederek insanı hasta eder. Kuvvetten düşen kişi, doktora gitmeye mecbur kalır. Fakat doktor da buna çare bulamaz ve kişi bir türlü rahat yüzü göremez. Belki uzun süren bir ilaç ve tedavi sürecinden sonra kişi iyileşebilir. Buradan anlaşılmalıdır ki; görevini doğru yapmayan memurların halka bir günde verdikleri zararı, adaletli bir sultanın belki de uzun süren adaletli yönetimi bile gideremez.’ Sizin sorumluluğunuz işte bu derece önemli, kritik ve hassastır. Dolayısıyla illerimizde, şahsımı temsilen görev yapan siz valilerimize çok hayatî vazifeler düştüğünü bugün bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ayrıca siz valilerimizden, rehberlik, teftiş ve denetim faaliyetlerinin yerine getirilmesine dair Genelgemizin gereklerini yakından takip ve koordine etmenizi bekliyorum.”
“Bölgemizde Çok Önemli Gelişmelerin Yaşandığı Bir Süreçten Geçiyoruz”
Suriye’de 61 yıllık Baas diktatörlüğünün çökmesi ve 13 yıl süren katliamın sona ermesiyle birlikte artık yeni bir döneme girildiğini söyleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Bölgemizde çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. 910 kilometrelik sınırımızın olduğu komşumuz Suriye’de meydana gelen hadiseler, bizi her açıdan özellikle ilgilendiriyor. Sednaya hapishanesinden yansıyan vahşet görüntüleri, Suriye’de yıllardır nasıl insanlık dışı bir zihniyetin hüküm sürdüğünü bizlere göstermiştir. Azgın ve zorba bir azınlığın mazlum çoğunluğa karşı uyguladığı baskının kanlı ve çirkin yüzü ortaya çıkmıştır. Gün geçmiyor ki, ülkenin bir şehrinden toplu mezar çıkmasın. Gün geçmiyor ki, Baas rejiminin barbarlığına dair bir delil bulunmasın. Hemen her gün insanlık adına, insani değerler adına gerçekten utanç ve dehşet verici haberlerle karşılaşıyoruz. İnsani kayıpları bir tarafa bırakıyorum; sadece 13 yıllık katliam politikasının bu ülkeye verdiği zarar 500 milyar doları aşıyor. Suriye’yi ziyaret eden ekiplerimiz de sahadaki tablonun, tahmin edilenden çok daha kötü olduğunu ifade ediyor.” şeklinde konutu.
“Uluslararası Toplumun Bu Sürece Daha Fazla Katkı Sağlaması Mühimdir”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin yeniden inşası için fiziki altyapının, ekonomik ve sosyal düzenin kapsamlı bir şekilde ıslah edilmesinin gerekliliğine dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Ekonomik kalkınma projeleri, sağlık ve eğitim altyapısının oluşturulması, tarım ve sanayinin canlandırılması gibi uzun vadeli stratejiler, bu sürecin olmazsa olmazlarıdır. Suriye’nin kendini toparlayabilmesi için Arap ve İslam Aleminin destekleri yanında belli bir zamana ihtiyaç olduğu açıktır. Uluslararası toplumun bu sürece daha fazla katkı sağlaması mühimdir. Türkiye olarak, biz de tüm planlarımızı bu gerçekler ekseninde yapıyoruz. Ana muhalefet partisi genel başkanının ‘Esed gitti, sığınmacılar da gitsin’ ifadesi vicdansızlıktan öte bir kara cehalet örneğidir. Biraz dış politika, biraz ekonomi, biraz savaş tarihi okuyan bir kişi, açık söylüyorum, böyle bir cümle kurmaktan utanır, hicap duyar.”
İnsanlık tarihine altın harflerle geçen bir dayanışma seferberliğine hep beraber imza atıldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, “Savaşın ve zulmün pençesinden kaçan Suriyeli mazlumlara, hamdolsun, 13 yıl boyunca kol-kanat gerdik; şefkat ve merhametle kucak açtık. Milletimiz, asil karakterine uygun şekilde, büyük bir alicenaplık göstererek ensar şuuruyla Suriyeli muhacirlere destek oldu. Hatta, bu uğurda, şahsım olarak, siyasi bedel ödemeyi dahi göze aldık. 14-28 Mayıs seçimleri döneminde, karşımızdaki adayın ‘ırkçı siyasetini’ hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Tüm bunlara rağmen, bize canlarını, namuslarını ve onurlarını emanet eden mazlumlara sırtımızı dönmedik. Kimsesizlerin kimsesi olan bu necip millete “Boraltan Köprüsü Faciası” utancını bir kez daha yaşatmayacağız dedik ve hamdolsun yaşatmadık. Suriyeli kardeşlerimize 13 yıl boyunca nasıl samimi ev sahipliği yaptıysak, bundan sonraki süreçte de aynı hassasiyetle hareket edeceğiz. Gönüllü, güvenli ve düzenli geri dönüşleri yine bize yakışan, tarihimize, inancımıza ve kültürümüze yakışan bir anlayışla yöneteceğiz. Muhalefet veya ırkçı çevreler ne derse desin; ekonomimize, ticaretimize, üretimimize ve 13 yıllık insani politikamıza zarar verecek yaklaşımlar içinde olmayacağız.” dedi.
Suriye’de Artık Yeni Bir Yönetim Var
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en kritik seçimlerinde, siyasi geleceğimizi riske atma pahasına sergilediğimiz duruşa kimsenin leke bulaştırmasına müsaade etmeyiz. Sahadaki aksaklıklar, kasıtlar ve hatalar sebebiyle, böyle bir durumun yaşanmasına da asla müsamahayla bakmayız. Bu meseleye dair yaklaşımımız, açık söylüyorum, sıfır toleranstır. Her insan kendi vatanında kök salar ve elbette orada yaşamak ister. Suriyeli kardeşlerimizin evlerine huzurla dönebilmeleri, bizim için hem insani bir görev, hem de bölgesel istikrar açısından stratejik bir önceliktir. Gönüllü olarak yurtlarına dönmek isteyen Suriyeli kardeşlerimize her türlü kolaylığı sağlayacağız. Ancak kimseyi zorla göndermek gibi bir yanlışa da düşmeyeceğiz. Ülkemize katkı yapmak isteyen; ekonomik, sosyal ve kültürel olarak bizlere zenginlik katan Suriyeli kardeşlerimizin elinden tutmaya devam edeceğiz. Bu süreçte attığımız her adım, hem Suriyeli kardeşlerimizin haklarını, hem de milletimizin çıkarlarını koruma hedefine matuftur. Suriye’de artık yeni bir yönetim vardır. Suriye’nin geleceği, bu yönetimin ortaya koyacağı kurucu irade etrafında şekillenecektir. Suriye ile ilişkilerimizi karşılıklı saygı ilkesi çerçevesinde sürdüreceğiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin sağlanmasında, komşuluk hukukumuzun bir gereği olarak üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getireceğiz. Devletimizin ilgili kurumlarıyla iş birliği içinde bu yeni sürecin başarıyla yönetilmesinde, mülki idare amirlerimize önemli vazifeler düşüyor. Özellikle sınır bölgelerimizdeki valilerimizden çok dikkatli olmalarını, süreci sahiplenmelerini ve adımlarını buna göre atmalarını bekliyorum. Gerek bizleri bu makamlara getiren milletimize hizmet, gerekse bu süreci incelikle yürütülmesi noktasında hiçbir aksaklığın, hiçbir nahoş durumun yaşanmaması için her birinizin özenli davranacağınıza inanıyorum.”
Terörsüz Türkiye
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizde ve bölgemizde terörün hiçbir çeşidine yer olmadığını vurguladı ve konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir süredir uyguladığımız ‘terörü kaynağında bertaraf etme’ stratejimizin meyvelerini içeride ve dışarıda toplamaya başladık. Şimdi bunu yeni araçlar ve yeni yöntemlerle devam ettiriyoruz. Amacımız, ülkemizin sırtına vurulan 40 yıllık kamburunu ilanihaye ortadan kaldırmaktır. Suriye devrimiyle birlikte hem ülkemizin hem de bölgemizin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmıştır. Devletimizin uhdesinde bulunan her türlü vasıtayı, her türlü imkânı kullanarak ‘Terörsüz Türkiye’ idealimizi inşallah gerçekleştireceğiz. Türkiye Yüzyılını; kardeşliğin, kalkınmanın ve huzurun yüzyılı yapıncaya kadar sizlerle birlikte canla başla çalışacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, şimdiden ‘10 Ocak İdareciler Gününüzü’ bir kez daha tebrik ediyorum. Ülkemize ve şehirlerimize yaptığınız hizmetlerden ötürü sizlere tekrar teşekkür ediyorum. Ödül tevdi edeceğimiz mülki idare amirlerimizi gönülden tebrik ediyorum. Çalışmalarınızda Mevla’dan muvaffakiyetler diliyor; şehirlerinizde yaşayan vatandaşlarımıza selam ve sevgilerimi iletmenizi rica ediyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun. Kalın sağlıcakla…”
Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan’ın teşrifleriyle gerçekleşen Valiler Buluşması akşam programı Milletin Evi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşti.